İZMİR - Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi ve İzmir Barosu Çocuk İzleme Merkezi'nin Ege Bölgesi'nde yaptığı bir çalışmaya göre, İzmir'de son üç yılda yaşları 0-18 arasında değişen bin 865 cinsel istismar vakası yaşandı.
İstismara uğrayan çocuk sayısı günden güne arttığı Türkiye'de, bu konudaki cezasızlık politikası da sürüyor. Karaman Ensar Vakfı'nda 10 çocuğun 54 yaşındaki Muharrem B. tarafından cinsel istismara uğramasının ardından AK Parti'li vekillerce çıkarılmak istenen "istismara uğrayan çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi" yasası ile birlikte "çocuk istismarı" konusu yeniden gündeme geldi. Çocuk istismarı konusunda, Türkiye'de sayının en yüksek olduğu yerlerin başında gelen bölgelerden biri de Ege Bölgesi.
Çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda Marmara Bölgesi'nin ardından ikinci sırada yer alan Ege'de, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi ve İzmir Barosu Çocuk İzleme Merkezi'nin Ege Bölgesi'nde yaptığı çalışmalara göre, İzmir'de son üç yılda yaşları 0-18 arasında değişen bin 865 cinsel istismar vakası yaşandı. Söz konusu rakamlar yıllara göre 2013 yılında 677, 2014’te 613, 2015’te 494 ve 2016’nın yalnız ilk ayında 81 şeklindeyken, Çocuk Hakları İzleme verilerine göre ise son bir ay içerisinde İzmir'de 4 cinsel istismar vakası yaşandı.
İSTİSMARCILARIN YÜZDE 80'i ÇOCUĞU TANIYOR
Öte yandan cinsel istismarın yaşlara göre dağılımında 0-3 yaş: yüzde 10, 4-7 yaş arası yüzde 30, 8- 11 yaş arası yüzde 25, 12 yaş ve üstü yüzde 35, cinsiyete göre dağılım, erkek ve kız oranının 1/3 olduğu belirtildi. Yine çocuk istismarı konusunda istismarcının yüzde 96’sının erkek olduğu belirtilirken, yüzde 80’inin çocuğu tanıyan biri tarafından gerçekleştiği belirtiliyor.
‘DUYGULANIM SÜRECİNDE BOZULMALAR BAŞLIYOR’
İstismarın çocuk üzerindeki psikolojik etkileri bir hayli ağır. Ada Psikoloji Merkezi'nin istismara uğrayan çocuğun duygu durumu üzerinde yaptığı incelemelere göre, çocukta ilk olarak duygulanım sürecinde bozulmalar başlıyor. Yaşadığı olayı çağrıştırabileceğinden ya da kabus göreceğini düşündüğü için uyumaktan kaçınmaya başlayan çocuklarda, sık öfke patlamaları, olayı anımsatan her duruma karşı psikolojik sıkıntı yaşama hali söz konusu oluyor. Öte yandan insanlara karşı güven duygusunun yıkılması, insanlara güvenmeme ve istismarı önleyemediği için acizlik hissetme ve depresyon, bu çocuklarda en sık görülen tablo.
DAVRANIŞLARI UÇLARDA GELİŞİYOR
İstismarın çocuktaki davranışsal etkilerinde ise çocuk tüm davranışları uçlarda yaşıyor. Örneği aşırı sakinlik veya aşırı sinirlilik, ya çok yakın ya da çok utangaç ve korkak olması bu çocuklardaki davranış bozukluklarından bazıları. İstismarın çocuğun kişilik gelişimi üzerindeki etkisi ise kişiler arası ilişki kurma ve sosyal ilişkileri sürdürebilme becerisi, cinsel istismardan olumsuz olarak etkilenme şeklinde gelişiyor.
