Kemal'in yası failler ceza alana kadar sürecek

MALATYA - Diyarbakır’da polisin öldürdüğü üniversite öğrencisi Kemal Kurkut ailesinin yası sürüyor. Aile, polislerin cezalandırılmasını istiyor. Kurkut'un vurulmadan önce günlüğüne, “Bu dünyadaki en kötü şey kan dökmektir. Kan dökenler hastadır. Ben kan dökmek istemiyorum" yazdığı ortaya çıktı.

Diyarbakır Newroz’una katılmak için 21 Mart’ta Malatya’dan kente gelen İnönü Üniversitesi öğrencisi Kemal Kurkut’un, Evrim Alataş Caddesi üzerindeki polis kontrol noktasında polisler tarafından arkadan vurularak infaz edilmesinin üzerinden bir ay geçti. Resmi makamlar Kurkut için ilk önce “canlı bomba” derken, dihaber’in infaz anına ilişkin fotoğraflar yayınlaması üzerine ağız değiştirmek zorunda kaldı. Oluşan kamuoyu baskısı üzerine yürütülen soruşturma kapsamında görevlerinden uzaklaştırılan 2 polis, çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Aradan geçen bir aya rağmen Kurkut’un Malatya’daki aile evinde yas da şok da bitmiş değil.

ODASI KİLİTLİ

Evin girişinin sol tarafında bulunan Kemal’in odası o günden beri kilitli. Kilitlemelerinin nedeni ise annesinin her odaya girmesi ile fenalık geçirmesi. Odanın kapısından içeri bakıldığında duvarda asılı duran Ahmet Kaya posteri göze çarpıyor. Kaya’nın posterinde “Başkaldırıyorum” şiiri yazılı. “Ahmet Kaya’yı çok severdi” diyor abisi Cihan Kurkut. Kemanı ile çalıştığı Civan Haco’nun “Hevala Evindar” parçasının notaları masada duruyor. Kemal’in önce gitar çaldığını ardından org çalarak sınavı kazandığını söyleyen abi Kurkut, kemanı daha çok sevdiğini söylüyor. Kemal’in büyük hayali ve umuduna kast edilerek hayatının elinden alındığını söyleyen abi Kurkut, “Kemal’in cenazesine yapılan işkence ile bizi bir çok kez öldürdüler” dedi.

“Görgü tanıkları, şahitler, belgeler, fotoğraflar var. Bu açık bir yargısız infazdır. Ve bunu yapanların yanına kar kalmamalı” diyen abi Kurkut, adil bir soruşturma istediklerini söyledi. Dosyaya gizlilik kararı getirilmesi yüzünden soruşturma ile ilgili bilgi edinemediklerini dile getiren Kurkut, delilleri karartma çabası olduğuna dikkat çekti. Kardeşinin bunu hak etmediğini ifade eden Kurkut, 4 gün önce savcılık tarafından ifadeye çağrıldıklarını, savcının yaşanan açık cinayet ile ilgili bir şey söylemediğini, sadece Kemal’in hayatı ile ilgili sorular sorduğunu belirtti.

Abi Cihan Kurkut, infaza karşı sessiz kalınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

KUZEN KURKUT: TABUT BEĞENİN DEDİLER

Cenazeyi, Malatya Adli Tıp Kurumu’na getirdiklerinde görevlilerin tutumuna ve AK Partili Battalgazi Belediyesi’nin yaptıklarına değinen aynı adı taşıyan kuzeni Kemal Kurkut, “Cenaze aracı vermediler. Cenazenin yıkanması esnasında suyu kestiler. Kanser hastalığından dolayı yaşamını yitiren babasının yanına defnetmek için mezar kazdık. Polisler mezarlığı basarak sit alanı gerekçesi ile defnetmemize izin vermediler” dedi.

Kuzen Kurkut, o gün kendilerini en çok yaralayanın Battalgazi Gasilhanesi görevlisinin söyledikleri olduğunu dile getirdi. Kurkut, o günü şöyle anlattı: “Yapılan bunca şey üzerine tabut istedik. Görevli üzerinde belediye yazısının olduğu tabutları veremeyeceğini söyledi. Görevli bize ‘Depoda eski bazı tabutlar var gidin bir tanesini beğenin’ dedi.”

AMCA KURKUT: ZULÜMLE KOPARILAN SON CAN OLSUN

Kemal’in, halkının kutladığı Newroz Bayramında olmasından doğal bir şey olmadığını söyleyen amca Yusuf Kurkut, Kemal’i vuranların yargılanması için ellerinden geleni yapacaklarını; ancak çaldıkları kapıların hepsinin aleyhlerine olduğunu belirtti. Hukuki mücadeleyi sonuna kadar vereceklerinin altını çizen amca Kurkut, “Kemal’i öldürenler cezalandırmalı ki başka canlara kastedilmesin. Bu bizden alınan ilk Kemalimiz değil. Bu bizden zulümle koparılan son canımız olsun diye mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

ANNESİ OĞLUNUN EŞYALARINI İSTİYOR

Yasın devam ettiği eve ziyaretler de sürüyor. Kemal’in Ankara Katliamı’nda gördüklerinden çok etkilendiğini ve onu en son gece yarısı bahçede günlüğünü yazarken gördüğünü söyleyen Anne Sican Kurkut, gözyaşlarını tutamıyor. Anne Kurkut, “Kemal tatlı idi. Efendi idi. Üzmezdi bizi. Küfür kullanmazdı. Hak yemezdi. Kimseyi kırmazdı. Kendi halindeydi. Hiçbir suçu yoktu. O köpeklere rast geleceğini nerden bilecekti” diyor ve susuyor.

Anne, çocuğu vurulurken yanında bulunan çantasındaki giysileri, kitapları ve günlüğünün kendisine verilmesini istiyor.

‘KAN DÖKENLER HASTADIR’

Kemal sadece enstrüman çalmaz zaman zaman yazı ve şiir de yazarmış. Ölümünden bir ay önce yazdığı yazı şöyle: “Bu dünyadaki en kötü şey kan dökmektir. Kan dökenler hastadır. Ben kan dökmek istemiyorum. Allah’ın yarattığı cana zarar veremem. O içinde saygı sevgi güzellik ve barış dolu kalpler sever. Kendi içimizdeki güzelliği bulmalıyız. O gün güzelliklerle dolacak öyle dolacak ki hayatınıza yayılacak. Birbirimize yardımcı olmalıyız. Günlük tutun ayda bir okuyun. Zaten kendinizi bulacaksınız.”

Lezgin Akdeniz - dihaber