'Mültecilerin koz olarak kullanılması provokasyonları doğuruyor'

MERSİN - Adana ve İzmir'in ardından Mersin'de gündeme gelen tahliyelerle mülteci sorununun çözülemeyeceğini belirten MAYA Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Gültekin, "Entegrasyon ile anlaşılan başka ülkelere karşı koz olarak kullanılma olunca bu da kendi içinde başka provokasyonları doğuruyor" dedi.

Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu Mahallesi’nde çadırlarda kalan Suriyeli mültecilerle mahalle sakinleri arasında 17 Nisan gecesi yaşanan silahlı, taşlı ve sopalı çatışmanın yankıları devam ediyor. Yaşanan gerginliğin ardından Suriyelilerin bölgedeki tahliyeleri tamamlanırken, Adanalıoğlu ile beraber Kazanlı ve Atalar mahallelerinden de yaklaşık 2 bin tarım işçisi mülteci tahliye edildi. Belediye otobüsleri ile taşınan mülteciler, Mersin’in Mezitli ilçesinde bulunan bir spor salonuna yerleştirildi. Mültecilerin buradan da İslahiye’de bulunan mülteci kamplarına gönderileceği açıklandı. Daha önce Adana ve İzmir'de de gündeme gelen gerginlik ile tahliyeler tartışmaları da beraberinde getirdi.

Olayların bilinçli olarak cereyan ettiğini belirten mülteciler, çalıştıkları tarım işinden binlerce TL alacakları olduğunu ifade etti. Alacaklarının ödenmemesi için bir provokasyon gerçekleştirildiğini ve olayların yaşandığını aktaran mülteciler, alacaklarını alamadan tahliye edilmelerine isyan etti. Daha öncelerde benzer durumlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen mültecilerin yanı sıra işveren ve işçi arasında aracılık yapan çavuşlarda, yaşananlara tepkili.

‘ORTADA BİR PROVOKASYON VAR'

Mersin’de bulunan Suriyeli mültecilerle dayanışmak ve sorunlarına çözüm üretmek amacıyla kurulan Mersin Arapları Dayanışma Derneği (MAYA Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Gültekin, bölgedeki mültecilerin ucuz iş gücü olarak kullanıldığını vurgulayarak, daha öncede benzer sorunların yaşandığını ancak büyümeden çözüme kavuşturulduğunu söyledi.

Suriyeli mültecilerin bir dükkândan tarım ilacını izinsiz alması sırasında bir grup mahalle sakini tarafından dövüldüğünü belirten Gültekin, bilinmeyen bir şekilde darp olayının çadırlardaki diğer mültecilere “Suriyelileri öldürdüler” şeklinde ulaştırıldığını kaydetti. Ortada bir provokasyon süreci olduğunu belirten Gültekin, Suriyeli bir gencin öldüğü iddiası üzerine diğer Suriyeli mültecilerin de sopa ve silahlarla sokağa dökülmesinin tesadüf olmadığını aktardı.

'TOPLUMDA SALDIRGAN DUYGULARIN BESLENMESİNE YOL AÇAR'

Gültekin, bölge halkının mültecilerin aksine yeterli tedbir almayan devlet kurumlarına tepkili olduğunu dile getirdi. Mahalle sakinleri ile mülteciler arasında bir bariyer kurulmaması durumunda bir katliamın yaşanabileceği uyarısında bulunan Gültekin, Arap Alevileri ve Suriyeli mültecilerin yaşananlardan dolayı diken üstünde olduğunu ifade etti.

Sorunların tahliyelerle çözülemeyeceğini aksine başka yerlerde benzer provokasyonlara yol açacağını belirten Gültekin, mültecilerin sınır kentleri yada Suriye içinde kurulması planlanan bir bölgeye taşınması için tahliye yöntemine başvurulmasının olası benzer saldırılar sonucu ölümlere yol açabileceğini ve toplumda saldırgan duyguların beslenmesine yol açacağını söyledi.

'CİDDİ BİR ENTEGRASYON SÜRECİ UYGULANMALI'

Devletin mültecilere ilişkin ciddi bir eylem planı geliştirmesi gerektiğinin altını çizen Gültekin, ciddi bir entegrasyon sürecinin uygulanması gerektiğini kaydetti. Türkiye’de entegrasyondan mültecilerin başka ülkelere karşı koz olarak kullanılmasının anlaşıldığını ifade eden Gültekin, “Tahliyelerle sorunun çözülmeyeceği açık. Entegrasyon ile anlaşılan başka ülkelere karşı koz olarak kullanılma olunca bu da kendi içinde başka provokasyonları doğuruyor. Maraş’taki örnek ya da başka yerlerdeki örnek halkları birbirini boğazlaştırmaya getirecek sorunlar doğuruyor. Bu da bu çatışmalı süreçleri açığa çıkarıyor ister istemez” diye konuştu.