HDP'li Yıldırım: Tutuklamalar Türkiye demokrasisine katkı sağlamayacaktır

MARDİN - Tutuklu HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, yargılandığı davanın duruşmasında, “Partimizin eşbaşkanları, milletvekilleri ve belediye eşbaşkanlarının tutuklanması Türkiye demokrasisine katkı sağlamayacaktır” dedi.

HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dava Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sokağa çıkma yasakları sırasında, sivil halkla yaptığı görüşmeler örgüt talimatları doğrultusunda hareket ettiği gerekçesiyle "Örgüt üyeliği", Dargeçit'te köylülerin talebi üzerine resmi makamlara teslim ettiği cenazeden dolayı "Örgüt yöneticiliği" ve 6-8 Ekim olaylarında yaptığı konuşmalar suç sayılarak "Suç ve suçluyu övme" iddialarıyla Yıldırım hakkında açılan davaya tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS aracılıyla katıldı. Yıldırım'ın avukatı İnan Poyraz duruşmaya SEGBİS üzerinden katılırken, mahkeme salonunda ise Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, HDP MYK üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, HDP Kadın Komisyonu üyesi Gülsüm Ağaoğlu, HDP Mardin İl eşbaşkanları ve yöneticileri, Yıldırım'ın ailesi, arkadaşları ve avukatları katıldı.

Yıldırım'ın Kürtçe savunma yapacağını söylemesinin ardından kimlik tespiti yapıldı. İddianamenin okunması ardından avukatlardan Erdal Kuzu itirazda bulunarak, 6718 sayılı yasa ile Anayasada değişiklik yapılarak geriye dönük hala Mardin Milletvekili olan müvekkilin yargılanması ve tutuklanmasının önünün açılmış olmasına karşın anayasanın 83'üncü maddesi uyarınca yasama dokunulmazlığının mevcut olduğu ve yargılamanın iptalini istedi. Mahkeme heyetinin bu talebi ret etmesinin ardından Gülser Yıldırım savunmasına geçti. Yıldırım savunmasında, 6 milyon seçmenin temsilciliğini yapan HDP'nin vekili olduğunu hatırlatarak, 16 Nisan sonuçlarına bakıldığında dokunulmazlıkların neden kaldırıldığını gördüklerini ifade etti.

‘MİLLETVEKİLİLİĞİN BANA VERMİŞ OLDUĞU GÖREV DIŞINDA BİR FAALİYETTE BULUNMADIM’

İddianamede belirtilen konuşmalarının suç unsuru olmadığını söyleyen Yıldırım, "Mardin milletvekilliğinin bana vermiş olduğu görev dışında herhangi bir yasa dışı faaliyette bulunmadım" dedi. Dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin yararı için gösterdikleri çabayı ilerde de göstereceklerini belirten Yıldırım, "6-9 Ekim döneminde yapılan eylemlerde bizim tepkimiz DAİŞ'e yöneliktir, buna başka anlamlar yüklenmemelidir. Partimizin eşbaşkanları, milletvekilleri ve belediye eşbaşkanlarının tutuklanması Türkiye demokrasisine katkı sağlamayacaktır" dedi.


‘TÜRKİYE'DEKİ ÇATIŞMALI ORTAMIN FATURASINI HDP'Lİ VEKİLLERE KESİLDİ’

Ardından avukatı Erdal Kuzu ise yargılamanın tamamen siyasi olduğunu belirterek, "Türkiye'deki çatışmalı ortamın faturası HDP'li vekillere ve onlar gibi düşünenlere kesilmiştir. 2014'te İŞİD'in hortladığı ilk zamanlarda iktidar partisi de benzer beyanlarda bulunmuştur. HDP'de buna benzer açıklamalarda bulunmuştur. Siyasetçilerin cezaevinde olmaması gerekir. Zira onun tutuklu olması ona oy veren kitlenin de mecliste temsil edilmemesi demektir. Emsal oluştursa da oluşturmasa da benzer davalardan yargılanan Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan tahliye edildi" dedi.

Mahkemenin bitimine doğru Yıldırım, "İçeride de olsak dışarda da olsak misyonumuzu korumaya devam edeceğiz. Türkiye'de demokrasi için bedel ödenmesi gerekiyorsa bedel ödemeye hazırım. Son çağrım bu ülkede barış ve demokrasinin hakim kılınmasıdır" dedi.

Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 9 Haziran tarihine ertelendi.