Öldürüleli bir yıl oldu hala dava açılmadı

İSTANBUL - İBB'ye ait hafriyat kamyonunun altında kalarak yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule İdil Dere olayı üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala dava açılmadı. Dava için İstanbul Valiliği'nden onay beklendiğini belirten anne Nesrin Aslan, "9 Şubat'tan beri Valilikten onay bekleniyor. Ortada bir suç var. Bunu daha ne kadar bekletebilirsiniz?" diye sordu.

İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Şule İdil Dere 12 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda yürürken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait hafriyat kamyonunun altında kalarak hayatını kaybetmişti. Olayın ardından soruşturma başlatılmış, kamyonun şoförü Mümin K. gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporuna göre; kamyon şoförüyle birlikte İBB iştiraki olan Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nde görev yapan 3 işveren vekili ve bir saha şefi ile İSTAÇ A.Ş’den sorumlu müdür ve saha şefi "asli kusurlu" bulundu. Yine aynı raporda, iki şirketin iş güvenliği uzmanları da tali kusurlu bulunurken, Şule İdil Dere içinse “kusurlu değil” denildi.

Savcılık, kusurlu bulunan İBB personeli arasında devlet memuru olan yetkililerin yargılanabilmesi için 9 Şubat'ta İstanbul Valiliği’ne başvurdu. Ancak; yapılan başvuruya rağmen valilik şu ana kadar olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap vermedi. İstanbul Valiliği’nin yargılama izni vermesi halinde devlet memuru olan sorumlular da dahil edilerek iddianamenin hazırlanması ve davanın açılması mümkün olacak. İBB ve İSTAÇ A.Ş. bugüne kadar herhangi bir sorumluluk almadığı gibi kurum içinde sorumluların saptanabilmesi için herhangi bir soruşturma da açmadı.

'İHMAL DEĞİL CİNAYET'

Kızının ölümü üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen davanın açılmamasını değerlendiren anne Nesrin Aslan (56), bilirkişi raporunda kızının "kusurlu" olmadığının belirtildiğini ifade ederek, "Kusurlu olsaydı ne olurdu. Burası bir park. Hafriyat kamyonunun ne işi var burada. Varsa neden gerekli önlemler alınmadı" dedi. Kızının ölümünü "ihmal" olarak değerlendirmediğini kaydeden Aslan, "Bu ihmal değil cinayettir. Bu sürücülerin marifetleriyle son bir yılda İstanbul'da 21 kişi cinayete kurban gitti. Bunların çoğu da Kadıköy'de yaşandı" diye konuştu.

'BUNU DAHA NE KADAR BEKLETEBİLİRSİNİZ'

Ortada aleni bir suçun olduğunu ve suçluların yargılanması için de valiliğe yapılan başvurunun cevabını beklediklerini kaydeden Aslan, "9 Şubat'tan beri Valilikten onay bekleniyor. Ortada bir suç var. Bu suçun sahibi İBB'dir. İBB'yi temsil eden de Kadir Topbaş'tır. Bunu daha ne kadar bekletebilirsiniz? Bekletiyorlar çünkü, bunların kendileri de biliyor bu durumun suç olduğunu. Büyük bir suç işlediler" dedi. Yaşanan hukuksuzluklara şaşırmadığını vurgulayan Aslan, "Ortada akıldışı bir zihniyet var. Bu zihniyetin geçtiği ve bulaştığı her şeyde de akıldışı dizileri yaşıyoruz. Bunun cezasını da bu suçun içinde olmayan insanlar yaşıyor" diye konuştu.

'SUÇLU BELLİ CEZALANDIRILSIN'

Biran önce davanın açılmasını istediğini ifade eden Aslan, "Devletin savcısı, devletin valisinden yargılamanın yapılması için onay istemiş. Onayı ben değil devlet istiyor. Ben istiyorum ki, hukuki prosedür yerine gelsin ve bu dava başlasın. Şunu çok iyi biliyorum. Ne yaparsa yapsınlar İdil artık aramızda yok. Bu hesaplaşma olmadan bu işten vazgeçmem. Onlara göre kızımın ölümü kaderse onlar da kaderlerini yaşasınlar. Ortada bir suç var. Suçlu belli ve suçlular cezalandırılsın. Suçluların cezalandırılması için elimden ne geliyorsa yapacağım" dedi.

'ORTAK OLMAK İÇİN BU KADAR HEVESKAR DAVRANMAYIN'

Geçtiğimiz günlerde İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın 2019 seçimlerine ilişkin "Bir daha olmayacağım" sözünü hatırlatan Aslan, "Olup, olmayacağını sana kim sordu. Öyle bir gündem mi var. Kendi aralarındaki hesaplaşmanın yansımasını da bu olayda yaşadım. İBB'deki siyasal farklılığı bu olayın üzerine giderek öğrendim. Vatandaş olarak, kim FETÖ'cü kim Reisçi biliyorum. Orada siyasi bir kamplaşma var. Dehşet bir kirlenme var. Bu kazalarda bile bu kamplaşmaları hissedebiliyorsunuz. Zerre kadar güvenim yok. Beyaz deseler şüphelenirim. Topbaş bu açıklamaları yapacağına bu olaydaki suçunu kabul etsin" dedi. Suçluların kamu vicdanında mahkum olduğunu belirten Aslan, valiliğe çağrıda bulunarak, "Bu suça ortak olmak için bu kadar heveskar davranmaya hiç gerek yok" dedi.

Yaşanan ölümlerin normalleştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Aslan, "Bir ülkede parktaki çocuğu ezen bir hafriyat kamyonu öldürüyorsa, evinde uyuyan çocuklar panzerler ile eziliyorsa burada ciddi bir sorun vardır. Bu ölümleri normalleştirmeyelim. Normalleştirilmesine karşı da direnelim" dedi.