ANKARA - Musa Anter cinayeti ve JİTEM ana davasında tanık olarak dinlenen Muhsin Kızılkaya, cinayeti işleyenlerin “JİTEM olup olmadığını bilmiyorum” diyerek, PKK’nin Anter’i sevmediğini ileri sürdü. Bunun üzerine söz alan Dicle Anter, iddianın doğru olmadığını ve babasına saygı gösterilmesini istedi.
Musa Anter cinayeti ve JİTEM ana davasının 14’üncü duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kürt aydın ve yazar Musa Anter'in 1992'de öldürülmesi ve AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun yanında bulunmasına ilişkin, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında olduğu 4 sanığın yargılandığı dosya ile birleştirilen 16 sanıklı JİTEM davasında AKP’li Muhsin Kızılkaya dinlendi.
Mahkemede müşteki ve sanık avukatları ile sanıklardan Savaş Gevrekçi hazır bulunurken, tutuklu sanıklardan Hamit Yıldırım da SEGBİS yolu ile duruşmaya katıldı. Duruşmaya AKP’nin danışmanlarından Muhsin Kızılkaya da tanık olarak ifade verdi. Ayrıca dönemin Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanı Cahit Aydın da SEGBİS yoluyla dinlendi.
Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmada geçen celse mahkemeye istenen bilgiler okundu. Adalet Bakanlığı’nın İsveç’te bulunan sanık Abdulkadir Aygan’a ilişkin “hazır bulunma talebi olmaksızın” sorulacak soruların liste halinde bildirilmesi durumunda adli yardımda bulunmasının uygun olacağı yönündeki yazısı üzerine Anter ailesi avukatı Selim Okçuoğlu tepki gösterdi.
‘ADALET BAKANLIĞI DAVAYA MÜDAHALE EDİYOR’
Okçuoğlu, tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Bu yazıyı kabul etmek olanaklı değildir, bakanlığa yazılan tarih yaklaşık 8 ay öncesidir. Ardan geçen zaman zarfında yurt dışı İsveç devleti ile herhangi bir temasa geçilmeden böyle bir cevap verilmesi bizce Crime Act yasasına aykırıdır. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma aşamasında yaptığı istinaf ve işlemlerine yönelik bakanlığın tasarrufta bulunması normal olabilir ama kovuşturma aşamasında mahkemenin talebinin olumsuz cevap verilmesi davaya müdahaledir. Şiddetle reddediyoruz, mahkemenin de bunu kabul etmemesini istiyoruz.”
1996'DA İRTİBAT KESİLEN ‘YEŞİL’ 1998'DE ŞEMDİN SAKIK OPERASYONUNDA ORTAYA ÇIKIYOR
Okçuoğlu yine MİT’ten gelen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile irtibatlarının en son 1996 yılında olduğu ve bir daha ulaşılamadığı yazısına da tepki göstererek, Habertürk’ün haberine göre, Yıldırım’ın 1998 yılında MİT adına Şemdin Sakık’ın operasyonlar Türkiye’ye getirildiğine dair bilgilerin mevcut olduğunu hatırlattı. Okçuoğlu, “MİT’ten somut olarak dosya tanığı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın belirtilen operasyonda görev yapıp yapmadığına ilişkin bilgi verilmesi için MİT’te tekrar yazı yazılmasını istiyoruz” dedi.
Okçuoğlu, Jandarma Genel Komutanlığından Ahmet Cem Ersever için bilgi istenen yazıya Jandarma Genel Komutanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanlığının Ersever’in görev tanımına ilişkin bilgi bulunmadığına yönelik cevabi yazısına da itiraz ederek, “Gönderilen yazı kafa karıştıran bir yazıdır. Daha önce aynı konuda temin edilen yazılarda maktul Musa Anter katledildiği tarihinde adı geçen Ahmet Cem Ersever Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki Ankara’da görev yaptığı bilgisi verilmiştir. Biz somut olarak şahsın bu görev tanımı dâhilinde Diyarbakır’a herhangi bir görev nedeniyle gidip gitmediğinin sorulması ve bu konudaki cevabi yazının temini istiyoruz” diye konuştu.
