Topkara'yı öldüren polise müebbet istendi

İSTANBUL - İstanbul Esenyurt'ta “hırsızlık” iddiasıyla gözaltına alınan 16 yaşındaki Ömer Barış Topkara'yı öldüren polis hakkında müebbet hapis cezası istendi.

İstanbul'un Esenyurt ilçesinde 16 Şubat’ta polis kurşunuyla hayatını kaybeden 16 yaşındaki lise öğrencisi Ömer Barış Topkara ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu bulunan polis H.D.S.'nin (20) “Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme“ suçundan müebbet hapis cezası verilmesi istendi. İddianamede H.D.S.'nin ifadesinde “Maktul ile arkadaşının bana saldırma ihtimalini düşünerek vurma gereği duydum. O esnada silah ateş aldı. Suç işleme kastıyla hareket etmedim" dedi.

TESLİM OLMASINA RAĞMEN VURULDU

İddianamede Ömer Faruk Topkara ile arkadaşının hırsızlık eylemi gerçekleştirdiği belirtilirken, polislerin Topkara ve arkadaşını darp ederek gözaltına alıp darp-adli raporu almak üzere Esenyurt Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü belirtildi. Elleri birbirine kelepçelenmiş Topkara ve arkadaşının hastaneden kaçtığının ifade edildiği iddianamede, "Polis memuru H.D.S. hastane kapısında havaya doğru bir el ateş etti. Söz konusu kovalamaca yaklaşık 150 metre sürdü. Eylemin gerçekleşmiş olduğu yere vardıklarında çocuklar teslim olmak üzere durdu, ancak buna rağmen polis memuru H.D.S., kendisine karşı teslim olma iradesini sunan Ömer Faruk Topkara'nın omuz hizasına doğru silah elinde olacak vaziyette vurdu. Vurduğu esnada silah ateş aldı ve Ömer Faruk Topkara olay yerinde hayatını kaybetti" denildi.

KORKUNUN ETKİSİYMİŞ!

Polis H.D.S.'nin mahkemede alınan ifadesinin de yer aldığı iddianamede, H.D.S'nin “Maktul ile arkadaşının bana saldırma ihtimalini düşünerek vurma gereği duydum. O esnada silah ateş aldı. Suç işleme kastıyla hareket etmedim. Meslek eğitim aşamasında benzer durumlarda ne şekilde hareket edilmesi gerektiği yönünde eğitim aldım. Panik ve korkunun etkisiyle olay bu aşamaya geldi. Olay sebebiyle pişmanım. Olayda kullandığım silah 'canik' marka silah güvenliksiz silahtır. Dolayısıyla olayın gerçekleşmesi aşamasında silahın niteliği de önemlidir" dediği aktarıldı.

'KASITLI YAPILDI'

Şüphelinin silahın güvenliksiz olduğunu bildiği ve buna rağmen söz konusu eylemi gerçekleştirdiği, söz konusu hususların olay yerinden temin edilen kamera kayıtları ile sabit olduğunun belirtildiği iddianamede, “Şüphelinin mesleği de göz önüne alındığında söz konusu sonucun gerçekleşebileceğini ön görmesi gerekmektedir. Öngörememesi hayatın olağan akışına ve mesleğin niteliğine aykırıdır. Doktrinde olası kast, 'Failin ulaşmak istediği netice dışında eyleme bağlı olarak gerçekleşmesi muhtemel olan diğer neticelerle ilgili kastını ifade etmektedir. Asıl neticenin zorunlu sonucu olmayıp gerçekleşme olasılığı bulunan tali neticeleri bilip öngörmesine karşın amacını elde etmek istediği için 'olursa olsun' diyerek göze almak ve kabullenmek suretiyle hareket eden fail bu tali neticeler bakımından olası kast içerisindedir' şeklinde ifade edilmektedir. Somut olayda da şüphelinin olası kast ile hareket ettiği anlaşılmaktadır" denildi.

'MÜEBET HAPİS İSTENDİ'

İddianamede, “Şüphelinin yaralama kastıyla hareket ettiği ancak neticenin kast edilenden daha ağır şekilde sonuçlandığıdır. Bu hususun Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 87/4 maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemenin uygulanabilmesi için gerçekleşen ağır sonucun öngörülebilir olması gerekir. Soruşturmaya konu olayda da her ne kadar şüpheli yaralama kastıyla hareket etmiş ise de anlatıldığı üzere gerçekleşen ölüm neticesinin de öngörülebilir olduğu anlaşılmaktadır. Şüphelinin daha ağır ceza öngören 'Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme' suçundan cezalandırılması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi. Şüpheli polis H.D.S.'nin “Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme“ suçundan müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca şüpheli H.D.S.'nin “Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma" suçundan da cezalandırılması istendi. İddianame kabul edilirse şüpheli polis H.D.S.'nin Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanacak.