'Üfürme' yolu ile hazırlanan davadan tutuklu olan 5 kişi serbest bırakıldı

BURSA - Bursa'da aralarında avukatların ve HDP'lilerin olduğu 12 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması görülürken, tutuklu olan 5 sanık serbest bırakıldı. Duruşmada savunma yapan Avukat Umut Beyaz, fezlekede 'üfürme' bölümüne işaret ederek, "Dava dosyasındaki delillerin 'üfürme' yoluyla oluşturdukları açıktır" dedi.

HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile cezaevinde görüştükleri için "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan Avukat Levent Pişkin ve Avukat Cahit Kırkazak ile 10 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya 5'i tutuklu 12 sanık ve avukatları hazır bulunurken, Paris Barosu, Uluslararası Avukatlar Birliği, İnsan Hakları Derneği Federasyonu, Uluslararası Tehlikede Olan Avukatları Gözleme Kurulu'ndan gelen heyet de, avukatlık kimliğini kullanarak müvekkilleri Demirtaş ile görüşe gitmekle yargılanan avukatlar Pişkin ve Kırkazak'a destek olmak üzere gözlemci sıfatıyla duruşmayı izledi.

12 kişi hakkında "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" yaptıkları suçlamasıyla hazırlanan iddianamede yer alan polis fezlekesinin 317. sayfasının son paragrafında yer alan "30.10.2016 tarihinde yeni hdp yıldırım ilçede kahvaltı etkinliği yapıldı. Bununla ilgili davetiye sattılar. Ceylan ile birlikte organize ettiler. Kja bursa sayfasından foto paylaşımı var davetiye fotosu var. 10 tl ye sattılar. Örgüte yardım dicez. Ceylan ve Mediha kendi facesinde de paylaştı ortak bir tespit yapacaz ikisine de ekleyecez. İkisininde davetiye satışı ile ilgili görüşmeleri var önemli. Terör finansmanı filan üfleriz gazi abi tabiri ile..." ifadesinin soruşturmanın uydurma delillerle yapıldığını gösterdiğini belirten avukatlar, davanın düşmesini talep etti.

Avukat Umut Beyaz fezlekede yer alan bu ifadeyi işaret ederek, "Dava dosyasındaki delillerin 'üfürme' yoluyla oluşturdukları açıktır" dedi. Beyaz, fezlekenin dosyadan çıkarılmasını ve fezlekeyi hazırlayan polisler ile kopyalayıp yapıştıran savcı hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Beyaz, iddianamede adı geçen "Gazi abi" denen kişinin operasyonu yürüten Bursa TEM Amiri Gazi Dündar olduğunu ve son yapılan operasyonla "FETÖ" üyesi olma şüphesiyle görev yerinin değiştirilerek çocuk şube bürosuna alındığını belirtti.

Mahkeme heyeti, avukatların taleplerini söz konusu delil ve iddiaların değerlendirilmesi için mevcut aşamada reddederek yargılamanın devamına karar verdi.

'1 BUÇUK LİRA İLE Mİ FİNANSMAN SAĞLAYACAĞIM'

İlk olarak tutuklu yargılanan Azad İman savunma yaparak, "Yargılanan bizler değil, bizzat HDP'dir. İddianame kin ve nefret üzerine hazırlanmıştır" dedi. Tutuklu sanıklardan Ceylan Erol Erdoğan da savunmasında, fezlekede hakkında yer alan ifadelere ilişkin "Kahvaltı etkinliği için sattığımız 10 liralık biletlerle terör finansmanı yaptığım iddia ediliyor. Kahvaltı için bütün masraflar kesildiği zaman elde kalan 1 buçuk lirayla mı finans yardımında bulundum? Hakkımdaki iddialar gülünç. Bu şekilde polis ve savcı beni daha yargılama başlamadan örgüt üyesi ilan ederek hukuk dışı davranmıştır " dedi. Tutuklu sanık Layıkhan Azay ise kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, "50 araçla beni almaya geldiler. Amerika Vietnam'a girerken 50 araçla girmedi. Evime girip Beethoven'ın CD'lerine el konuldu. Adamalar Beethoven'ı terörist sanıyor" diye belirtti. Tutuklu sanık Mediha Azra Güllüpınar "Mesnetsiz, uydurma 'üfleme' gerekçelerle 192 gündür tutukluyum. Çamur at izi kalsın bir fezlekeyle ve 'üfürme' mantığıyla karşı karşıyayız" dedi. Evine yapılan baskın sırasında aralarında Don Kişot'un da olduğu evinde bulunan kitaplara el konulduğunu söyleyen tutuklu sanık Mehmet Kocaman, "Kenan Evren döneminde kitaplar yakılıyordu. Şimdi ise kitaplar yargılanıyor" diyerek bütün sanıklar hakkında beraat istedi.

'YARGILAMALAR 1923'TEN BERİ SİYASİDİR'

Daha sonra söz alan tutuksuz yargılanan avukat Levent Pişkin'in avukatı Ramazan Demir, Pişkin'e yöneltilen suçlamaların tamamının avukatlık faaliyetine ilişkin olduğunu ve Adalet Bakanlığı'ndan izin alınmaksızın soruşturma geçirdiğinden savunması alınmaksızın davadan düşürme talep etti. Mahkeme heyeti Demir'in bu talebini reddetti.

Savunmasında yargılamanın siyasi olduğunu söyleyen Pişkin, "HDP Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından birinin hukuka aykırı gerekçelerle gözaltına alınması, öyle zannediyorum tesadüf değil. Şayet biraz hukuk biliyorsam ve az biraz siyasetten anlıyorsam bildiğim tek bir şey var; bu ülkede yapılan yargılamaların pek çoğu 1923’ten beri siyasidir. Bu siyasetin anlamı halkların ve ezilenlerin ortak mücadele zemini olan HDP’nin iktidar tarafından doğrudan hedef alınmasıdır. Bu, HDP’nin şahsında Kürtleri yalnızlaştırmak ve Demirtaş’ın şahsında Kürt siyasetçilerini izole etmektir" dedi. Pişkin, "HDP’lilerle ilgili yazılan tutuklama kararlarında yasal bir parti, Türkiye’nin üçüncü büyük partisi 'terör örgütü' olarak gösteriliyor, insanların tutuklanma gerekçeleri eşbaşkanların tutuklu olması olarak sunuluyor. Bu noktada tek bir soru sormak gerekiyor: 6 milyon kişi bir terör örgütüne mi oy verdi? Memlekette 18 ve yaş üstündeki 6 milyon kişi terör örgütü destekçisi mi?" diyerek hakkındaki adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etti.

Pişkin'in talebi red edilirken, mahkeme tutuklu olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bursa İl Yöneticisi Ceylan Erol, Osmangazi İlçe Eş başkanı Azad İmal, İl Yöneticisi Layık Hanazay, Mudanya İlçe Eşbaşkanı Mediha Azra Güllüpınar, Yıldırım İlçe Eş Başkanı Mehmet Kocaman'ın tahliyesine karar verdi.

Mahkeme bir sonraki duruşmayı 30 Kasım tarihine erteledi.