DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınlarının 433’üncü hafta eyleminde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, “Devlet failleri biliyor” diyerek faillerin açığa çıkarılmasını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerinin 433’üncü haftasında gözaltına kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartın açıldığı eylemde, aileler kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, 17-31 Mayıs tarihlerinde Uluslararası Gözaltına Kayıplara Karşı Mücadele Haftası’na dikkat çekerek, “Bu ülkede adalet sağlanması için kayıpların bulunması gerekiyor” vurgusunda bulundu.
‘KAYIPLARIN FAİLLERİNİ DEVLET BİLİYOR’
Ramazan ayının ilk gününde kayıp yakınları ile birlikte adalet arayışlarının sürdüğünü kaydeden Bilici, “Bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa bir son verin. Kayıpların faillerini devlet biliyor, nerede olduklarını da biliyor. Siyasal iktidarlar her dönem bunun üstünü kapatmak istediler, bunu görmezden geldiler. Geçmişte yaşananların üstüne gitmek istemediler, yüzleşmek istemediler. Her dönem insanlığa karşı işlenen suça ortak oldular” dedi.
‘ZAMAN AŞIMINI KABUL ETMİYORUZ’
Ülkede kalıcı barışın sağlanması için kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması gerektiğine işaret eden Bilici, “Zaman aşımı, hiçbir zaman kabul edemeyeceğimiz bir kavram. 20 yıllık zaman aşımı uygulasanız da o annelerin yüreğinde hiçbir zaman aşımı işlemez. Yüz yıl dahi geçse o zaman aşımı orada kalır. Dolayısıyla kayıplarla yüzleşmeden, gerçek adalet yerine gelmezse, insanlığa karşı suçların akıbeti açığa çıkarılmadığı sürece, ülkede bir barışın gerçekleşmesinin mümkün olduğuna inanmıyoruz” diye konuştu.
‘O GİTTİ ARDINDAN SİLAH SESİ GELDİ’
Kayıp yakınlarının 433’üncü hafta eyleminde 24 Mayıs 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin Bağcılar köyünde askerlerin, “Biz Bolu’dan geldik buraları bilmiyoruz, yol sormak için götürüyoruz” diyerek götürdükleri ve bir daha haber alınamayan Mehmet Selim Örhan, Cezayir Örhan ve Hasan Örhan’ın hikayesi okundu. İHD Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın, Selim Örhan’ın oğlu Adnan Örhan’ın anlatımlarını şöyle aktardı: “Düzpelit (Kevrekok) mezrasından bir anne bir gece köye bir helikopter geldiğini söyledi. Köylülere dışarı çıkmayın bu gece ‘teröristlerle’ çatışacağız denildi. Akşamüstü Lice tarafından gelen bir helikopter hemen köyün yakınına iniş yaptı, kalktı Kulp’a taraf gitti, tekrar geldi, aynı yere iniş yaptı. O gitti, ardından silah sesleri geldi ve 5-10 dakika geçmeden ağır bir koku geldi. Ertesi sabah çocuklar hayvanları otlatmaya götürünce hemen döndüler, bağırdılar, gelin burada öldürülmüş insanlar var dediler.
Gittik, ne görelim kurşunlanmış ve sonra da cesetleri yakılmış sekiz insanla karşılaştık. Köy muhtarı da gelmişti. Kulp’a gitti, haber verdi. Birkaç yerden gelip baktılar, cenazeler tanınmayacak haldeydi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Kulp’tan bir helikopter geldi, muhtarı ve birkaç köylüyü çağırdı, bir çukur kazdırıp o cenazeleri oraya gömdüler.”
Aradan geçen 23 yılın sonunda babasının bir mezarının dahi bulunmadığını ifade eden Örhan, “Benim için geçen bunca zamandan sonra tek hayalim var, o da babamın bir mezarının olmasını sağlamak” dedi.
Okunan hikayenin ardından kayıp yakınları 5 dakika oturma eylemi yaptı.