ANKARA - CPT Heyeti ile görüşen İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Barış sürecinin bitmesinden bu yana yaşananları konuştuk. İmralı Cezaevi üzerinde ısrarla durmaları gerektiğini söyledik. Tecridin Türkiye’yi getirdiği noktanın farkında olmaları gerektiğini anlatmaya çalıştık” dedi.
Avrupa Konseyi İşkenceyi Önlemi Komitesi (CPT) karakol, cezaevi ve geri gönderme merkezlerindeki durumu incelemek üzere Türkiye'ye 6 kişilik bir heyet gönderdi. CPT, 10 Mayıs'ta başlayan incelemelerini tamamlayarak Türkiye’den ayrıldı.
CPT heyeti, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile de görüştü.
Görüşmeye dair bilgi veren İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türdoğan, “CPT, yıllık raporu için düzenli ziyaretlerinden birini gerçekleştirdi. Ani bir ziyaret değildi. Bu ziyaretin süresi de diğerlerine göre daha uzun oldu. Türkiye’de gözden geçirilmesi gereken uygulamalar var. Cezaevleri, gözaltı merkezleri ve geri gönderme merkezlerinde ciddi işkence iddiaları var. CPT, bir çok hususta ellerindeki belge, bulgu ve iddiaların tamamına dair yerinde inceleme yapmak için geldi” dedi.
İMRALI CEZAEVİ GÜNDEMDE
Türkdoğan, CPT heyetiyle görüşmelerinde darbe girişimi sonrası ortaya çıkan işkence ve kötü muamele iddialarının gündeme geldiğini söyledi. Türkdoğan bir başka gündem konusunun ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı Cezaevi olduğunu söyledi.
Türkdoğan, şunları ifade etti:
“Tecrit konusu en doğal gündem maddesi. Özel olarak İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit konusu önemli. CPT, İmralı Cezaevi’ni izliyor ama ziyaret edip etmedikleri konusunda bilgi paylaşılmadı. Biz İmralı Cezaevi’ni mutlaka ziyaret etmeleri gerektiğini söyledik. Hem Abdullah Öcalan’ın yasal haklarının kullandırılmaması noktasında hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu savaşın sona ermesi anlamında Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve bu konunun CPT tarafından ele alınması gerektiğini ifade ettik.”
‘TECRİT SAVAŞIN SEBEPLERİNDEN’
Türkdoğan, 2015 yılı Temmuz ayından bu yana devam eden savaş politikaları nedeniyle bir çok ağır insan hakkı ihlalleriyle karşılaştıklarını ve bunu CPT’ye bildirdiklerini ifade etti.
Türkdoğan, “Biz insan hak ihlallerini sürecini iki yıl olarak ele aldık. Barış sürecinin bitmesinden bu yana yaşananları konuştuk. Bu nedenle İmralı Cezaevi üzerinde ısrarla durmaları gerektiğini söyledik. Tecridin Türkiye’yi getirdiği noktanın farkında olmaları gerektiğini anlatmaya çalıştık” diye konuştu.
‘RAPORLAR AÇIKLANMIYORSA DEMEK Kİ DURUM VAHİM’
Türkdoğan, CPT’nin raporlarının açıklanmasına ilişkin de şunları söyledi: “Sözleşme uyarınca Türkiye izin vermediği sürece raporlar açıklanmıyor. Ama bunu şöyle yorumlamak lazım; Türkiye kendisiyle ilgili raporun açıklanmasını istemiyorsa demek ki durum çok kötü. Eğer gerçekten CPT’nin eleştirileri ağır değilse, her ülkeye yöneltilen nitelikteyse Türkiye ‘raporu açıklayın’ diyebilir. Geçmiş dönemlerde böyle yapıldı çünkü. Rapor açıklanmasa da CPT, raporunu Avrupa Konseyi’ne gönderiyor. Burada da Avrupa Konseyi’nin (AK) Türkiye’ye dair verdiği kararlara bakmak lazım. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye’yi dair ‘siyasi denetim’ kararı, Türkiye’de insan haklarının hangi noktada olduğunu gösteriyor.”