Deniz, Yusuf, Hüseyin yürüyüşlerle anıldı

HABER MERKEZİ - Türkiye gençlik hareketinin devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 45’inci yıl dönümünde İstanbul, Kocaeli ve Antalya’da yürüyüşlerle anıldı.

Türkiye gençlik hareketinin devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 45’inci yıl dönümünde İstanbul ve Kocaeli’de gençlik örgütleri tarafından anıldı. Kadıköy Altıyol’da Mücadele Birliği Platformu öncülüğünde bir araya gelen gençler, Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in resimlerinin bulunduğu ve üzerinde “Deniz, devrim, isyan!” yazılı pankartın arkasında toplanan yurttaşlar sık sık “Şimdi devrim zamanı”, “Deniz devrim isyan” ve “Yaşasın halkların mücadele birliği” sloganlarını attı. Yürüyüş öncesi demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına gerçekleştirilen saygı duruşu ardından Deniz Gezmiş’in idama nasıl gideceğini hapishanede iken arkadaşına anlattığı anıları Rodrigo’nun Gitar Konçertosu eşliğinde okundu.

Ardından ise üç devrimci önderin ailelerine yazdığı mektuplar üniversite, lise öğrencileri tarafından okundu. Hüseyin İnan’ın mektubunu ise 13 yaşlarında Taylan adında bir ilkokul öğrencisi okudu.

Mücadele Birliği Platformu adına konuşan Fatma Yıldırım, “Bende, sende, herkeste yaşarlar. Amaçlarını her yerde açıkça ortaya koyan, görüşlerini savaş alanında ve düşmanın yüzüne karşı haykıran bu üç yiğit devrimci önderi, devrimciliğimizin olanca ateşliğiyle anıyoruz” şeklinde konuştu. Üç önderden aldıkları mücadele bayraklarını sürdürmeyi önlerine hedef olarak koyduklarına dikkat çeken Yıldırım, şimdi devrimci fırtına koparma zamanı, şimdi devrim zamanı olduğunu söyledi.

AKM’DEN DOLMABAHÇE’YE YÜRÜDÜLER

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi ve bazı gençlik örgütleri de, "Üç fidan"ı Atatürk Kültür Merkezi'nden (AKM) Dolmabahçe'ye yaptıkları yürüyüşle andı. "68'den bugüne gençlerin 'Hayır'ı sürüyor" pankartıyla yürüyen yüzlerce genç, sık sık "Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak", "Katil ABD Ortadoğu'dan defol" ve "Emperyalizm düşmandır halklar kardeştir" sloganları attı. Sağanak yağmur altında Dolmabahçe'ye kadar yapılan yürüyüşün ardından saygı duruşunda bulunuldu.

Burada grup adına açıklama yapan Özge Akyüz, "Denizlerin uğruna ölüme gittiği dünyayı kuracak, onların ve katledilen tüm canların hesabını soracağız. Gün idam sehpasına gülümseyerek giden Denizlerin kararlılığıyla 'emperyalizme hayır' şiarını yükseltme, onların cesaretiyle emperyalizmin ve işbirlikçilerin karşısına dikilme günüdür" dedi.

Açıklamanın ardından kitle marşlar ve sloganlar eşliğinde eylemini sonlandırdı.

EMEK GENÇLİĞİ YÜRÜDÜ

Emek gençlik örgütü ise, "Üç fidan"ları anmak için AKM'den Dolmahbahçe'ye yürüdü. Aralarında HDP İstanbul eski Milletvekili Levent Tüzel, KHK ile ihraç edilen akademisyen Özgür Müftüoğlu’nun da olduğu yüzlerce yurttaş, sloganlar eşliğinde yürüdü. Beşiktaş stadının üst tarafına gelen gençler buradan ellerindeki meşalelerle Dolmabahçe sahiline koşmaya başladı.

