İSTANBUL - Hrant Dink Vakfı’nın, Tahir Elçi anınsa düzenlediği gecede Elçi dosyasının failli meçhul dosyalarına eklenmemesi için mücadele edileceği sözü verildi.
Hrant Dink Vakfı, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesinin 1’inci yıldönümünde, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde düzenlediği etkinlikle anma gerçekleştirdi. Anmaya, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eş Başkanı Doğan Erbaş, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekili SezginTanrıkulu, HDP İstanbul milletvekili Garo Paylan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yöneticileri, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Tahir Elçi’nin avukat arkadaşları, parti üyeleri, gazeteci ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Anma, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Zelal Gökçe’nin seslendirdiği Kürtçe ağıtla başladı. Anmada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, “Kürt coğrafyasının kadim şehri, halkların ortak diyarı Diyarbakır’da, tarihin feryat eden kültürel alanda, minarenin altında, mazlumların adalet arayışının kılavuzu, kaybedilenlerin çığlığı, toplumun bağrında derin yaralar açan, bizleri uyarmak isterken öldürüldü” dedi. Özmen, “Barış istemenin bedelini oda şirin canı ile ödedi. Tıpkı Hrant gibi. Her fırsatta ve her süreçte toplumsal barışın tesisi için çaba sarf etmiş, aldığı son nefese kadar barışı tesis etmeye çalışmıştır” dedi.
BARIŞ UMUDU BİR AVUÇ SUDA BOĞDURULDU
Özmen, bir yıl içerisinde talihsiz olayların ülkeyi kasıp kavurduğunu, kent merkezlerinin yakıp yıkıldığını, binlerce insan yerinden yurdundan edildiğini, tarihin yerle bir edildiği belirtti. “Demokratik kazanımlar hukuksuzca ortadan kaldırıldı. Barış umudu bir avuç suda boğduruldu. Dünyanın devranı döndükçe biliyoruz ki zalimler hak ettiği cezayı alıp tarihin çöplüğüne gömüleceklerdir” diyen Özmen “Başkanımız Tahir Elçi’miz bize bıraktığı barış mirasına her ne olursa olsun sahip çıkacağız. Arkadaşları, dostları olarak Elçi’nin dosyasını faili meçhul dosyalarına dahil etmeyeceğiz” diye konuştu.
KARANLIKLARI AYDINLATACAĞIZ
Özmen’in ardından CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuştu. Dostun arkasından konuşmanın çok zor olduğunu, sakin, sağduyulu, bilgili, cesur kararlı bir dostunu yitirdiğini belirten Tanrıkulu, “Ömrünü yoktan var eden bir dostumuzun arkasından konuşmak çok zor. Tahir gittiğinden beri hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 1 yıl önce bu zamanlar her şey eksikti. Ancak Tahir gittikten sonra daha çok eksildik. Bu günler de geçecek, karanlıkları aydınlatacağız. Barış için, demokrasi için Tahir Elçi ve onun gibi aramızdan koparılanlara boynumuzun borcu” şeklinde konuştu. Bir yılda 1980 ve 90’lı yılları bir çırpıda yaşatıldığını dile getiren Tanrıkulu, Tahir Elçi’nin dosyasının zaman aşımına uğramaması için ellerinden ne geliyorsa yapacaklarını ve failleri ne pahasına olursa olsun yargı karşısına çıkaracaklarının sözünü veriyorum dedi.
‘ELÇİ’Yİ PKK VURMADI’
Elçi’nin avukatlarından Mahsuni Karaman ve gazeteci Burcu Karataş Elçi’nin yürütülen soruşturmanın ne şekilde ilerlediğini aktardı. Karaman, “Birçok insan bizi şu şekilde suçladı ‘Bu dosyayı politik bir şekilde yürütüyorsunuz’ gibi suçlamalarla karşılatıştık. Olay mahallinde elinde silah bulunan, en azından gözaltına alınır. Ya da elinde silah bulan insanlar şüpheli gözüyle alınır. Ancak Tahir Elçi soruşturması bir tercihle başladı. Yenikapı sokağında onarca polis silah kullanıyor. Türkiye’nin birçok kanalından canlı izleniyor bu görüntüler. Elinde silah bulunan kolluk kuvvetleri, bunların hiçbirisine şüpheli gözüyle bakmadı” dedi.
Elçi’nin tek bir kurşunla öldürüldüğünü hatırlatan Karaman, Elçi’nin vurulma yönünün de bilindiği halde olay yeri inceleme ekiplerinin bunları dikkate almadığına dikkat çekti. Elçi’yi vuran kurşunun en fazla Dörtayaklı Minare’nin yanındaki Süryani Kilisesi’ne kadar gidilebileceğini aktaran Karaman, şöyle devam etti: “Mahsum Gürkan isimli PKK militanının Elçi’yi vurduklarını söylediği doğru değil. Zaten görüntülerde Gürkan’ın Elçi’yi vurma imkanının olmadığını görüyoruz. Ayrıca kriminal incelemede orada silah kullanmadığı ortaya çıktı. Japon pasajından Elçi’nin vurulduğu yer çok net görülüyor. Elçi, oradan da vurulmuş olabilir, sokaktan da vurulmuş olabilir. Fakat görüntülerden net olarak bildiğimiz şey Gürkan’ın Elçi’yi vurmadığıdır” diye konuştu.