İSTANBUL - Hasan Ocak davasında verilen "zaman aşımı" kararını protesto eden insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları, "Kullanılmayan adalet zamanla aşınır" mesajı vererek karara itiraz etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve kayıp Yakınları, 1995'te gözaltında katledilen Hasan Ocak davasında zaman aşımı kararı verilmesini protesto etmek amacıyla Beykoz Adliyesi önünde açıklama yaptı. "Zaman aşımı failin affıdır, affetmeyeceğiz" pankartının açıldığı eylemde, "Failin suç ortağı zaman aşımı" ile "Kullanılmayan adalet zamanla aşınır" dövizleri taşındı.

Burada açıklama yapan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, ağabeyi Ocak'ın 21 Mart 1995 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alındığını ve ağır işkence izlerini taşıyan bedeninin Beykoz Buzhane köyündeki ormanlık alana atılmasının ardından Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'na defnedildiği bilgisini paylaştı.

ALGAN OCAK İÇİN ÖZÜR DİLEMİŞTİ

Ocak, ağabeyinin devletin tüm engellemelerine karşın, aylar süren ısrarlı bir arayışın sonunda gömüldüğü yerin tespit edildiğini böylece 90'lı yıllarda ilk kez gözaltında kaybedilen birinin bedenine ulaşıldığını anlattı. Ocak, bu gerçekler karşısında dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu'nun, "Toplumdan hükümet adına özür diliyorum" dediğini hatırlattı.

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMEDİ'

Ağabeyinin dosyası hakkında son olarak, 17 Ekim 2016 tarihinde Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın zaman aşımı kararı vermesini tepki gösteren Ocak, "Bu karara itirazımız var, çünkü Hasan Ocak dosyasında maddi gerçeği açığa çıkartacak, faillerin yargılanmasını sağlayacak etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. Hasan Ocak dosyası evrensel hukukun gereği olarak insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmedi. İnsanlığa karşı suçlar bakımından kanuni sınırlamalara aykırı olarak zamanaşımı kararı verildi. Özetle soruşturma; failleri koruyan, onları hukukun üstünde tutarak cezasız bırakan cezasızlık geleneğini devam ettirdi" dedi. Ocak, kayıp yakınları ve gözaltında kayıplar mücadelesi yürüten insan hakları savunucuları olarak hakikat ve adalet talebinde ısrarcı olacaklarını altını çizdi.

'OĞLUMUN KATİLLERİNİ İSTİYORUM'

Ocak'ın ardından konuşan Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak,"Oğlumun katillerini istiyorum başka ne diyeyim" dedi. Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak da "Faillerin bulunması amacıyla buraya başvurduk. Fakat yıllarca Beykoz savcılığı adeta ipe un sermiştir. Hasan Ocak gözaltına alındığında onu gören hiçbir tanığın beyanı dikkate alınmamıştır. Haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz hiçbir sorumlu, hakim karşısına çıkarılarak ifade vermemiştir" diyerek tepkisini dile getirdi.

'AŞINAN BİZİZ'

Gözaltında kaybedilen bir diğer isim olan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız da yaptığı konuşmada, "Oğlumu İzmir'de karakola ben götürdüm. Biz adalete güvendik. Ne yazık ki 21 yıldır bu adalet ne oğluma ne davama sahip çıkmadı. Zaman aşımı denilen şey aşınmıyor. Biz kaç yaşına geldik, aşınan biziz. Aşınan şey adaletsizliktir, hukuksuzluktur. Zaman aşımı denilen şey katilin rahat gezmesi demektir. Biz buna asla razı olmayacağız. Ölene kadar ellerimiz yakalarında olacak" ifadelerine yer verdi. Eylemde Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan da söz aldı. Elvan, kayıp faillerinin yargılanması durumunda ekmek almaya giden çocukların katledilmeyeceğini vurguladı.

KARARA İTİRAZ EDİLDİ

Eylemde son olarak söz alan Ocak ailesinin avukatı Gülseren Yoleri de, " Verilen zaman aşımı kararına bugün itiraz ediyoruz. Bu itirazımızın dayandığı iki temel nokta var. Birincisi bu karar verilirken savcılık tarafından olay adli bir olay gibi nitelendirilmiş. Bu olayın insanlığa karşı işlenen suça ilişkin araştırma veya soruşturması yapılmış değil. Türk Ceza Kanunun 71'inci maddesi işkence ile öldürmeyi özellikle de belli bir sınıfa ve siyasi düşünceye yönelik olmasını yasaklıyor. Hasan Ocak davası da tam olarak böyle bir dava. Tüm faili meçhul cinayetler gibi" dedi.

Açıklamanın ardından avukatlar, Beykoz Savcılığı'na itiraz dilekçelerini sundu.