İstihbarat Daire Başkanı: Dink’e suikast bilgisini İstanbul’a gönderdim

İSTANBUL - Dink davasında savunma yapan dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Dink’e yönelik eylem hazırlığı bilgisinin kendisi tarafından İstanbul Emniyeti ile paylaşıldığını söyledi. Akyürek, “Celalettin Cerrah kendi ilindeki cinayetin sorumluluğunu üstlenmemek için yalan söyledi ve bize iftira attı” dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın duruşmasına dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in savunmasıyla devam edildi. Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Ogün Samast, Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek hazır bulundu. Yasin Hayal, Mehmet Ali Özkılınç, Özkan Mumcu, Hamdi Ekbatan ve Şükrü Yıldız SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı.

Duruşmada, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek savunma yaptı. Akyürek savunmasında, “Ben Trabzon’dan ayrıldıktan 8 ay sonra Dink'e yönelik menfur eylem gerçekleşmiştir. Ağır ve haksız suçlamalardır iddialar. 22 aydır tutukluyum. İstihbarat şube kaynaklı eylem bilgisini ilgili makamlara bildiren biri olarak Dink ailesi kadar üzüntü duyuyor ve sorumluların bulunmasını istiyorum. Dink'i öldürmek için örgüt kurmakla suçlanmak bana çok ağır geliyor. Dink'in öldürülmesiyle İstanbul istihbarat müdürünü değiştirmek için örgüt kurmuşum. Öldürenlerle örgüt kursun demek açık ve insafsız bir iftira. 8 Mayıs 2006'ya kadar Trabzon emniyet müdürü olarak kaldım. Devlet tüzel kişiliğine ait tüm görev yetki ve sorumluluk şahsıma yüklenmek istenmektedir. Görevli olmadığım yerlerde de sorumlu olarak gösterilmem iddianamenin tutarsızlığını gösterir. Görevden ayrılmışsanız sorumluluğunuz da yoktur. Hukuken doğru olmayan ve insan olarak zoruma giden tutukluluğumun devam etmesidir. Adil yargılama sonrasında umuyorum ki gerçekler ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

‘OPERASYONA GEREK OLMADIĞINI DİNÇ BELİRTTİ’
Hakkındaki iddialara tek tek yanıt veren Akuyürek, “Emniyet müdürlüğü dönemimde Hayal ve gurubuna operasyon yaptırmadığım iddiası var. Hayal’in eylem bilgisi istihbarat elemanı tarafından edinilen istihbarı bir bilgidir. İstihbarat birimleri istihbarat faaliyetlerinde bulunup bilgi toplayarak yetkili mercilere ulaştırır. İstihbarat şube müdürlükleri de bilginin niteliğine göre uygun görülen makam ve birimlerle paylaşılır. Haber notu da bilgi notu da istihbarat dairesi yükümlülüğündedir. Bu çerçevede istihbarat şube müdürlüğü bilgiyi paylaşmayı uygun bulmamıştır. İstihbarat şube müdürlüğü bilgileri tem ile paylaşmadı. Dink’e dayalı eylem hazırlığına dair bilgi geldiği tarih 17 Şubat 2006’dan 8 Mayıs’a kadar Trabzon il emniyette görevliydim. Bu dönemde bir operasyon gerektiğine dair bilgi tarafıma arz edilmemiş ve bulunulan aşamada operasyona gerek olmadığı kanaati istihbarat şube müdürü Engin Dinç tarafından da belirtilmiştir” dedi.

Akyürek savunmasında, Erhan Tuncel’in yardımcı istihbarat elemanlığından çıkarılmasının kanuni mevzuata uygun olduğunu ve benzer uygulamaların mevcut olduğunu söyledi.

‘SORUMLULUK SABRİ UZUN’UN’

Akyürek, Dink’e yönelik eylem yapılacağı yönünde ki bilginin İstanbul Emniyet Müdürü olduğu ve bu bilginin İstanbul istihbarat müdürlüğü ile istihbaratı boyutta paylaşıldığını, burada ki sorumluluğun dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun da olduğunu söyledi. Akyürek, bilginin cinayetten 11 ay önce kendi tarafınca gönderildiğini ileri sürdü. Akyürek, cinayet öncesi istihbarat daire başkanıyken bu olayla ilgili hiçbir bilginin kendisine ulaşmadığını da iddia etti. Akyürek, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden bilgi sakladığı yönündeki iddialara ise “Kabul etmiyorum” diye yanıt verdi. Akyürek, “Cinayet günü Yasin Hayal Trabzon’da ve olayla ilgisi yok bilgisi tutanakla geldi. Ogün Samast'ı görüntülerden tanımadık” dedi. Akyürek, “Celalettin Cerrah kendi ilindeki cinayetin sorumluluğunu üstlenmemek için yalan söyledi ve bize iftira attı” dedi.

Akyürek, “Cinayet öncesinde olduğu gibi cinayet sonrasında da Yasin Hayal’in Dink’e yönelik eylem bilgisi yazılı olarak İstanbul emniyetinde mevcuttu. Cinayetten önce bakılmayan belgeleri açıp bakabilirlerdi” dedi. Akyürek , “Cinayetten bir saat sonra İstanbul personeli Yasin Hayal’i aramış. Demek ki bilgileri varmış” dedi. Cerrah bu yazıyı imha etmemi istedi. ‘Olmaz’ dedim. ‘İmhası şart yoksa hepimiz yanarız’ dedi. Reddedince sinirlendi” bilgisini verdi. Akyürek, “İstanbul Emniyeti Müdürlüğü’nün tüm tehditlerden bilgisi vardı ama koruma vermedi” diye ekledi.
Akyürek, “Cerrah, Ramazan sen Trabzon’un İstanbul’a gönderdiği bir belge var, bunu hemen imha et” dedi. Akyürek, 17 şubat 2006 tarihli Engin Dinç’i resmi yazının f4 rapordan farklı olduğunu soruşturmada öğrendim. Özü aynıydı” diye devam etti.

Duruşma verilen öyle arasının ardından devam edecek.