DİCLE ANTER MUHSİN KIZILKAYA’YI YALANLADI
Ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Tanıklardan dönemin Özgür Gündem çalışanı Muhsin Kızılkaya konuştu. Kızılkaya, Anter öldürüldüğü tarihte Özgür Gündem gazetesinde çalıştığını, Diyarbakır Belediyesi’nde düzenlenen kültür festivaline gazetenin kabul etmemesine rağmen Anter ve kendisinin festivale katıldığını belirtti. Kızılkaya, Anter’in örgütün tehditleri nedeni ile Diyarbakır’a gelemediğini iddia etmesi üzerine Anter’in oğlu Dicle Anter söz alarak Kızılkaya’ya tepki gösterdi. Anter, babasına örgütten yerel bir birimden mektup gönderdiğini fakat daha sonra özür dilediğini ifade ederek, “Ben bu aşamada açıklama yapmak istiyorum, örgüt tarafından 87-88 yılında babama bir mektup gönderildiği doğrudur. Ancak örgüt daha sonra babamdan özür dilemiştir. 91 senesinde babamla bir araya geldiğimizde bu konuyu ona sordum, cevaben, bu işin artık kapandığını ifade etmiştir. Babama saygı duyulmasın ve bu konunun dile getirilmemesini istiyoruz” diye belirti.
KIZILKAYA: JİTEM OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUM
Orhan Miroğlu'nun avukatı Serhat Menzilcioğlu’nun kendisini tamamlayan sorulara da cevap veren Kızılkaya, cinayeti işleyenlerin “JİTEM olup olmadığını bilmiyorum” diyerek cinayetin yönünü saptırmaya çalışması tepki topladı. Kızılkaya “Örgüt kendi düzenlediği etkinlikler dışında hiçbir organizasyona katılmasından hazzetmiyordu. Onların yanında olanlar iyi idi, yanlarında olmayanlar hain idi. Musa Anter’e hain diyemiyorlardı ama kendisinden de haz etmiyorlardı” diyerek konuyla ilgisi olmayan ifadelerde bulundu.
‘ŞEHİR İÇİNDEKİ OLAYLAR BENİM GÖREV TANIMIM DIŞINDA’
Kızılkaya’dan sonra Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanı Cahit Aydın da SEGBİS ile dinlendi. Daha önce talimatla ifadesi alınan Aydın, verdiği ifadeyi tekrarladığını söyledi. Aydın, daha önceki ifadesinde Anter’in katli olayını duymadığı yönündeki ifadelerine açıklık getirmek istediğini belirterek şunları söyledi: “Ben görev tanımım gereği cevap verdim çünkü şehir içinde yaşanan olaylar benim görev tanımım içerisinde değil. Dağdaki teröristin yerinin tespitine ilişkin anlık istihbarat topluyordum. Bu şekilde anlaşılmasını istiyorum.”
Ardından mahkeme salonunda bulunan sanık Savaş Gevrekçi Aydın’ın beyanlarına ilişkin bir sözünün olmadığını söyledi. Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılan Hamit Yıldırım ise, 5 yıldır haksız yere tutuklu olduğunu ve Musa Anter cinayeti ile ilgisinin bulunmadığını savunarak, tahliyesini istedi.
10 dakikalık bir ardan sonra ise savcı mütalaasını verdi. Savcı, MİT’e Şemdin Sakık operasyonuna Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın katılıp katılmadığına ilişkin yazı yazılmasını istedi. Savcı, Avukat Selim Okçuoğlu'nun talebi doğrultusunda yurtdışında bulunan Abdulkadir Aygan’nın savunmasının alınması yönündeki talebinin Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmalar da dikkate alınarak reddini istedi. Savcı Mahmut Yıldırım’ın tutukluluğunun da devamını istedi.
YEŞİL’İN ŞEMDİN SAKIK OPERASYONUN’DA OLUP OLMADIĞI BİLGİSİ MİT’TEN İSTENDİ
Ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme, MİT’e Mahmut Yıldırım’ın Şemdin Sakık operasyonuna katılıp katılmadığı yönünde mahkemeye bilgi verilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Ayrıca, Nevin Soyukara, Celal Yeltekin, Turgut Atalay, Ferhat Ünlü, Abdurrahman Şimşek gibi tanıkların sonraki duruşmada SEGBİS ile dinlenmesi için hazır edilmesi kararını verdi.
Duruşma 27 Eylül’e ertelendi.