Şarê Domê: Bir kadın ve ağacın yüzyıllar süren direnişi

MARDİN - Mardin'de hükümdar tarafından evlenmeye zorlanan bir kadının hikayesi, “Şarê Domê Ağacı” ile yüzyıllardır bir direnişin simgesi olarak ayakta duruyor. Köy girişinde üzerine bağlanan rengarenk bezlerle gelenleri karşılayan ağacın öyküsü 600 yıldır dilden dile aktarılıyor.

Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı tarihsel dokusu ile öne çıkan Elmabahçe (Tizyan) mahallesi aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş direnişçi bir Kürt kadınının hikayesinin yaşandığı bir merkez. Yüksek tepeler arasına kurulmuş köyün hemen girişinde sarı, kırmızı ve yeşil bezler asılı “Şarê Domê” ağacı bu hikayeyi temsil ediyor. Özellikle köydeki kadınlar tarafından kutsal sayılan ve yaşanan direnişin sembolü haline gelmiş ağacın hikâyesi, 14’üncü yüzyılda Akkoyunluların hegemonyasının yaşandığı zamana denk geliyor. Akkoyunluların hükümdarı Uzun Hasan tarafından zorla kendisi ile evlendirilmek istenen Domê’nin direniş hikayesi aradan geçen yüzyıllara rağmen halen köydeki yurttaşlar tarafından çocuklarına anlatılıyor.

DİLDEN DİLE, KULAKTAN KULAĞA BİR DESTAN

Mahalle tarihini uzun bir süredir araştıran isimlerden biri olan Abdulkadir Kanat ise, büyüklerinden dinlediği bu hikayeyi şimdi geleceğe taşıyor. “Bu ağaç iktidara karşı hayatını ortaya koyan ‘Şarê Domê’nin ağacıdır” sözleri ile hikayeyi anlatmaya başlayan Kanat, “Dedelerimizin anlattığına göre 1460'ta bu topraklar Akkoyunlu Uzun Hasan’ın iktidarı altındaydı. Bir gün Uzun Hasan köye konaklamaya geliyor. Tabi o dönem kötü bir nama sahip olan Uzun Hasan birçok kadını zorla haremine kapatmış. Köylüler de konaklamaya gelen Uzun Hasan’ı bir sorun çıkmasın diye ağırlarlar.

O dönem köyde bulunan Şeyh Hüseyin'in 3 kızı ve 1 de oğlu varmış. 16 yaşlarında Domê de bu kızlardan birisi. Uzun Hasan eğlence sırasında, evine su getirmek için çeşme başına gelen Domê’yi görür. O esnada Uzun Hasan köylülere, ‘Bu kızı süsleyip bana getirin’ diyor. Paşanın emrine sinirlenen köylüler, bu durumdan hoşnut olmaz. O esnada köyde sevilen ve sözü geçen yaşça büyük Xemrevin de sofrada bulunuyormuş. Durum karşısında sinirlenen Xemrevin Uzun Hasan'ı tokatlamaya başlar. Uzun Hasan etrafındaki askerler bile bu durum karşısında şaşkına döner.

KÖYÜN HÜKÜMDARA KARŞI DİRENİŞİ

Köylüler sonra kazma ve kürekler ile Uzun Hasan’ı esir alırlar. Bunu gören Uzun Hasan'ın generallerinden birisi ise durumun ciddiyetinin farkına varınca köylülere yalvarır ve Paşayı kurtarır. Uzun Hasan daha sonra Diyarbakır’a döner.

AĞACA ASILI BİR KESREWAN…

Duruma öfkelenen Uzun Hasan, generaline, ‘O Tizyan köyünü yakacaksın. Ben de Sur’daki Keçi Burcu’nda oturup seyredeceğim. Domê’yi de alıp geleceksiniz’ emrini verir. O esnada verilen ferman köye ulaşır ve kendisini durumdan sorumlu hisseden Domê ise ‘Benim yüzümden bu köyü yıkacaklar. Öyle bir şey yapmalıyım ki, köylülerime zulüm ve haksızlık edilmesin ve o zalimin eline düşmeyeyim" der. Domê köy girişinde bulunan alana gelerek ağaca astığı Kesrewan'ıyla ( Kürt kadınlarının düğünlerde başlarına taktıkları şal) kendisini asıyor.

Köy girişinde asılı bir şekilde Domê'yi gören askerler, Amed'e dönerek olup biteni Uzun Hasan’a anlatır. Uzun Hasan buna rağmen köyü yakmaktan vazgeçmeyerek, köye geri dönerek köylüler ile savaşır. Yaşanan saldırıda köylüler her ne kadar dirense de köylerini yakılmaktan kurtaramazlar. O dönem Domê’nin ailesinin birçoğu da öldürülür. Uzun bir süre geçtikten sonra sağ kalanlar bu ağaca Domê’nin ismini verir. Kendi şalı ile kendini astığı için de Şarê Domê derler.”

KADINLARIN ZİYARETGAHI

Şarê Domê ağacının köydeki kadınlar tarafından sürekli ziyaret edildiğini aktaran Kanat, “Ağaç büyüdükçe kuruyor. Biz de kesiyoruz. Kestikten kısa bir süre sonra yeşeriyor. Bu köyün kadınları da ağaca büyük bir önem verir. Dilek dileyerek bez asarlar. Nenem bana anlattığında ‘Baskıya ve işgale karşı fedai bir eylem yapan bir Kürt kadınının yeridir burası’ sözlerini anımsarım” dedi.

Gökhan Altay / Aynur İnedi - dihaber