AĞRI - Onlarca mezra, yayla ve bölgenin “Güvenlik” gerekçesiyle yasaklandığı Doğubayazıt’ta, Haziran’ın ilk haftasında yaylalara çıkmaya hazırlanan halk, “yasak” ilanının köyleri boşaltmaya yönelik olduğuna dikkat çekti.
Ağrı’da başta Tendürek bölgesi olmak üzere birçok noktada askeri operasyonların yoğunlaşması ile birlikte bölgede sivillerin yaşadığı bir ok köy, yayla ve mezra “Geçici özel güvenlik bölgesi” ilan edilerek, yasaklandı. Geçimlerini hayvancılık yaparak sağlayan ve Haziran’ın ilk haftasında yaylalara çıkmaya hazırlanan bölge halkı ise “yasak” ilanının köyleri boşaltmaya yönelik olduğuna, halkın göçe zorlandığına dikkat çekti.
‘KÖYLERİ BOŞALTMANIZ GEREKİYOR’
Ağrı Dağı’nın eteklerinde bulunan ve yasaklanan 10’u aşkın köyden biri olan Doğubayazıt’ın Yaygınyurt köyünde yaşayan ve güvenlik gerekçesiyle ismini vermek istemeyen bir yurttaş, Ağrı İl Jandarma Komutanlığı’nın yasak kararının 19 Mayıs’ta muhtarca kendilerine iletildiğini paylaştı.
NEREYE GİDELİM?
Köyde yaşayan herkesin hayvancılık yaptığını belirten yurttaş, “Aileme devlet tarafından gelen yazıda yaylaların yasaklandığı, burada yaşayamayacağımız, köyü ve yaylaları boşaltmamız gerektiğini yazıyor. Askeriye bize ‘Sizin yüzünden terörle mücadele edemiyoruz. Bizim terörle mücadele etmemiz için sizin bu köyleri boşaltmanız gerekiyor’ diyor. Biz de diyoruz ki ‘Biz bu köyleri boşaltsak nereye gideceğiz? Gideceğimiz bir yer göstermeden köyden nasıl çıkalım?” dedi.
HAZIRLIKLAR TAMAM AMA YAYLALAR YASAKLI
Yasaklı bölge içinde kalan 10 köyün de geçimini hayvancılık yaparak sağladığını vurgulayan yurttaş, yaylalara çıkmak için tüm hazırlıkların yapıldığını dile getirdi. Yurttaş, “Havalar ısınınca hayvanları otlatmak için yaylalara çıkarıyoruz. Kışın yedirmek için yaylalardaki otları biçiyoruz. Şimdi hayvanlara ne yedireceğiz?” diye sordu?
İKİNCİ KEZ BOŞALTMA TEHDİDİYLE KARŞI KARŞIYALAR
1993 yılında da köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını dile getiren yurttaş, şöyle devam etti: “Yıllarca köyümüze gidemedik. 7 yıl yaylalarımıza çıkamadık. Hayvancılık yapamadık, perişan olduk. Sonra yasak kalkınca köylerimize, yaylalarımıza geri döndük. Geçen süre zarfında kendi memleketimizde mülteci konumuna düştük. Yaşadığımız alanı devlete terk ettik. Yıllarca mağduriyet yaşadıktan sonra yasaklar kalkınca tekrar hayvan aldık geçimimizi sağlamaya başladık. Ancak tekrar aynı durum ile karşı karşıyayız. Karakol muhtarlara ‘Köyleri boşaltın’ demiş. ‘Süre zaman yok ama yaşadığınız alan yasak’ demişler. Orada yaşayan insanlardan, orada yaşadıklarına dair imza aldılar. İmzaladık buna rağmen boşaltın diyorlar. Bu çözüm değil. Yeniden başa saran bir film gibi hayatımız. Daha öncede yasakladılar çözüm olmadı.”
2 KÖYE BAĞLI ONLARCA YAYLA VE MEZRA YASAKLI
Yasaklı bölgelerin bir kısmının isimleri ise şöyle: “Ağrı Dağı ile Küçük Ağrı Dağı bölgesi, İran-Türkiye sınır hattı bölgesinde kalan, Güngören ve Yaygınyurt köylerine bağlı Yakacık mezrası, Gır mezrası, Kelhasan mezrası, Karnıyarık Tepe, Gir Belan Mevkii, Abdiyurt yaylası, Bıçare Tepe Bölgesi, Garo Tepe mevkii, Tajda Kışlağı, Koyun Yalağı mevkii, Küçük Ağrı Yaylası mevkii, Mıh yaylası, Gevrekul yaylası, Mir Tepe mevkii, Karabaş Tepe mevkii, Kızıl Tepe mevkii, Yayla Tepe mevkii, Karakoyunlar mevkii, Kırmızı Orman mevkii, Sakiner yaylası, Sırakarakokudanlar mevkii, Cadıra yaylası, Kazer yaylası, Zangur Tepe mevkii, Baştuğ Karakolu mevkii, 1805 Rakımlı Tepe, 2523 Rakımlı Tepe mevkii, 1744 Rakımlı Tepe mevkii, Oyuk tepe mevkii, Belli Tepe mevkii, Koyun Yatağı mevkii, Kumluk mevkii, Hamısko mevkii, Gözemahalle mevkii, Haraba mevkii, Alipire mevkii, Kışak Mevkii, Belli Tepe mevkii, Roto Tepe mevkii, Berezer mevkii”