URFA - Urfa'nın tarihi Haşimiye Meydanı esnafı, referandum sürecinde hükümetin “Ekonomi canlanacak istikrar gelecek” sözlerini hatırlatarak, “Devletin bütçesi çok iyi olabilir, çok istikrarlı olabilir. Ben kazanmıyorsam, burada esnaf siftah etmiyorsa, o zaman burada bir boşluk vardır” diyerek krize dikkat çekti.
İktidar partisinin referandum sürecinde “Ekonomi canlanacak istikrar gelecek” sloganı ile yaptığı propaganda esnafta karşılığını bulamadı. Bir yandan ülkede yaşanan ekonomik kriz ve beraberinde getirdiği işsizlik insanların alım gücünü düşürmeye devam ederken, diğer yandan kent merkezlerine kurulan alışveriş merkezleri de var olan müşterileri kendine çekerek küçük esnafı iflasın eşiğine getirdi. Urfa’nın en işlek yerlerinden biri olan Haliliye ilçesine bağlı Haşimiye Meydanı esnafı, referandumdan sonra gelecek olan "istikrar" ile daha iyi kazanmayı beklerken, eve ekmek parası dahi götürememekten yakınıyor.
EKMEK PARASI YOK
42 yaşında 4 çocuk babası 10 yıllık esnaf Yavuz Talaşık, işlerinin gün geçtikçe kötüye gittiğini belirterek, “Sabah açıyoruz, akşam kapatıyoruz, siftah dahi yapamadığımız günlerimiz oluyor. Devletten beklentimiz küçük esnafa el atması, destekte bulunması. Ekonominin canlanması için ellerinden geleni yapmalarını istiyoruz. Akşam eve ekmek götüremiyoruz. Aynı şekilde çocuklarımıza okul harçlığı veremeyecek duruma geldik” dedi.
'NEREDE İSTİKRAR'
Seçim dönemlerinde "istikrar gelecek" diyerek kendilerinden oy istenildiğine dikkat çeken Talaşık, “İstikrar gelecek diyorlar ama her hangi bir şey görmedik. Referandumda da devletimizi destekledik. Ancak devlet hiç bizim yanımızda olmadı. Her hangi bir yardımda ve destekte bulunmadı. Dolar bir yükselişte, bir iniyor. Yarın ne olacağına karar veremiyorsun. İstikrar nerede göremiyorum” diye konuştu. İnsanların temel ihtiyacı olan bulgur, pirinç, nohut, baharat çeşitleri gibi gıda ürünlerini sattığını belirten Talaşık, şöyle devam etti: “Bu gün insanların alım gücünün düşmesinden kaynaklı esnaf iş yapamaz duruma geldi. Eskiden müşterimiz gelip çuval ile pirinç, bulgur alıyordu. Şimdi yarım kilogram dahi alamayacak duruma geldi. Haliyle yaşanan istikrarsızlıktan dolayı biz de olumsuz etkileniyoruz. Gıda ürünleri tüketilmeden yaşam sürmez; ancak yine de insanlar alamıyor. Gün geçtikçe ülke ekonomisi kötüye gidiyor. Bu gidişle düzelecek gibi görünmüyor. Temel gıdada iş yapamadığımız zaman, esnaf olarak oturup düşünüyoruz. Vatandaş ne yiyip, içiyor acaba diye merak ediyoruz.”
GELİR VE GİDERİ SIRALADI FARK BÜYÜK
Talaşık, “Enflasyon yükseliyorsa bu işsizlikten kaynaklanıyor. Ben esnaf olarak cebimdeki paraya bakıyorum, devletin bütçesine bakmıyorum. Devletin bütçesi çok iyi olabilir, çok istikrarlı olabilir. Ben kazanmıyorsam, burada esnaf siftah etmiyorsa, o zaman burada bir boşluk vardır. Ben sabah kepenk açtığım gibi dükkân kirası, vergi, elektrik ve su faturası derken günlük 100 TL giderim oluyor. Bunun yanı sıra evimin kirası aylık bin TL ve 4 çocuk okutuyorum. Bunları da eklediğin zaman günlük hiç yoktan 150 TL gidere karşılık geliyor. Ama ben burada 20 TL kazanamıyorum. Bu durum karşısında ne yapmam gerekiyor bilemiyorum. Geçimimi sağlamak için dolandırıcılık mı yapayım, hırsızlık mı yapayım?” diye sordu.
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ BAŞKA DERT
Süt ve bakliyat ürünlerinin yanı sıra domates ve biber salçası satan 42 yaşında 3 çocuk babası Nabi Ağış ise, babasından kalan dükkânın eskisi gibi ekmek kazandırmadığını belirtti. İşlerinin gün geçtikçe kötüye gitmesini ülkede yaşanan ekonomik krizin yanı sıra kent merkezinde açılan alışveriş merkezlerine bağlayan Ağış, “Aile olarak bu dükkânı 50 yıldır işletiyoruz. Önce babam işletiyordu. 20 yıldır da ben işletiyorum. Bu son yıllarda büyük bir işsizlik gündeme geldi. Suriyeli sığınmacılarla birlikte nüfusun artmasına rağmen işlerimizde sürekli düşüş yaşanıyor. Bunun en temel sebeplerinden biri şehir merkezine kurulan alışveriş merkezleridir. Alışveriş merkezleri küçük esnafın boynunu büktü. Küçük esnaf çalışamaz duruma geldi. Esnaf eve ekmek parası götüremiyor. İşlerimiz şu an çok sıkıntılıdır. 50 yılık dükkânı kapatmamak için zorluyorum. Bağkur pirim borcumuz yığılmış, vergilerimizi verirken ciddi anlamda zorlanıyoruz. Kazancımız harcamalarımıza yetmiyor” diye konuştu.