DERSİM/ İSTANBUL - Görevinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Ankara'da 61 gündür devam eden açlık grevi eylemine Dersim ve İstanbul’dan başlatılan destek grevleri sürüyor.

Görevlerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Ankara Yüksel Caddesi'nde başlattığı ve 61’inci gününe giren açlık grevi eylemine destek amaçlı Dersim’de 1 günlük dayanışma grevi başladı.

Seyid Rıza Meydanı’nda bir araya gelen Munzur Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyen Candan Badem ve öğretim görevlisi Ahmet Kerim Gültekin açlık grevine girdi. Açtıkları "Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevinin 61. gününde direnenlere Dersim’den selam olsun" ve "KHK ve ihraçlara Hayır" yazılı dövizlerle açlık grevine giren Badem, işlerini geri istediklerini ifade etti. Gülen cemaati ve diğer örgütlerle bir ilişkilerinin olmadığının altını çizen Badem, KHK’lerin iptalini, OHAL’in kaldırılmasını talep etti.

‘OHAL VE KHK ZULMÜNE KARŞI DİRENİŞTEYİZ’

Ahmet Kerim Gültekin ise, “Semih’in ve Nuriye’nin eylemi bir irade beyanıdır. Özgürlükten, demokrasiden, adaletten, eşitlikten, laiklikten yana bilim insanlarının, kamu emekçilerinin OHAL’e ve KHK zulmüne karşı yükselttikleri direniş bayrağıdır. Anlamlıdır, değerlidir, arkasındayız, yanındayız mücadeleye sahip çıkıyoruz” dedi.

İhraç edilen akademisyenlerin eylemi gün boyu sürecek.

MURAT GÜN 74 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDE

Öte yandan 7 Kasım 2016 tarihinde Çet Deresi’ne yapılan bombardımanda yaşamını yitiren DHKC’li Murat Gün’ün babası Kemal Gün’ün, cenazelerin verilmesi talebiyle Seyid Rıza Meydanı'nda sürdürdüğü açlık grevi eylemi de 74’üncü gününde devam ediyor.

İSTANBUL’DA GÖREVİ HÜLYA DİNÇER DEVRALDI

Kadıköy'de "Barış Akademisyenleri"nden bir grubun başlatmış olduğu süreli dönüşümlü açlık grevi 4'üncü gününde. Grevi bugün KHK ile Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen araştırma görevlisi Hülya Dinçer devraldı.

'HAKLI TALEPLERİNE DESTEK OLUYORUZ'

Gülmen ve Özakça'nın taleplerini görünür kılmak için açlık grevi eylemini başlattıklarını belirten Dinçer, 1 Eylül'den itibaren çıkartılan KHK'ler ile yüz elli bin kamu emekçisinin görevine son verildiğini belirterek, "Tahmin ediyoruz ki bu işten çıkartılmalar daha da artacak. Gülmen ve Özakça'da haksız olarak işten çıkartılan kamu emekçilerdir. 61 gündür taleplerini Yüksel Caddesi'nden haykırıyorlar. Biz de hem kamuoyundaki hem de yetkililer nezdinde ki bu suskunluğa ve görmezden gelinmeye son vermek adına onların sesine ses katmak istedik. Onların haklı taleplerine destek olmak istedik" dedi.

'KHK’LER CAN ALIYOR'

Eylemlerinin sembolik bir destek eylemi olduğunu ifade eden Dinçer, şöyle devam etti: "Sadece Nuriye ve Semih'in açlık grevi değil aynı zamanda bugüne kadar yaklaşık 37 kamu emekçisinin de intihar ettiğini biliyoruz. Bu KHK'ler can alıyor. Hem işinden hem de canından ediyor. Bu hukuka aykırı hiç bir yasal dayanağı olmayan, temel hakları tümüyle ortadan kaldıran bu haksız tasfiye ve ihraçlara son verilmelidir. Haksız şekilde görevinden uzaklaştırılan kamu emekçilerinin de bir an önce işlerine iade edilmesini talep ediyoruz." Dinçer, kamuoyunu sağlıkları kritik bir eşiğe gelen Gülmen ve Özakça'nın taleplerine daha da duyarlı olmaya çağırdı.

Öte yandan grevin yapıldığı alandaki esnafların gün içerisinde açlık greve giren akademisyenlere su, çay ve şeker getirerek dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

Grevi, yarın Mimar Sinan Üniversitesi öğretim görevlisi Aslı Odman devralacak.