DİYARBAKIR - Yüzde 75 engelli Attila Yenisoy’a başvurduğu engelli motoru, 1994’te kaybedilen ve hala haber alınamayan 6 çocuk babası ağabeyi gerekçe gösterilerek reddedildi. Bismil Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Yusuf Demir, son dönemde tüm dosyaların emniyete gönderildiğini belirterek, “Artık emniyet ne derse dosyaya öyle karar veriliyor” dedi.
Anayasa’nın ikinci maddesinde yer alan “sosyal hukuk devleti” ilkesi Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde rafa kaldırıldı. Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı’na yardım için başvuran yurttaşların bilgilerinin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildiği, GBT sorgulamaları yapıldıktan sonra “sakıncalı” bulunanların dosyalarının reddedildiği ortaya çıktı. 10 yıl boyunca ilçede Bedensel Engelliler Derneği başkanlığı da yapan bir yurttaşın Engelliler Haftası’nda dağıtılacak olan 12 engelli motoru için yaptığı başvuruda, dosyasının “güvenlik” gerekçesiyle reddedilmesi ile durum ortaya çıktı. Bismil Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Yusuf Demir, daha önce böyle bir uygulamanın olmadığını kabul ederek, “Son süreçte bu çıktı. Kişinin bize verdiği dilekçeleri emniyete gönderiyoruz. Artık emniyet ne karar veriyorsa dosyaya öyle karar veriliyor” dedi.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 1992 yılında bir özel harekat timinin silah dipçiğiyle defalarca sırtına vurması sonrasında ağır yaralanan 5 çocuk babası Attila Yenisoy (45), kambur kaldı. 10 yıl boyunca Bismil Bedensel Engelliler Derneği Başkanlığını yapan Yenisoy, kendisi gibi engelli birçok yurttaşa da destek oldu. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla Bismil’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından dağıtılan engelli motoru almak için başvuruda bulanan Yenisoy, yüzde 75 engelli raporu olmasına rağmen motor alamadı. Gerekçesini öğrenmek için başvurduğu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın kurum müdürü kendisine, “Güvenlik” gerekçesi ile motor verilemediğini aktardı.
‘ENGELLİLER HAFTASINDA ENGEL KOYDULAR’
Engelliler Haftası nedeniyle engellilere motor dağıtıldığını belirten Yenisoy, kayyum atanan Bismil Belediyesi ve Bismil Kaymakamı Turgay Gülenç’in Engelliler Haftası’nda kendisine engel koyduğunu ifade etti. Yetkililerin Bismil’deki engellileri ikiye ayırdığını ifade eden Yenisoy, “Engelliler Haftası’nda 12 engelli arkadaşımıza engelli motorları verilecekti. Motor almak için 12 arkadaşımızla beraber teker teker Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na dilekçe verdik. Verdiğimiz dilekçeler heyete teslim edildi. Heyet bu dilekçelerin 5’ini iptal etti. 3 arkadaş olarak ‘güvenlik’ gerekçesiyle motor alamadık. Bize motor verilmemesi üzerinde Vakıf Müdürlüğü’ne gittim. Nedenini sordum. Kurum müdürü bana ‘heyet kabul etmemiş’ ve ‘güvenlik’ gerekçesiyle verilmedi dedi. Benim engelli dosyam tam olmasına rağmen yine motoru vermediler. ‘Güvenlik’ gerekçesinin içeriğini sormam üzerine, müdür ‘Biz bu yazıları emniyete gönderiyoruz. Emniyet uygun görürse biz yardım yapıyoruz. Görmezse biz yardım yapmıyoruz’ diyerek bana cevap verdi” dedi.
