DİSK: Memleketin ve işçilerin geleceği için 'Hayır' demeye devam edeceğiz

İSTANBUL - OHAL koşullarında gerçekleşen referandumun sağlıklı bir demokratik süreci yansıtmadığını belirten DİSK, "Memleketin ve işçilerin geleceği için 'Hayır' demeye devam edeceğiz" dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), resmi olmayan referandum sonuçlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Memleketin ve işçilerin geleceği için 'Hayır' demeye devam edeceğiz" başlıklı açıklamada, referandum sonuçlarının Türkiye için yeni sorunlara, gerilimlere ve derinleşen ayrışmalara işaret ettiğine dikkat çekildi.

Referandum sürecinin son aşamasına, oy verme ve sayım aşamasına dair itirazlar ve şüphelerin sonuçları değiştirebilecek ciddiyette olduğunun dile getirildiği açıklamada, "Özellikle mühürsüz zarfların geçersiz sayılmasına ilişin yasa maddesinin son dakikada alınan bir kararla geçersiz hale getirilmesiyle hukuk ayaklar altına alınmıştır. Tüm itirazlar ve şüpheler bir yana bırakılsa bile, ortaya çıkan tablonun köklü bir anayasa değişikliği ve parlamenter rejimin değiştirilmesi için meşruluk sağladığı iddia edilemez. Neredeyse yarı yarıya çıkan evet ve hayır oyları tablosu, toplumun ikiye bölündüğüne işaret etmektedir. Türkiye'de bu kapsamdaki bir anayasa oylamasına şimdiye dek verilmiş en zayıf destek söz konusudur" ifadeleri kullanıldı.


'REFERANDUM DEMOKRATİK SÜRECİ YANSITMIYOR'

Yaşanan ihlallere ve kampanya sürecindeki eşitsizliğe dikkat çeken DİSK, “Hapishanelerin muhaliflerle doldurulduğu bir ortamda ve OHAL koşullarında gerçekleşen bu referandumun sağlıklı bir demokratik süreci yansıttığı iddia edilemez. Tüm bu olumsuz ve eşitsiz koşullara rağmen halkın özverisi, cesareti ve dayanışma ruhuyla sürdürdüğü 'Hayır' kampanyası Türkiye ve dünya demokrasi tarihine geçecek niteliktedir. DİSK halkın 'Hayır' iradesinin bir parçası olmaktan onur duymaktadır” diye kaydetti.

'DİSK HAYIR DEMEYE DEVAM EDECEKTİR'

Açıklamada, “DİSK memleketin ve işçilerin geleceği için bundan sonra da dikta heveslilerine, sermaye saldırılarına, savaşa ve adaletsizliğe 'Hayır' demeye devam edecektir. Bu ülkede eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anayasaya ihtiyacı vardır. Böyle bir anayasa ise ancak toplumsal mutabakatla yapılabilir. Şimdi yapılacak en doğru şey geniş mutabakata dayalı, parlamenter rejimi güçlendirmeyi esas alan yeni bir anayasanın hazırlanması olacaktır. Vakit varken başkanlık dayatmasından vazgeçilmesi en doğru tutum olacaktır" denildi.