MANİSA - 301 madencinin can verdiği Soma katliamı üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen açılan davada bir arpa boyu yol alınmadı. Mütalaa istenen dava savcısının ataması çıktı, yeni savcının ne zaman mütalaa vereceği ise belirsiz. Sosyal Haklar Derneği Temsilcisi Kamil Kartal, davanın uzatıldığını söyledi.
Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın üzerinden 3 yıl geçti. Şirketin kar hırsı, üretim baskısı ve iş güvenliğinden yoksun çalıştırmadan kaynaklı yaşanan iş cinayetinden geriye, babasız çocuklar, mağdur eş ve ailelerin adalet arayışı kaldı.
KAMU GÖREVLİLERİ KORUNDU
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın basın müşaviri Yusuf Yerkel'in mağdur ailelerini tekmelemesiyle hafızalara kazınan iş cinayetinde sorumluluğu olan tüm kamu görevlileri korundu. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklanırken, soruşturma savcısı madenin asıl sahibi Alp Gürkan hakkında "takipsizlik" kararı vermesi dikkat çekmişti. Cinayette sorumluluğu bulunan bürokrasi çalışanları hakkında istenen soruşturma izni ise, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından engellendi.
EKSİK FAİLLERLE İDDİANAME HAZIRLANDI
Birçok zorluktan sonra 2 Mart 2015’te katliama ilişkin hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için "Olası kastla öldürme" suçundan 301 kez ve 20 ila 25 yıl, "Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan ise 162 kez 2 ila 6 yıl arası hapis cezası istendi. Tutuksuz yargılanan 38 kişi hakkında ise, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 ila 15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi.
YARGILAMA ÖDÜLLE BAŞLADI
Mağdur aileleri, madenin asıl sahibi Can Gürkan hakkında verilen "Takipsizlik" kararının kaldırılmasına ve tutuklaması yönünde çaba sarf ederken, tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması şaşkınlık yaratmıştı.
CEZADAN KAÇMA GİRİŞİMİ: SABOTAJ İDDİASI
2016 yılının Aralık ayında hazırlanan ikinci bilirkişi raporuyla cinayetin önlenmesinin mümkün olduğuna dikkat çekilmesinin ardından aynı günler içinde yargılamaya başlandı. Her duruşması tartışmalarla geçen Soma Davası'nda cezadan kurtulmak isteyen sanıklar ve avukatları, en son 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan "FETÖ/PDY" soruşturmalarını kalkan yapmaya yeltendi. Sorumlulukları görmezden gelinen sanıklar ve avukatları faciayı "Hükümeti zor durumda bırakmak isteyen güçlerin bir eylemi" olarak yansıtmaya çalıştı.
Henüz sonuçlanmayan davanın seyri skandallar silsilesine dönüştü. Nisan ayında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 17'nci duruşmasında mütalaa vermesi beklenen duruşma savcısı, esasa ilişkin hazır olduğunu belirttiği mütalaasını Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "sabotaj" soruşturmanın gelişmesine göre vereceğini söyledi. Savcının bu tavrı madenci yakınlarının ve avukatlarının tepkisine neden oldu. Davanın uzatılmak istendiğini ve "yukarıdan" birinin davaya el attığını söyleyen avukatlar, gerekirse en üst makamlara kadar giderek bu durumun karşısında duracaklarını vurguladı.
HÜKÜMET SAVCIYI KAÇIRDI!
Mahkeme heyetinin ara kararında, tüm raporlarda sabotaja dair bir olgunun bulunmamasından dolayı Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gizli yürütülen sabotaj soruşturmanın beklenmesi talebinin reddine, savcının esasa ilişkin mütalaasını bir sonraki celseye kadar vermesine karar verdi. Mevcut savcının ise 11 Temmuz’da gerçekleşecek duruşmada mütalaa vermesi beklenirken, duruşma savcısının son kararnameyle ataması çıktı. Yeni savcının ise ne zaman mütalaa vereceği ise bilinmiyor.
Yargı sürecinde bu belirsizlik sürerken, her yıl anmaların ardından yapılan miting de bu yıl yasaklanmak istendi.
DAVAYI UZATMAYA YÖNELİK SÜREÇ İŞLETİLDİ
Sosyal Haklar Derneği (SHD) Ege Bölge Temsilcisi Kamil Kartal, hala sürmekte olan ceza davasında adalet aradıklarını belirtti. Yargılamada gelinen aşamayı değerlendiren Kartal, "Bilindiği üzere cumhuriyet savcısı 4 celsedir mütalaa vermiyor. Yeni gelen savcı da ne zaman dosyayı inceleyecek, ne zaman mütalaa verecek belli değil. Davayı uzatmaya yönelik bir süreç işletildi. İşletilmeye de devam ediyor. O açıdan bu mitingin önemi biraz daha fazlalaşmış durumda. Adalet arayışımızı bu mitingde daha da gündeme getirmeye ve mahkemelere yönelik siyasi iktidar baskısını ortadan kaldırmaya yönelik talepler öne çıkacak" diye konuştu.