ANKARA - 12 Eylül darbesine ilişkin süren yargılama düştü. Davanın avukatlarından Öztürk Türkdoğan, AİHS'ye göre mahkemenin yargılamayı devam ettirme şansı olduğunu belirterek, "Siyasi iktidar bu davayı isteseydi zamanında biterdi. İktidar ve yargı sanıkların ölümünü bekledi" şeklinde tepki gösterdi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya hakkındaki davanın, sanıkların ölmüş olmaları nedeniyle düşürülmesine karar verdi. Davanın bugün son duruşması Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın avukatları ile müşteki tarafın avukatları hazır bulundu. Duruşmada dinlenen müştekiler, Yargıtay'ın bozma kararına mahkemenin direnmesini talep etti.
RÜTBELERİ SÖKÜLMEDİ
Müştekilerin avukatları da, yaptıkları son savunmada iki sanığın hayatını kaybettiğini, 1632 sayılı Askeri Kanun uyarınca en azından rütbelerinin sökülmesi talebinde bulundu. Verilen aranın ardından mahkeme, iki sanık hakkındaki davanın düşürülmesine karar verirken, sanıklar Evren ve Şahinkaya'nın rütbesinin sökülmesi talebini ise reddetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğinin hemen ardından birçok STK'nin suç duyurusuyla birlikte Evren ve Şahinkaya hakkında yargılama süreci başlamış ilk dava 2012 yılında açılmıştı. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Haziran 2014'te Evren ve Şahinkaya'yı, 21 Aralık 1979'da dönemin Başbakanı'na verdikleri muhtırayla Anayasa'yı ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri, 12 Eylül 1980'de de cebren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men suçunu işledikleri gerekçesiyle eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nin 146/1. maddesine göre "Ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırmış, sanıkların duruşmadaki tavır ve hareketlerini dikkate alarak, takdiri indirimle cezayı "Müebbet hapse" çevirmişti.
Mahkeme ayrıca, Askeri Ceza Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca sanıkların rütbelerinin sökülmesine de hükmetmiş, Evren ve Şahinkaya er statüsüne düşürülmüştü. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise temyiz incelemesi sonucunda 2016 yılında hükmün bozulmasına karar vermişti. Yargıtay'ın bozma kararı ardından ikinci yargılama dönemi başlamıştı.
'SİYASİ İKTİDAR İSTESEYDİ DAVA ZAMANINDA BİTERDİ'
Evren ve Şahinkaya hakkında suç duyurusunda bulunan ilk kişiler arasında yer alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, dernek adına davaya müdahil olmuştu. Yargılamanın sonucuna dair dihaber'e değerlendirmelerde bulanan Türkdoğan, "Öncelikle yani siyasi iktidar bu davayı isteseydi zamanında biterdi. Yani sanıklar ölmeden bu dava biterdi. Bu yapılmadı çünkü Türkiye maalesef bir darbe mekaniği içinde dönen bir ülke. Kimse kimseye hesap sormak istemiyor. Darbelerle yüzleşme gerçekleşmedi. Bu yargılamada bir fırsat olabilirdi. Yargının ağırdan alması siyasi iktidarın tavrıyla alakalıydı" dedi.
Türkdoğan, "Yargı ve siyasi iktidar adeta sanıkların ölmesini bekledi" diye belirtti.
'YARGILAMA DEVAM EDEBİLİRDİ'
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7'inci maddesi 2 fıkrasına göre sanıklar ölse de yargılamaya devam edilebileceğini söyleyen Türkdoğan, şunları aktardı: "Buna göre mahkemenin mahkumiyet kararı verme şansı vardı. Sanıkların eylemleri çok büyüktü ve insanlığa karşı suçlar işlendi."
'DARBELERİ MAHKUM EDEN TEK KARAR YOK'
"Siyasi iktidar elinde darbeleri mahkum eden kesinleşmiş bir yargı kararı istemiyor demek ki" diyen Türkdoğan, Gülen cemaatine üye olduğu iddiasıyla bir çok askere açılan darbe davalarına işaret etti. Türkdoğan, "Şimdi biz 15 Temmuz davalarına hangi kararı sunacağız, elimizde darbeleri mahkum eden bir tek karar yok" dedi.
Türkdoğan, karara itiraz edeceklerini de duyurdu.