MERSİN - Mersin Üniversitesi'nde okuyan öğrenciler hakkında son bir buçuk yılda 373 dava açılırken, 72 öğrenci de okuldan uzaklaştırıldı. Bu duruma tepki gösteren öğrenciler, omuz omuza durarak, bu günleri atlatacaklarını ifade etti.
Mersin Üniversitesi ve Mersin Emniyet'i 20 Temmuz Suruç katliamının ardından kampüste muhalif öğrenciler hakkında yüzlerce soruşturma açtı. Öğrenciler hakkında tespit edilen 373 dava açılırken, 1 ay ve 3 dönem olmak üzere okuldan uzaklaştırılan öğrenci sayısı da 72'ye ulaştı. Ayrıca hali hazırda Mersin Üniversitesi’nde okuyan ve katıldıkları demokratik eylemler yüzünden tutuklu bulunan 10 öğrenci var. Özellikle Kürt illerinde yaşanan çatışmalı süreçle birlikte üniversitede stant kurmanın dahi suç sayıldığını belirten öğrenciler, üniversitede bir eylemi izlemenin bile soruşturma ve uzaklaştırma sebebi olduğunu söyledi.
‘MUHALİF ÖĞRENCİLER HEDEFTE’
Bu duruma tepki gösteren Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Ersin Aydın, kendi hakkında açılan 6 dava olduğunu ve hali hazırda üniversite rektörlüğü tarafından başlatılan 7 soruşturma bulunduğunu kaydetti. Türkiye halklarının bu ülkede bir Gezi bir de Kobanê ruhunu gördüğünü hatırlatan Aydın, bu yüzden toplumun en dinamik kesimi olan ve bu süreçlerde aktif rol alan üniversite öğrencilerinde diğer muhalifler gibi hedefe alındığını ifade etti. Mersin Üniversitesi’nde baskıların özellikle 11 Aralık 2015’te yapılmak istenen Nihal Atsız anmasına devrimci, yurtsever öğrencilerin izin vermemesi sonrası çıkan olaylarla başladığını söyleyen Aydın, “Olaydan sonra üniversite rektörü Ahmet Çamsarı’nın ‘ Üniversitede 3 kişi bile bir araya gelse bunlara hemen saldıracaksın ‘ şeklinde bir söylemi oldu. Akabinde gün geçtikçe muhalif olan öğrencilere yönelik ağırlaşan bir süreç başladı” dedi.
‘BAŞIYLA STANTI ONAYLAMAK’ UZAKLAŞTIRMA SEBEBİ
Baskı politikasını uygulamaya başlayan üniversitenin eylemlere izin vermemesinin ardından, artık hem afiş asılmasına hem de öğrencilerin stant açmasına dahi izin vermeyerek, saldırdığını kaydeden Aydın, ardından kendileri hakkında soruşturma furyası başlatıldığını söyledi. Bu süreçte şiir okudukları için bile haklarında soruşturma açıldığını dile getiren Aydın, “Bir arkadaşımız katledilen Tahir Elçi için yapılan anmaya katıldığı için okuldan uzaklaştırıldı. 8 Mart’ta kadın arkadaşların standından geçerken başıyla selam veren bir arkadaşımız ‘ Başıyla standı onaylar gibi yapmak’ suçlamasıyla dahi uzaklaştırıldı” ifadelerinde bulundu.
‘UMUDUMUZU TÜKETMEMELİYİZ’
Birçok kişinin üniversiteden uzaklaştırıldığını ancak bunu kimsenin bilmediğini kaydeden Aydın, bir kamuoyu oluşturulması gerektiğini savunarak, “Buna yönelik bir çalışmamız var. Mersin Üniversitesi özelinde tüm Türkiye’de muhalif öğrencilere yönelik baskıları anlatarak, kamuoyu oluşturacağız” dedi. “Hiçbir zaman umudumuzu tüketmemeliyiz” diyen Aydın, “Karanlığın en zifiri olduğu an aslında şafağın doğmasının en yakın olduğu andır. Bir şeyler değişsin istiyorsak birbirimizin elini tutarak, omuz omuza durarak bu günleri atlatabiliriz” dedi.
‘TAHAKKÜM GİTGİDE DERİNLEŞİYOR’
Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 2. Sınıf Öğrencisi Mahmut Gül’de bir dönem uzaklaştırma alan ve hakkında onlarca soruşturma ve dava açılan öğrencilerden biri. Üniversite içerisinde gitgide tahakküm oluşmaya başladığını kaydeden Gül, “Eğer biz üniversite içerisinde sivil polislerin masalara silahlarını koyarak, oturduğunu görüyorsak, rektörlük bize ‘Siz üniversite de nefes alamayacaksınız. Benim adıma üniversite sivil polislerim, dışarıda bekleyen çevik kuvvet ve ajanlaştırdığım ülkücü çocuklarım var ‘ diyor” dedi. Mersin Üniversitesi’nde bilimsel, akademik ve anadilinde eğitim isteyen öğrencilerin yollarının kapatıldığını bunlar yerine gerici, cihatçı kesimlerin oluşturulmaya çalışıldığını belirten Gül, yeni dönemle birlikte uzaklaştırılmaların daha da artacağını söyledi.
‘YAN YANA GELEBİLECEK KADAR GÜÇLÜYÜZ’
Mersin Üniversitesi öğrencilerinin büyük bir kısmının soruşturmalar ve uzaklaştırılmalardan kaynaklı üniversiteye giremediğini söyleyen Gül, “Bizim üniversiteye girmemizi engelleyebilirler ama bizim üniversite öğrencileriyle buluşmamızı, örgütlenmelerimizi engelleyemezler. Gerekirse öğrencilerin evlerine tek tek gidip, gerçekleri anlatırız” dedi. Üniversite rektörü ve iktidara göndermede bulunan Gül, şöyle dedi: “Siz eğer üniversite gençliğini uzaklaştırmalarla engelleyebileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Sizin politikalarınız tek düze yapılmış politikalardır ancak bizim yaşamımız hiçbir zaman tek düze değildir. “Bizi yok edebilecek kadar güçlü değiller” diyen Gül, “Ama biz yan yana gelebilecek kadar güçlüyüz. Biz yan yana gelirsek kimse karşımızda duramaz. Çünkü biz halkın çocuklarıyız” dedi.