HABER MERKEZİ - Cezaevlerinde 59’uncu güne giren süresiz dönüşümsüz açlık grevleri başka cezaevlerindeki tutukluların katılımıyla büyüyor. Kalkandere L Tipi ve Menemen T Tipi Cezaevi'nde süresiz dönüşümsüz açlık grevleri başladı.
Cezaevlerinde, “PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, cezaevlerindeki hak ihlallerin ve baskıların son bulması, operasyon yürütülen köyler üzerindeki ambargonun kaldırılması” talepleriyle başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 59’uncu gününde yayılarak devam ediyor.
Rize’nin Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir ay önce süreli dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatan tutuklular, eylemlerini süresiz dönüşümsüze çevirdiklerini duyurdu.
Ailelerini arayan tutuklular, her koğuştan 2 kişinin katılımıyla eylemi başlattıklarını ve talepleri karşılanmaya kadar sürdüreceklerini kaydetti. Cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin aileleri bilgilendiren tutuklular, cezaevi yönetimi ve gardiyanlar tarafından şiddete uğradıklarını, ağır hak ihlallerine maruz kaldıklarını aktardı.
Çıplak aramalara maruz kaldıklarını da belirten tutuklular, mektup ve Kürtçe kitapların “Çevirmen” olmadığı gerekçesiyle yasaklandığını belirtti.
MENEMEN’DE HAK İHALLERİ TAVAN YAPTI
Menemen T Tipi Cezaevi'nde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi ise 9’uncu gününde. Menemen’de bulunan Ömer Akpolat adlı tutuklu arkadaşına gönderdiği mektup ile üzerlerindeki baskıların had safhaya ulaştığını, buna karşı 4 tutuklunun 06 Nisan'dan itibaren süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu belirterek, duyarlılık çağrısı yaptı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile birlikte cezaevinde hak ihlallerinin arttığına dikkat çeken Akpolat, yaşanan hak ihlallerini söyle sıraladı: "Dışarıdan ders kitapları dışında içeriye kitap verilmiyor. Hastane ve mahkemelere gidiş gelişte dış güvenlik sorun çıkarılıyor. Kelepçeli muayene dayatılıyor. Koğuşta radyolarımız toplandı. Görüşler 35 - 40 dakikaya indirildi. Memleketten aileler 20 saat yol geliyor, ancak 35 - 40 dakika görüşebiliyoruz. Görüş yerinde diğer arkadaşlarımızın aileleriyle konuşması engelleniyor. Açık görüş 2 ayda bir yaptırılıyor. Telefon hakkı 2 haftada bir. Fotoğraf çekmek ve dışarıya yollamak yasak. Yan koğuşta bulunan ve aynı davadan yargılandığımız arkadaşlarımızla hiç bir ortak etkinliğe çıkarılmıyoruz. Dışarıdaki insan hakları kurumuna gönderdiğimiz mektuplara el konuluyor. Dışarıdan gelen kırtasiye malzemeleri -ajanda, kalem vb- malzemeler sudan gerekçelerle içeri alınmıyor. Yine ailelerin gönderdiği battaniye, yastık, kılıf, nevresim, çarşaf içeri alınmıyor. Dış güvenlik aramada sorun çıkardığı için hastaneye çıkamıyoruz ve buda haliyle ciddi sağlık sorunlarını kendisiyle birlikte getiriyor."
‘AKSİ TAKDİRDE CENZALER ÇIKACAK’
Hastaneye gidemedikleri için bir dişini kaybettiğini, 2 dişini de kaybetme aşamasında olduğunu kaydeden Akpolat, diğer arkadaşlarının da tedavi olamadıkları için sağlık sorunları bulunduğunu ifade etti. 10 kişilik koğuşta 18 kişi kaldıklarını, cezaevi idaresinin sorunlarına muhatap olmadığını belirten Akpolat, şunları yazdı: "Tecride, OHAL'e ve yaşanan hak ihlallerine karşı her cezaevinde olduğu gibi burada da 4 arkadaşımız 06 Nisan'dan beridir süresiz dönüşümsüz açlık grevine girdiler. İsimleri; İmam Özer, Hasan Acar, Abdulkadir Dağ, Cengiz Atsız. Eğer talepler karşılanmazsa önümüzdeki günlerde yeni arkadaşlarda bu sürece dahil olacaklardır. Şakran'da 59'uncu güne girdi ve hiç kimsenin sessiz kalmaması lazım. Mutlaka kamuoyu oluşturulması gerekiyor. Aksi takdirde cezaevlerinden cenazeler çıkacak."