HBVAKV Başkanı Baş: Direngen olmak durumundayız

ANKARA - Öldürülen DAİŞ'lilerin üzerinden Alevi kurumlarının krokisinin çıkmasından sonra başlayan güvenlik tartışmalarına dair konuşan HBVAKV Genel Başkanı Tuncer Baş, “Aleviler ve diğer ötekileştirilmiş tüm topluluklar çok zor bir dönemden geçiyoruz. Direngen olmak durumundayız” dedi.

Ankara Valisi Ercan Topcan’ın geçen hafta Ankara’da öldürülen iki DAİŞ üyesi üzerinde Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı’na (HBVAKV) ait krokilerin çıkması üzerine Alevi temsilcileriyle “güvenlik” konulu toplantı almıştı. Toplantıda bulunan HBVAKV Genel Başkanı Tuncer Baş, konuya dair aktarımlarda bulundu. Ankara Valiliği’nin, Alevi kurumlarına “özel güvenlik görevlisi ile güvenliğin arttırılması” yönünde teklifte bulunduğunu belirten Baş, “Biz zaten kendi gücümüz oranında güvenlik tedbirimizi aldığımızı aktardık. Alevi kurumları kamusal alandır. Biz Valiliğe, ‘buralar kamusal alan, güvenlik görevlisi konusunda belediyelere yazı yazılarak yardımcı olunması’ önerisi yaptık, Valilik de ‘olabilir’ dedi” bilgisini paylaştı.

'TOPLUM, POLİS OTOSU GÖRDÜĞÜNDE GERİLİYOR'

Baş, Alevi kurumlarının girişinde polislerin görevlendirilmesine asla sıcak bakılmayacağını belirtti ve şöyle açıkladı: "Toplum, polis otosu gördüğünde geriliyor. Eğer polis varsa demek ki bir şey olacak diye düşünüyor insanlar. Ayrıca toplumsal olarak kitlesel gösterilere gideriz ve karşımızda polisi görürüz, dolayısıyla bu konuda da bir hafızamız var. Okmeydanı Cemevimizin bahçesinde polis çekti bir vatandaşı vurdu ve 12 bin 100 TL para cezası verildi. Dolayısıyla bizim için polisin olması çok da iyi bir güvenlik önlemi değil.”

Baş, “Haberlere yansıyan ‘komite oluşturuldu’ söylemi doğru değil. Komite denilen şey, Alevi kurumları ile Vali arasında iletişimi sağlayacak bir arkadaşın belirlenmesidir” diye ekledi.

Baş, şunları söyledi: “Özellikle ülke gündemini düşündüğümüzde, açlık grevleri, KHK'lar, OHAL ve daha birçok şey varken, bu gündemin ortasında bu haberle gündemi değiştirmek istemiyoruz. 'Aleviler saldırı olacakmış' diyerek tepki gösterirsek, ülke gündeminde aslında bundan sonra olacak veya olmayacak provokatif bir sürü şeyle işgal etmiş olacağız ve gündemi değiştirmiş olacağız. Türkiye'de gündemi değiştirmek istediklerinde genellikle yöneldikleri topluluk Aleviler oluyor."

‘OLASILIKLAR ÜZERİNDEN HAYATI İŞGAL ETMEYELİM’

Baş, Alevi toplumunun günlük olağan akışında yaşamını sürdürmesi gerektiğini belirtti. Baş, son olarak şunları ifade etti:

“Alevi kurumları açısından bu tip saldırılar olası mı ‘evet’ olası. Ama terörün amacı güvensizlik yaratıp hayatın olağan akışını sekteye uğratmak değil midir? Biz Alevi kurumları olarak terörize olmamalıyız. Terörün amacına ulaşmasına engel olmalıyız. Bu nedenle günlük olağan akışımızı sürdüreceğiz. Ama tabi tedbirimizi de almalıyız, giriş-çıkışlarda dikkatli olmalıyız. İyi gözlemlemeliyiz, insanları terörize etmeden, taciz etmeden ama dikkatli bir gözle gözlem yapacağız. Alevilerin de kurumlara gidip gelmesi gerekir, buralara sahip çıkması gerekir. Buraları terk edersek bir yanıyla yine terör amacına ulaşmış olacak ve bunun arkası hiç gelmez. Aleviler ve diğer ötekileştirilmiş tüm topluluklar gerçekten çok zor bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla direngen olmak durumundayız. Aksi takdirde olasılıklar üzerinden hayatı işgal etmiş oluruz.”