Beyazıt Öztürk’ün tanıklık beyanı ara celsede alınmış

İSTANBUL - Ayşe Çelik isimli öğretmen ve 38 aydın, yazar, sanatçının yargılandığı davanın duruşmasında mahkeme başkanı ile avukat ve sanıklar arasında “Sen” tartışması yaşandı. Duruşma öncesi Beyazıt Öztürk’ün ara celse ile tanık beyanı alındığı ortaya çıktı.

Kanal D’de yayınlanan Beyaz Show programına telefonla bağlanarak Kürt kentlerinde yaşanan savaşı anlatıp “Çocuklar ölmesin” dediği için hakkında soruşturma açılan Ayşe Çelik ile Çelik’e destek olmak için kendilerini ihbar eden 38 aydın, sanatçı, gazeteci ve yazarın yargılandığı davanın ikinci duruşması Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Ayşe Çelik katılmazken, çok sayıda sanık duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, mahkeme heyetinin sanıkların avukat sayısını hukuka uygun olmadığını ifade etmesi ve en fazla her sanık için 3 avukatın bulunması gerektiğinde ısrar etti. Avukatların, iddianamenin hazırlanış sürecinin ilgili yasal düzenlemeyi kapsamadığını ve bu dosya için geçerli olmayacağını belirtti. Yaşanan tartışmalar üzerine mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Verilen aranın ardından her sanık için 3 avukatın savunma yapacağı kararlaştırıldı.

İFADESİ ARA CELSEDE ALINDI

Önceki duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Beyazıt Öztürk’ün tanıklık beyanının ara celsede alındığı ortaya çıktı. Öztürk’ün tanıklık beyanlarının satır başları şu şekilde: “Normalde telefon görüşmesi sırasında vücudumun bir kısmı görülmediğinden bağlantısının kesilmesi ile ilgili yönetmene elle bağlantıyı kesin şeklinde işaret yaparım. Olayın yaşandığı gün ne olduğunu tam anlayamadığım ve hızlı bir gelişme olduğu için böyle bir işaret yapmadım. Yönetmen olan sanığın Ayşe olan kişinin yanlış şeyler söylediğini ben fark etmesem de fark etmesi halinde Ayşe isimli kişiyi telefondan alacak şekilde bir tasarruf yetkisi yoktur. Buna ancak ben karar veririm. Bende fark etmediğim için Ayşe isimli kişiyi telefondan alamadık.”

Programın yayın yönetmeni Kadir Turnalı’nın da ara celsede sanık olarak savunması alındı. İlk duruşmaya katılmayan yazar Ayşegül Akış Devecioğlu, yaptığı savunmada Ayşe Çelik hakkında soruşturma ve dava açanlar, söylediği şeyler için bir araştırma gereksinimi duydu mu? Akış, Çelik’in savaş çığırtkanlığı yapması durumunda sanık olarak yargılanmayacağını dile getirdi.

‘ŞİDDET İÇEREN TEK BİR KELİME YOK’

Akademisyen Neşegül Meşin ise “Ben Kıbrıslıyım. Çocukluğum Kıbrıs’ta savaş içinde geçti. Gittim Diyarbakır’da da yaşananları gördüm. Barışsever bir insanım. Ayşe öğretmenin sözlerinde de şiddet içeren tek kelime yoktu. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

‘DÜN BARIŞ İÇİN ÇALIŞIN DİYORLARDI’

Oyuncu Orhan Alkaya ise “Ayşe Çelik’in katıldığı programı defalarca izledim ve dün bir kez daha izledim. Bebekler, çocuklar, anneler ölmesin diyordu. Samimi duyguları vardı. O konuşmadan 8 gün önce Diyarbakır’daydım. İki gencin cenazesi Sur’daydı. Aileler gelip bizimle görüştü ve bizler de gidip Diyarbakır Valisi ile görüştük. Cenazeleri alabileceğimiz için sevindik” dedi. Alkaya, “Dün bizden barış için çalışmamızı isteyenler bu gün barış istediğimiz için bizi yargı önüne çıkarıyor” diye konuştu.

‘ÇOÇUKLAR ÖLSÜN MÜ DEMELİYDİK’

Yazar Temel Demirer ise savunmasına başladığı sırada mahkeme başkanı “Senin adın ne?” diye sordu. Avukatlar, “Sen” diye hitap edemezsiniz, “Biz de size ‘sen’ diye hitap edelim” dedi. Başkan ise “Ben yargılanmıyorum” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine “avukatlar her defasında bunu yapıyor” dedi. Ardından söz alan Demirer, heyet başkanının üslubuna vurgu yaparak “Siz bana nasıl hitap ediyorsanız bende size aynı şekilde hitap ediyorum” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Demirer’in salondan çıkarılması için polis çağırdı. Avukatların tepki göstermesi üzerine polisler tekrardan salondan çıkarıldı. Yeniden konuşan Demirer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına vurgu yaparak “15 dakika boyunca sözüm kesilmesin” dedi.
Demirer, “Çocuklar ölmesin demek yerine çocuklar ölsün mü demeliydik” dedi. Demirer, ‘terör’ tanımının net olmadığını ifade ederek, buradaki yargılama “Çocuklar ölsün mü ölmesin mi? üzerinden yapılmalı” dedi.

Avukatlar da tanık Beyazıt Öztürk’ün bir kez daha salonda dinlenmesini istedi.
Savunma ve taleplerin ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Beyazıt Öztürk’ün yeniden dinlenmesi talebini reddederek duruşmayı 1 Mart 2017 tarihine erteledi.