‘KAYBEDİLEN AĞABEYİMİ GEREKÇE YAPMIŞLAR’
Yenisoy, bu gerekçenin kendisine mantıklı gelmediğini ve “Güvenlik” gerekçesini bir kez daha sorması üzerine bu kez kurum müdürünün kendisine “Senin ağabeyinden dolayı böyle olmuş” dediğini aktardı. Yenisoy, “Ağabeyim Turgut Yenisoy (28), 1994’te 6 çocuk babasıyken, Bismil’de oturduğu evinde Reco, Ahmo ve Sılo adlarında uzman çavuşlar tarafından kaçırıldı. Ağabeyimin kaçırılmasından sonra bir haber alamadık. Mahkemeye başvurduk ve halen bu mahkeme devam ediyor. Şu ana kadar herhangi bir sonuca varmış değiliz. İşte bana motorun verilmemesinin ‘güvenlik’ gerekçesi bundan dolayı çıkartılmış. Devlet hem ağabeyimi kaçırıp kaybediyor. Hem de ağabeyimin kaybedilmesini ‘engel’ olarak gösteriyor. Bu motorun bana verilmesi en doğal hakkımdır. Sosyal bir devlette herkesin hakkına ve özellikle de engellilerin haklarına eşit yurttaş çerçevesinde bakılması gerekiyor. Ama maalesef gördük ki şuana kadar yurttaşlığımız ve engelliliğimiz kabul edilmiyor” diye konuştu.
90’lı yıllardan daha çetin bir süreç yaşadıklarını dile getiren Yenisoy, “Eğer bir engelliye devlet tarafından tekrardan ikinci bir engel konuyorsa diyecek bir şey bulamıyorum. Devletin koyduğu engeller karşısında sonuna kadar direneceğim” ifadelerini kullandı. İşverenlere ve sivil toplum örgütlerine seslenen Yenisoy, “Devletin bize koyduğu engellere karşı çıkıp engellilere sahip çıkılmasını talep ediyorum. Bize engelli motorunun alınmasını istiyorum” çağrısında bulundu.
İŞKENCE SONUCU ENGELLİ KALDI
Yenisoy, başından geçen olayı da şöyle anlattı: “Mardin’in Savur ilçesine bağlı Taşlık (Cirzê) ve Yazır (Qunzêrîp) köylerinde 1992 yılında çıkan çatışma alanına gitmek için Bismil Köprü başında toplandık. Toplanmamız esnasında özel harekât timleri halka saldırdı. Bir özel harekât timi uzun namlulu silahın dipçiğiyle defalarca sırtımı vurarak kırdı. Özel harekatın saldırısı sonucu sırtım kırıldı ve o günden bu yana engelli kaldım.”
VAKIF MÜDÜRÜ: EMNİYET ONAY VERMEDEN KARAR VERMİYORUZ
Yenisoy’un iddialarına sorduğumuz Bismil Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Yusuf Demir, şu yanıtı verdi: “Engelli motorları çalışmamız iptal edildi. Artık mevzuat çerçevesinde 6 kilometre hızı aşan motorlar yasaklandı. Son dönemlerde yaşanan kazalardan dolayı iptal edildi. Engelliler Haftası'nda engellilere motor tedarik etme gibi bir gündemimiz vardı. Tabi biz mevzuatı araştırıp, yasak olduğunu öğrenince iptal ettik.”
‘DOSYALARI EMNİYETE GÖNDERMENİN SAKINCASI YOK’
Kendilerine başvuru yapanların dosyalarının, Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilip gönderilmediği sorusuna Demir, “Bize gelen dosyalar emniyete gönderiliyor. FETÖ veya PKK üyesi ya da yandaşları olup olmadığını öğrenmek için bunların GBT kontrolleri yapılabilir. Herhangi bir sakıncası yok onun. Son zamanlarda yaşananlardan dolayı biraz temkinli yaklaşıyoruz bu durumlara. FETÖ için de diğer terör örgütleri için de geçerlidir. Emniyet onay vermeden biz dosyaları bekletiyoruz. Sadece ona değil hiç kimseye motor verilmedi. Takdir mütevelli heyetinindir. Onlar ne karar verse karar onlarındır” diye konuştu.
“Daha önce de dosyalar emniyete gönderiliyor muydu” sorusuna ise Müdür Demir, “Son süreçte bu çıktı. Kişinin bize verdiği dilekçeleri emniyete gönderiyoruz. Artık emniyet ne karar veriyorsa dosyaya öyle karar veriliyor.”
Bilal Güldem - dihaber