Sahilde son bulan yürüyüşün ardından saygı duruşunda bulunuldu. Anma, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam edilmeden önce ailelerine yazdıkları mektupların okunmasıyla başladı. Grup adına açıklamayı okuyan EMEK Gençliği yöneticisi Bilgesu Karakulak, "Gençlik oldu olası hayır dedi, karanlığa sırtını döndü. Onların salmaya çalıştığı korku yerini başka bir dünya özlemine ve inancına bıraktı. İşte tam da bunun bilinciyle bizler, işçi sınıfının devrimci gençlik örgütünün gençleri, Denizlerden, Erdallardan, Ümranlardan, Korkmazlardan, Mehmet Kılıç Arslanlardan, Şeref Aydınlardan aldığımız güçle buradan bir kez daha söylüyoruz sosyalizm kazanacak. İşçi sınıfı kazanacak, biz kazanacağız!" dedi.
Daha sonra kısa bir konuşma yapan KHK ile ihraç edilen akademisyen Özgür Müftüoğlu da, Denizleri idama götüren sürecin bugünle benzer olduğunu hatırlatarak, "O dönemde de üniversiteler tasfiye ediliyor, aydınlar, gazeteciler hapse atılıyordu. Tam da o dönemde Denizler gençlik hareketine güç verdi. Bugün de aynı görevle karşı karşıyayız. Onlar nasıl ki kendileri için değil toplum için mücadele ettilerse bizler de mücadele etmeliyiz. Muhalifleri Denizler gibi idamla korkutuyorlar. Buna karşı denizler gibi cesaretli olmalı ve işçi sınıfının yeniden ayağa kalkmasını sağlamalıyız, bu görevi başarmalıyız. Yılmaz Güney'in dediği gibi mutlaka kazanacağız" dedi.

Konuşmaların ardında EMEK Gençliği üyesi Bilgesu Kiper Rodrigo'nun Gitar Konçertosu’nu çaldı. Ardından kitlenin Avusturya İşçi Marşını söylemesiyle anma programı son buldu.

DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI KOCAELİ'DE ANILDI

“Üç fidan”ın anıldığı bir diğer kent ise Kocaeli oldu. Emek Partisi (EMEP) öncülüğünde İzmit Belediye İşhanı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında “Geleceksizliğe ve baskılara karşı bağımsızlık için sosyalizm ve demokrasi” yazılı pankart açıldı. Üzerinde Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşıyan yurttaşlar sık sık, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Faşizme ölüm halka hürriyet” sloganlarını attı.

Basın açıklamasını okuyan Burak Taşkın, “Emperyalistler ve onların yıllarca uşaklığını yapmış hükümetler sanıyor ki gençlik susacak, sinip bir köşede yaşananları izleyecek. Ancak unutmayın ki gençlik 68 yılında ve sonrasında Gezi direnişinde olduğu gibi direnmeye devam edecek” dedi.
Basın açıklaması slogan ve alkışlarla sona erdi.

ANTALYA

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri de 45’inci yılında Atalos Meydanı’nda anma etkinliği gerçekleştirdi. Anmaya Emek Gençliği, Dev-Lis, Halkevleri, HDP, EMEP ve çok sayıda kişi katıldı. “Emperyalizme, gericiliğe, savaşa karşı yürüyoruz” pankartı açılırken, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’nın posterleri taşındı. Sloganların atıldığı etkinlikte Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in son mektupları okundu. Saygı duruşunun ardından Deniz Gezmiş ve Mazlum Doğanların isimleri okunurken kitle bir ağızdan “yaşıyor” dedi.

Açıklamayı yapan Emek Gençliği üyesi Eylem Demirhan, “İktidardakiler mücadele eden gençlerin en önünde yürüyenleri idam ettikleri zaman, geride kalanların korkuya kapılacaklarını, geri çekileceklerini düşünüyordu. Ama Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in isimleri nesillerdir doğan çocuklara madalya oldu” dedi.

‘DENİZLER BU GÜNÜMÜZ VE GELECEĞİMİZDİR’

“Denizler sadece bir geçmiş değil, aynı zamanda bugünümüz ve geleceğimizdir” diyen Demirhan, "Onların mücadele ettiği şeyler hala güncelliğini koruyor. Denizlerin geleneğini savunmak işçi sınıfının davasına bağlanmaktan geçer. Kurtuluşunu bireyci yollarla aramaktan değil, işçi sınıfının kurtuluşunda aramaktan geçer. Emperyalist güçlerin bölge politikasında bir ‘pinpon topu’ haline gelmiş ülkemiz için Denizlerin idam sehpasında haykırdıkları ‘Tam bağımsızlık’ sloganı hala geçerlidir. Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesinin güncelliği hala sürmektedir. Tüm bunlar karşısında bizler de 68 ruhuyla Deniz Gezmiş&ten, Mahir Çayan’dan, İbrahim Kaypakkaya’dan, Av. Halit Çelenk’ten ve daha nice devrimciden miras aldığımız devrimci dayanışma ruhuyla bu gidişe dur demek ve kendi özgür dünyamızı kurmak için birleşip mücadele etmek zorundayız” diye konuştu.

Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.