DİYARBAKIR - Sivil toplum örgütlerine ziyaretlerini sürdüren DTK heyeti, bugün de İHD ve Diyarbakır Barosu’nu ziyaret etti. Ziyaretlerde konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, 1990’lı yılları aşan bir konsept ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) Diyarbakır’daki sivil toplum örgütlerine yaptığı ziyaretler bugün de sürdü. Ziyaretler kapsamında gün içerisinde Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır şubesi ziyaret edildi. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve DTK Başkanlık Divanı üyelerinden oluşan heyet, ilk olarak Diyarbakır Barosu’nu ziyaret etti. Heyet, baro başkanı Ahmet Özmen tarafından karşılandı.
Ziyarette konuşan Güven, zor ve tehlikeli bir süreçten geçildiğini belirterek, “Bu süreçten en fazla zararı ise coğrafyamız görüyor. Bu nedenle bu coğrafyada bulunan bütün sivil toplum örgütleri ile bir araya gelerek öneri ya da taleplerini almak istedik” dedi. Hukukun Kürt coğrafyası için çok önemli olduğunu ve baronun da bu konuda önemli görevler üstlendiğini belirten Güven, “Baro tüm hukuksuzluklar karşısında mücadelesini sürdürürken önemli bir mücadele arkadaşlarını, Tahir Elçi’yi de kaybetti. O artık bir barış güvercini oldu” dedi. Ziyaretleri nedeniyle DTK heyetine teşekkürlerini ileten Özmen ise, Tahir Elçi cinayetinin planlı bir cinayet olduğunu belirterek Elçi dosyasının faili meçhul kalmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Türkiye’nin Kürt sorunu çözülmeden demokratikleşemeyeceğine inandıklarını belirten Özmen, sorunun bir an önce müzakere yolları ile çözülmesi gerektiğini belirtti.
‘KOLEKTİF BİR ÇALIŞMA TARZINA İHTİYAÇ VAR’
Daha sonra İHD’yi ziyaret eden DTK heyetini İHD Diyarbakır şube Başkanı Raci Bilici ve şube yöneticileri karşıladı. Ziyarette konuşan Güven, bölgede yaşanan yoğun hak ihlallerine karşı İHD’nin de onurlu bir mücadele yürüttüğüne şahit olduğunu belirterek, “Hep 1990’lar denilir ya bunu çok çok aşan bir konsept ile karşı karşıyayız. Ama bu faşist cephenin karşısında bir duruşa da ihtiyaç var. Bir bütünlüklü, beraber kolektif bir çalışma tarzına ihtiyaç var” dedi. Yürütülen insan hakları mücadelesinde çok sayıda arkadaşlarının yaşamını yitirdiğini belirten Bilici ise, “Biz yanlış bir şey yapmıyoruz. Bir barış, adalet, hukuk istiyoruz. Bundan daha öte ne olabilir ki. Biz bölgede Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini tespit edip kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. Yetkililere eski yöntemler ile devam edilmesiyle sonuç alınamayacağını anlatmaya devam edeceğiz” dedi.