Abtan: Resmi inkar politikalarına karşı mücadele ediyoruz

İSTANBUL - Ermeni Soykırımı etkinliklerine katılmak amacıyla İstanbul'a gelen EGAM Başkanı Benjamin Abtan, Ermeni soykırımına dikkat çekerek, "Resmi inkar politikasına karşı mücadele etmek, dünyanın her tarafında soykırım inkarına, soykırımın tanınmamasına karşı yürütülecek mücadelenin bir parçasıdır" dedi.

Aralarında Avrupa Irkçılık Karşıtları Taban Hareketi (EGAM) Başkanı Benjamin Abtan, Ermeni Genel Yardımseverler Birliği (AGBU) Avrupa Temsilcisi Arega Hovsepyan, EGAM Delegasyonu üyesi ve Ermeni Protestan Kilisesi'nde rahip olan Rene Leonian olduğu aktivistler, 24 Nisan Ermeni Soykırımı ile ilgili düzenlenecek etkinliklere katılmak amacıyla İstanbul'a geldi. Heyet geliş amaçlarını düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı. Taksim'deki Vardar Palace Otel'de gerçekleştirilen toplantıya, İHD İstanbul Şubesi üyelerinin yanı sıra bir çok demokratik sivil toplum örgütü üyesi ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK üyesi Murat Mıhçı katıldı.

Toplantıda ilk söz alan AGBU Avrupa Temsilcisi Arega Hovsepyan, Ermenilerin 20. yüzyılda soykırımın ne olduğunu hisseden ilk ulus olduğunu kaydetti. Zamanın bütün yaraları iyileştirdiğine yönelik söyleme dikkat çeken Hovsepyan, Türkiye'de bu durumun geçerli olmadığına dikkat çekti. "Çünkü T.C. bu durumla yüzleşmeyi kabul etmiyor" diyen Hovsepyan, amaçlarının Türk ulusuna kendi tarihini sorgulama ve ne olduğunu öğrenme şansı sunduklarını belirtti. Ermeni ulusunun bir temsilcisi olarak karşısındaki birinin yaşadığı acıları ve hislerini anlamasını son derece önemli olduğunun altını çizen Hovsepyan, "Ermeni Soykırımı'nın tanınması diğer ulusların da yüzleşebileceğiz soykırımları engellemeye de yardımcı olacaktır. Bu durumun konuşulmaması sahte bir şekilde 'affedilmişlik' hissi doğuruyor" dedi.

Yapılan etkinliklerle tarihin araştırıldığını söyleyen Hovsepyan, "Yapılmış olan itiraf, yenilerin gerçekleşmesini engelleyecektir. Ancak bir arada olduğumuzda dünyayı değiştirebileceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

EGAM Delegasyonu üyesi ve Ermeni Protestan Kilisesi'nde rahip olan Rene Leonian, 4’üncü kez Ermeni Soykırımı anmasına katılacağını söyledi. Kamp Armen'de Hrant Dink ve Rakel Dink'le tanıştığını ifade eden Leonian, Ermeni Soykırımı'nın tanınması için 40 yıldır mücadele yürüttüğünü; ancak bu son yıllarda Fransa'da olmak yerine İstanbul'da olmanın kendisi için daha önemli olduğunu ifade etti.

'TARİH KİTAPLARINI BİR KENARA BIRAKALIM'

İstanbul'da Kürtler, Aleviler ve yaşayan diğer halklarla birarada olma şansı yakaladığını dile getiren Leonian, "Birbirimizi ne kadar iyi tanırsak o kadar iyi çözümler bulabileceğimize inanıyorum" dedi. Son ziyaretinde Türkiye Konsolosluğu'nda çalışan biriyle yaptığı ilginç sohbeti anlatan Leonian, "Bana dedi ki 'seni Ermeni Soykırımı olmadığına ikna etmeyeceğim.' Ben de ona dedim ki, 'ben de sana Ermeni Soykırımı'nı kanıtlamayacağım.' Benim ailem Maraş'tan ve Adıyaman'dan geliyorlar. Katliamdan nasıl kaçtıklarını, nasıl sürgüne uğradıklarını Fransa'dan nasıl geldiklerini anlatmayacağım. Ben hikayeleri kaydettim. Tarih kitaplarını bir kenara bırakalım. Benim ailem yalan söylemiyor" dedi. Türkiye ve Ermeniler arasındaki ilişkiler de gelecek olduğuna inandığını söyleyen Leonian, iki halk arasında uzlaşının mutlaka geleceğine inandığını da kaydetti.

'GERÇEĞİN TANINMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ'

Son olarak söz alan EGAM Başkanı Benjamin Abtan, 2011 yılında Ermeni Soykırımı anmasına katıldığını ve daha sonra da uluslararası bir delegasyon kurmaya karar verdiklerini hatırlattı. "Ermeni Soykırımı'nı burada ananlar ve gerçeğin tanınmasını isteyenler birarada olmaya ve Avrupa olarak müdahalede bulunmaya o zaman karar verdim" diyen Abtan, soykırımın tanınması için sınırın Türkiye olduğuna dikkat çekti. Abtan, "Türkiye'deki sivil toplumun içinde gerçekleşmeli soykırımın tanınması. İnsanların buraya gelip destek olması, bunun için mücadele yürütmesi kolay olmadı. Perspektif eksikliği ve bazen çaresizlik de vardı" dedi.

Ermeni Soykırımı için mücadele etmenin başka ülkelerde yürütülecek mücadelenin başlangıcı olduğuna dikkat çeken Abtan, "Aynı şekilde Türkiye'de demokrasi için, gerçek için mücadele etmek soykırıma karşı mücadele için bir adım" ifadesini kullandı. Roman, Yahudi, Hırvatistan, Ezidi halkların maruz kaldığı katliamlara ve soykırımlarına karşı da mücadele yürüttüklerinin altını çizen Abtan, şu şekilde konuştu: "Soykırımı aslında kendi kalbinde taşıyan, soykırımı tanımayan bir devlete karşı mücadele eden insanlarla buradayız. Sonuçta T.C.'nin bu konumu, diğer bütün devletlere en kötü örneği teşkil ediyor. Tarihi aktarmak, gerçeğin tanınması için mücadele ediyoruz. Burada aslında gerçeklere ulaşamayacak insanlara bunu anlatmak için mücadele ediyoruz. Resmi inkar politikasına karşı mücadele etmek, dünyanın her tarafında soykırım inkarına, soykırımın tanınmamasına karşı yürütülecek mücadelenin bir parçası."

Basın toplantısı konuşmaların ardından soru cevaplarla son buldu.