ADANA - Aladağ yurt yangını davasında dinlenen çocuklar, yangın merdiveni kilitli olduğu için pencereden atladıklarını belirtti. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yönlendirmesi ile çocuklarını yurda yerleştirdiklerini belirten aileler ise, "Yalan söylüyorlar. Çocuklarımızı çatır çatır yaktılar. Çocuklarımızı din üzerinden yaktılar. Cemaatin baskısı altındayız. Milli Eğitim'den ve herkesten şikayetçiyiz" dedi.

Adana'nın Aladağ ilçesinde 11'i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği 24 çocuğun yaralandığı yurt yangını faciası davası, Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Verilen aranın ardından duruşma, mağdur çocukların ve ailelerinin beyanları ile sürdü.

'ŞİKAYETÇİYİM'

Yangından yaralı olarak kurtulan çocuklardan Fatma Zehra Altun, iki yıl o yurtta kaldığını belirterek, "Dini ders alıyorduk. Olay günü oradaydım. Olay anında yemekten çıktım. Dışarıdan kızlar koku geliyor diye bağırdı. Arkadaşlarım pencereden atladı. Günde 1 buçuk ila 2 saat din dersi görüyorduk. Mahmut ve Cumali ağabeyi tanıyorum. Mahmut ağabey yurdun işini yapıyordu. Servis işini yapıyordu. Ayak bileklerim kırılmıştı. Şikayetçiyim" dedi.

'YANGIN MERDİVENİ 2 YILDIR KAPALIYDI'

Yangın merdiveninin kapalı olduğunu vurgulayan Altun, şunları aktardı: "Kilitliydi. İki yıldır kapalıydı. Yangın tüpleri önceden vardı. O gün bakmadım.Yangın merdiveni plastik ve sürekli kilitliydi. Anahtar üstünde değildi. Kapalı olduğunu açılmayacağını biliyordum ama denedim açılmadı.”

Psikolog ise, Altun’un durumuna ilişkin hem fiziksel hem de psikolojik olarak zarar gördüğünü ifade ederek, ilk günlerde rüyalarına girdiği belirtti. s

'YANGIN TÜPLERİNİ GÖRMEDİM'

Yaralı kurtulan Seda Topbaş da, yurtta bir yıldır kaldığını ifade ederek, "Bir an ışık kesildi. Yangın kokusu geldi. Biz de kapılara koştuk. Kapılar kilitliydi. Her zaman kilitliydi. Biz de atladık yaralandık. Yangın tüplerini görmedim. Şikayetçiyim” diye belirtti.

Topbaş, yangın ile ilgili tatbikat yapılmadığının altını çizdi.

'YANGIN TATBİKATI YAPILMADI'

Mağdurlardan Gülcan Bagir ise, duman gelmeye başladığında yangın merdivenine bakmadığını çünkü kilitli olduğunu bildiğini vurguladı. Camdan atladığını dile getiren Bagir, "İki yıldır yangın eğitimi verilmedi. Geldiğimden beri yangın kapıları kilitliydi” şeklinde konuştu.

'MERDİVEN KAPALIYDI PENCEREDEN ATLADIM'

Mağdurlardan Emine Pertek, bir buçuk aydır yurtta olduğunu belirterek, bir an ışıkların kesildiğini söyledi. Bağırıp çağırdıklarını ancak kimsenin gelmediğini kaydeden Pertek, "Bende arkadaşlarımla atladım. Bayan hocalar vardı; onlarda aşağıdaydı. Ben yangın merdivenine gittim, kapalıydı. Pencereye gidip aşağıya atladım. Şikayetçiyim” dedi.

'MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ YÖNLENDİRDİ'

Bagir’in babası İsmail Bagir da, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve yurtla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yönlendirmesi ile çocuğunu yurda yerleştirdiğini dile getiren baba Bagir, sorumluların yargılanması istedi.

Topbaş’ın babası Mustafa Topbaş, olay günü çocuğuna saat 02.30’da hastanede ulaşabildiğini ifade ederek, şunları aktardı: "Kimin ilgilendiğini bilmiyorduk . Milli Eğitim'in yönlendirmesi ile yeni yurt yapılana kadar çocuklarımızı gönderdik. Şikayetçiyim.”

'KIZIMA YURDU TEMİZLETTİRİLİYORDU'

Altun’un annesi Ayşe Altun ise, kızının iki yıldır yurda gittiğini belirterek, sanıklar hakkında şikayetçi olduğunu aktardı. Anne Altun, kızına yurtta temizlik yaptırıldığını söyledi.

'ÇOCUKLARIMIZI DİN ÜZERİNDEN YAKTILAR'

Yangında yaralı kurtulan Neslihan Aydoğdu'nun nnesi Teslime Aydoğdu, iki yıl boyunca yurt yetkililerinin köylerine gelip, çocuklarını yurda verilmesini istediğini vurguladı. Mecbur kalınca Milli Eğitim'in yönlendirmesi ile çocuklarını yurda yerleştirdiklerini kaydeden anne Aydoğdu, yurdu gezdiğini ve yurdun bir odasında çok sayıda yatak olduğunu gördüğünü, çocukların orada kaldığını belirtti. Anne Aydoğdu, şöyle devam etti: “Bunlar yalan söylüyorlar. Çocuklarımızı çatır çatır yaktılar. Çocuklarımızı din üzerinden yaktılar. Milli Eğitim'den ve herkesten şikayetçiyim. Bize para teklif ediyorlar, bunların adamları. Biz adalete güveniyoruz. Adalet istiyoruz.”

'CEMAATİN BASKISI ALTINDAYIZ'

Mağdur aileleri tek tek söz alarak yurt yetkilileri ve İlçe Milli Eğitim'den şikayetçi olduklarının altını çizdi. Zeliha Avcı’nın babası Mustafa Avcı, sanıklar hakkında şikayetçi olduğunu ve sanıkların köylerde deri topladığını belirterek, cezalandırılmasını istedi. Cemaatin baskısı altında olduklarını ifade eden baba Avcı, davadan vazgeçmeleri için kendilerine para teklif edildiğini ve can güvenliklerinin olmadığını anlattı.

YURT MÜDÜRÜNÜN EŞİ: SORUMLULARDAN ŞİKAYETÇİYİM

Yurt müdürü Genç’in eşi olay anında yurtta olduğunu ve yangına müdahale edip yangında yaralandığını söyledi. Genç'in eşi, “Ben yangında yavrumu da kaybettim. Ben zaten yavrumu kaybetmedim 12 yavrumu kaybettim. Yavrum 3’üncü kattaydı. Eğer ben 3’üncü kata çıkabilseydim. Ama çıkamadım. Ben içerde bayılmışım. Bir sesle uyandım. Çevrede itfaiyeci yoktu. Ben itfaiyeci ve diğer sorumlulardan şikayetçiyim. Yurt yetkilileri hakkında şikayetçi değilim” dedi.

Duruşma avukatların savunması ile devam ediyor.