İSTANBUL - “Adalet Nöbeti”nin 10’uncu haftasında konuşan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Bu ülkenin avukatları devlete hukuk, adliyeye adalet gelene kadar mücadele verecekler. Buradaki nöbetlerin parolası hukuk, işareti demokrasi olacaktır” dedi.

Tutuklu meslektaşları ile dayanışmak amacıyla çok sayıda hukuk örgütü tarafından başlatılan "Adalet Nöbeti" 10'uncu haftasında İstanbul Adliyesi C kapısında devam etti. Bu hafta da tutuklu meslektaşlarının fotoğraflarının üzerinde bulunduğu kokartları yakalarına takan avukatlar, sessiz bir şekilde eylemlerini devam ettirdi. Bu haftaki eyleme İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da katıldı.

Durakoğlu, meslektaşlarının yaşadığı tutukluluk, hukukun evrensel değerleriyle izah edilebilecek bir ölçü ve kriter taşımadığını dile getirerek, “Bu tutukluluklar, bir tedbir olmayı çok aşan ve artık infaza dönüşen bir cezayı ifade ediyor. Kim olduklarını bildiğimiz, isnatlarla asla bütünleştiremeyeceğimiz meslektaşlarımıza uygulanan bu tutukluluklar, yasaların aradığı ölçüyü çoktan aşan bir nitelik taşıyor. 7 buçuk ay önce talihsiz bir şekilde soruşturmayı yürüten sanık savcının talebiyle gerçekleşen tutuklamalar, artık otomatik bir incelemeye dönüştü. Bu tutuklamalar, şimdilerde ‘Toplanacak delillerin şüpheyi güçlendirme olasılığı’ gibi trajikomik gerekçelere yaslandırılıyor. Meslektaşlarımız, olasılıklara, varsayımlara dayalı olan ve ama asla hukuka uygun olmayan, hayal ürünü buluntularla cezaevinde tutuluyorlar. Avukat oldukları da gözetilmeden, Avukatlık Yasası’nın aradığı koşullar da gözardı edilerek veriliyor bu kararlar” dedi.

Durakoğlu, erk sahiplerinin yargı üzerinde kurdukları baskılarla, adil yargılanma hakkının ortadan kaldırıldığı bir süreçte yaşadıklarını ifade ederek, “Bu yetmezmiş gibi, OHAL koşulları sebep gösterilerek, bu süreçler olup-biteni haklı kılarmış gibi bir algı da yaratılıyor. Terörle mücadele adı altında, muhalefetin susturulup sindirilmesi, sinsi bir stratejinin taktiği olarak geliştirilip, yaygınlaştırılıyor” diye konuştu.

Durakoğlu, “Biz meslektaşlarımızın ne terörle, ne de bir terör örgütüyle ilgilerinin kurulabileceğine asla inanmıyoruz. Yaşadıklarımızdan geleceğe onurlu iz bırakabilmek, yargı bağımsızlığı uğrunda verilecek mücadeleler ile anlam kazanacaktır. Bu ülkenin avukatları devlete hukuk, adliyeye adalet gelene kadar mücadele verecekler. Buradaki nöbetlerin parolası hukuk, işareti demokrasi olacaktır” ifadesinde bulundu.

Yapılan açıklamanın ardından avukatlar, sessiz bir şekilde eylemlerini sonlandırdı.