Kayıp yakınlarından açlık grevi için Adalet Bakanlığı’na çağrı

DİYARBAKIR - “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” talebiyle 427'nci kez açıklama yapan kayıp yakınları, açlık grevindeki tutukluların taleplerinin karşılanması çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 427’ncisi gerçekleştirildi. İHD binasında düzenlenen eylemde 90’lı yıllarda kaybedilen ve “faili meçhul” cinayetlere kurban gidenlerin fotoğrafları taşındı. Kayıp yakınları bu hafta 11 Nisan 1994’te Mardin’in Kızıltepe ilçesinde karakola giderken kaybolan ve cenazesi Urfa’da kimsesizler mezarlığına defnedildiği ortaya çıkan Ali Çelik’in akıbetini sordu. Eylemde ilk olarak konuşan İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Orhan, her hafta hikayesini anlattıkların kayıplar konusunda yargının soruşturma açmadığını belirterek, “Biz kayıplarımızı sormaya devam edeceğiz. Ta ki adalet yerini bulana ve kayıplarımızın akıbeti açıklanıncaya kadar. Aradan yıllar geçse de devlet kayıpların akıbetini açıklamak zorundadır” diye kaydetti.

‘CEZAEVİNDE YAŞANACAK ÖLÜMLERDEN ADALET BAKANLIĞI SORUMLUDUR’

Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine de dikkat çeken Orhan, “Adalet Bakanlığı bir an önce bu konuda adım atmalıdır. Cezaevi koşulları bir an önce düzeltilmelidir. Aksi yönde gelişecek ölümlerden devlet ve Adalet Bakanlığı sorumludur” dedi.

İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın katledilen köy muhtarı Ali Çelik’in hikayesini anlattı. Derik ilçesindeki Gire Sor (Bayraklı) köyünde yaşayan Çelik’in kaldığı köyün 90’lı yıllarda sık sık askerler tarafında basıldığını anlatan Yalçın, Çiçek’in bu baskınlar sırasında gözaltına alındığını, işkence gördüğünü, 4 ay kadar da cezaevinde tutuklu kaldığını söyledi. Çiçek’in 11 Nisan 1994’te çağrıldığı jandarma karakoluna gitmek yola çıktığını, ancak kendisinden bir daha haber alınamadığını ifade eden Yalçın, askerler Yalçın’ın karakola geldiğini inkar ettiğini söyledi.

‘BASKILARA DAYANAMAYAN KÖYLÜLER KORUCULUĞU KABUL ETTİ ‘

Yalçın, Çelik’in cenazesinin Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde bulunduğu ve cenazesi teşhis edilemediği için belediye tarafından kimsesizler mezarlığına defnedildiğini dile getirdi. Olayı duyan ailesinin cenazeye teşhis ederek köye getirip defnettiğini anlatan Yalçın, Ceylanpınar Cumhuriyet Savcılığı’nın, Çelik’in ölümüyle ilgili hazırladığı rapora göre, Çelik’in ellerinin arkadan bağlı olduğu ve kafasına bir kurşun sıkıldığını aktardı. Yalçın, bu olayın ardından Çelik’in yaşadığı köydeki yurttaşların baskılara dayanarak koruculuğu kabul ettiğine dikkat çekti.