İSTİSMARCISIYLA KARŞILAŞACAĞI İÇİN KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Yine cinsel istismara uğramış çocuklar, kendilerine inanılmayacağından, başlarının belaya gireceğinden veya istismarcının tehditlerinden korkartukları için bazen istismarcıyı korumak istese de aslında yaşadıklarından ve kendinden nefret ettiği de belirtiliyor. Duygusal anlamda korkunun yoğun olarak yaşandığı çocuk bedeninde ise fiziksel birçok rahatsızlık meydana geliyor. Bahse konu olan duruma örneklerden biri İzmir'de yaşandı. İzmir’de yaklaşık 4 ay önce arkadaşının dedesi tarafından taciz edilen 9 yaşındaki ilkokul öğrencisi Y.K., mahkemeden iki gün önce Bornova ilçesinde evinde fenalaştıktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Y.K.'nın istismarcısı ile karşılaşmaktan korktuğu için geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi.
TÜRKİYE'DE İSTİSMARA CEZASIZLIK SÜRÜYOR
AK Parti'li vekillerin mecliste onaylamaya çalıştığı "istismara uğrayan çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi" yasasına yönelik tepkiler nedeniyle yasa geri çekilse de istismarda "rıza yaşı" 12'ye indirildi. İslami değerlere göre kız çocuğunun regl olması ile birlikte evliliğe adım atabileceği yaş olan "12"nin Türkiye'de "rıza yaşı" olarak belirlenmesi de dikkat çekici.
Arkadaşının dedesinin tacizine uğrayan ve korku nedeniyle geçirdiği kalp krizi sonrası yaşamını yitiren Y.K.'nin istismarcısı serbestken, 4 yıl önce 15 yaşında olan Y.P.'ye istismarda bulunduğu gerekçesiyle 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Ceyhan A. hakkındaki kararı, Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi bozdu. Yeniden görülen davada sanık bu kez, mağdurun fiziki görünümünün yaşından büyük göstermesi nedeniyle beraat etti. İzmir’in Menderes İlçesi’nde, 2 yıl önce yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrenciye, ‘cinsel içerikli film izlettiği’ ve ‘istismarda bulunduğu’ iddiasıyla hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan okul müdürü Adil Ş.’nin yargılandığı davanın bu hafta görülen 4'üncü duruşmasında da herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.
'ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE GÖRE 18 YAŞ ALTI ÇOCUKTUR'
İnsan Hakları Derneği (İHD) Yöneticisi Avukat Ali Aydın, 2004 yılında yayınlanan ceza kanununda özellikle cinsel istismar suçlarının önemli bir yeri olduğunu belirterek, özellikle çocuklara yönelik istismarlarda o dönem cezaların yüksek olduğunu ifade etti. Daha sonra bu durumu değiştirmek için çeşitli yollar denendiğini söyleyen Aydın, "Bu denenenlerden biri Hüseyin Üzmez olayıydı. 15 yaşından küçük bir çocuğa cinsel istismardan sonra 15 yıl cezaya çarptırılınca sürekli bunu indirme yoluna gidildi. İndirirken de şöyle bir yöntem izlendi. 'Toplumumuzda zaten küçük yaşta evlilikler vardır. Biz eğer bu cezaları verirsek aileler mağdur oluyor' denildi ve bu nedenle 15 yaş altının rızaya bağlı olması istendi. Uluslararası sözleşmelere göre 18 yaş altındaki herkes çocuktur. Dolayısıyla cinsel istismar suçunda cezaları indirmek veya rızaya tabi tutmak yerine bunun oluşumunun engellemek önemlidir" dedi.
'BÖYLE DEVAM EDERSE DAHA DA ARTACAK'
Cinsel istismar olaylarının daha çok okullarda ve özel yurtlarda yaşandığını ifade eden Aydın, özellikle cemaat yurtlarında geliştiğini ve buralara herhangi bir yaptırım uygulanmadığını, denetim olmadığını belirtti. Son süreçte istismar suçlarının dolaylı yollardan affetme yoluna başvurulduğunu söyleyen Aydın,
"Suçları dolaylı yollardan affetme yoluna başvuruyorlar. Medeni hukukta 15 yaşındaki çocuğun rızası olmaz. Böyle devam ederse istismar vakaları daha da artacaktır" diye konuştu.