Gazeteci Ömer Çelik 100 gündür tutuklu, iddianame yok

İSTANBUL - Redhack’in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberleri nedeniyle tutuklu bulunan gazeteciler Ömer Çelik, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat, 100 gündür hala iddianameleri hazırlanmadı. Basın meslek örgütleri, “İddianame hazırlanmayarak filli cezaya dönüştürüldü” sözleriyle tepki gösterdi.

Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberler nedeniyle İstanbul merkezli 25 Aralık 2016 günü yapılan baskınla kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik ve muhabiri Metin Yoksu, Diken eski haber editörü Tunca Öğreten, Etkin Haber Ajansı (ETHA) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan, BirGün Gazetesi Muhasebe Sorumlusu Mahir Kanaat ve Yolculuk Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın gözaltına alınmıştı.

Gözaltında 24 gün kaldıktan sonra Ömer Çelik, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, Derya Okatan, Metin Yoksu ve Eray Sargın da serbest bırakıldı.

Bugün tutukluluklarının 100’üncü günü dolan gazetecilerin iddianamesi ise henüz hazırlanmadı. Aynı soruşturma kapsamında ise Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel de 59 gündür tutuklu bulunuyor.

Tutukluluklarının 100'üncü gününde gazetecilik meslek örgütleri ve meslektaşları gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep etti.

DURMUŞ: FİİLİ CEZAYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Berat Albayrak maillerini haberleştirdikleri gerekçesiyle tutuklu bulunan gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerine şahit olduklarını ifade eden Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’nin basın tarihinde en sıkıntılı dönemin yaşandığına dikkat çekti. 157 meslektaşlarının bugün tutuklu bulunduğunu hatırlatan Durmuş, “Gerçeğin haber yapılmasının istenmediği bugünlerde halka doğru haberi ulaştırmaya çalışan gazeteciler tutuklanıyor. Mahir Kanaat, Ömer Çelik ve Tunca Öğreten de halka doğru haberi ulaştırdıkları gerekçesi ile tutuklandılar. 100 gündür tutuklu bulunan gazeteciler habercilik dışında bir şey yapmadı” diye konuştu.

“İddianame hazırlanmayarak filli cezaya dönüştürüldü bu 100 gün” diyen Durmuş, TGS olarak başta Kanat, Çelik ve Öğreten olmak üzere tüm gazetecilerin derhal mahkemeye çıkartılarak serbest bırakılmasını ve gerçek suçluların yargılanmasını istedi.

EREN: HÂKİMLERİ DE CESUR OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, birçok gazeteci tutuklanmasında uzun süre iddianamenin çıkarılamadığına dikkat çekti. Gazetecilere açılan davalarda iddianame çıkartılamama nedenini ise “savcıların suçlama bulamadıklarını” gösteren Eren, örnek olarak da Cumhuriyet Gazetesi davasında hazırlanan iddianameyi gösterdi. Cumhuriyet gazetesi için hazırlanan iddianameye bakıldığında herhangi bir delil olmaksızın hazırlandığını dile getiren Eren, “Uzun tutukluluk süreçleri bir cezalandırılmaya dönüşüyor. Bu sadece gazeteciler için değil siyasi davada da böyle” dedi. Kanaat, Çelik ve Öğreten’in gazeteciliklerine tanık olduklarını belirten Eren, şu çağrıda bulundu: “Hâkimleri de cesur olmaya çağırıyoruz ve vicdanları ile hareket etmelerini talep ediyoruz ama bu taleplerimiz ne kadar karşılığını bulur bilemiyoruz.”

BOLTAN: İNTİKAM ALINIYOR!

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan, üç gazetecinin tutuklanmasını ve bugüne kadar iddianamenin hazırlanmamasını “intikam alma süreci” olarak yorumladı. Üç gazetecinin tutuklanmasının topluma ve diğer gazetecilere gözdağı verme operasyonu olduğunu ifade eden Boltan, Türkiye’de yargının adalet ve yasalara göre işlemediğini vurguladı. Türkiye’de yeni bir işleyiş mekanizmasının yaratıldığını anlatan Boltan, yeni mekanizmanın da sarayın çıkarlarına ve politikalarına göre olduğunu söyledi. Dünyanın birçok yerinde söz konusu gazeteciler olunca hukukun daha hassas olduğuna dikkat çeken Boltan, gazetecilerin halkın çıkarları için yeri geldiğinde yasalardan dahi feragat ettiğini ifade etti. Boltan, “Onların yaptığı tek şey halkının yanında olmak ve gerçekleri yazarak habercilik etiğine uygun davranmaktır ve derhal serbest bırakılmalıdırlar” dedi.

Berat Albayrak maillerini haberleştirdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan gazetecilerden ETHA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan, kapatılan DİHA muhabiri Metin Yoksu ve Yolculuk Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın da 100 gündür tutuklu bulunan arkadaşlarının kalemlerini yerde bırakmadıklarını ifade etti.

OKATAN: MEKTUP KISITLAMALARI VAR

ETHA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan, gözaltında olduğu 24 gün boyunca yaşanan hukuksuzluğu protesto ederek açlık grevine girmişti. Bugün işinin başında olan Okatan, soruşturmanın büyük hukuksuzluklar ve ciddiyetsizlikler ile dolu olduğunu belirtti. 100 gündür meslektaşlarının tecrit altında olduğunu ifade eden Okatan, “Arkadaşlarımıza kitap, dergi ve mektup kısıtlamaları var. Basın özgürlüğünün dünyada kara listeye girmesinde dört sıra kaldı. Bu listeye de girmek uzun sürmeyecek gibi görünüyor. Bu topraklarda güçlü bir özgür bir basın geleneği var ve bugün bu geleneği yıkmak kolay değil” dedi.

SARGIN: 100 GÜNLÜK TUTUKLULUK HUKUKSUZLUKTUR

Yolculuk Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın ise, 100 günlük tutukluluk sürecinin hukuksuz olduğunu ifade ederek, “İlk duruşmada arkadaşlarımız serbest bırakılacak bunu biliyoruz. Ama o ilk duruşma ne zaman bilmiyoruz. Onlar çıktığı zaman Ömer Çelik’in yeni doğmuş bebeğinden uzak kalması, Mahir’in yeni doğmuş bebeğine olan hasretini veya Tunca’nın hapishanede evlenmiş olmasının hesabını kim verecek?” şeklinde konuştu.

YOKSU: GERÇEKLERDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ

Kapatılan DİHA muhabiri Metin Yoksu da, gözaltından çıkmasının ardından haber yapmaya devam ettiğini ifade ederek, Ömer Çelik başta olmak üzere tutuklu gazeteci arkadaşlarının kalemlerini yerde bırakmamak için çalıştığını anlattı. Yoksu, “Gazeteci Deniz Yücel'in bu soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından soruşturmanın dünya kamuoyu tarafından duyulması sağlandı" dedi. Karşılarına nasıl bir iddianame çıkacağını bilmediklerini belirten Yoksu, her ne olursa olsun gerçeklerden taviz vermeden Musa Anter, Metin Göktepe ve Gurbetelli Ersöz’den gelen gazetecilik anlayışını sürdürmeye kararlı olduklarını belirtti.