AĞRI - Diyadin’in Tendürek bölgesinde süren operasyon ve yasak nedeniyle yaylalara gidemeyen yurttaşlar, başka köylerden mera kiralamak zorunda kaldı.
Ağrı’nın Diyadin ve Doğubayazıt ilçeleri ile Van’ın Çaldıran ilçesi arasında bulunan Tendürek bölgesinde 24 Mayıs’tan bu yana askeri operasyon devam ediyor. Bölge halkının tek geçim kaynağı olan hayvancılığın, operasyon ve “güvenlik” gerekçesiyle konulan yasaklar nedeniyle günden güne bitiği Diyadin’de, yaylalara gidemeyen yurttaşlar, başka köylerden mera kiralamak zorunda kalıyor.
YAYLA YASAKLANINCA MERA KİRALANDI
Her yıl bahar aylarında çıktıkları yaylaları yasaklanan Günbuldu (Meya), Tezekent ve Davut köyü sakinleri, yasak son bulmayınca çareyi Kapuzan (Göğebakan) köyüne ait meraları kiralamakta buldu. Operasyonun sürdüğü bölgeye 13 kilometre uzaklıkta bulunan Günbuldu köyünden Mehmet Demirtaş, her yıl gittikleri Eledağ yaylasının yasaklı olduğu için Göğebakan köyünün merasını kiraladıklarını dile getirerek, yasağın yaşamlarını nasıl etkilediğini anlattı. Nasırlı elleriyle inek sağan 57 yaşındaki Demirtaş, “28 tane ineğim var. Onlarda olmasa ne ile geçineceğim bilmiyorum. Ama artık onlarda bana yük olmaya başladı. Çünkü onları otlatacağım bir alan bile kalmadı. Yaylalara çıkmadıkları sürece yem ile beslemek zorundayız. Bu da ayrı bir külfet oluyor. Sanki hiç derdimiz yokmuş gibi bir de bu bize dert oldu” diye konuştu.
‘SAVAŞIN İÇİNDE HAYVAN BAKIYORUZ’
Yaylaya çıkmaları durumunda askeriyenin müdahale edeceğini vurgulayan Demirtaş, “Hayvan bakımı zaten zahmetli bir iş ama gelin görün ki biz savaşın için de hayvanlara bakıyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.
‘HEM BİZ HEM HAYVANLAR EZİYET ÇEKİYOR’
Tendürek bölgesine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta bulunan Tezekent köyünden Gökhan Yaşar ise her yıl Mayıs ayında Belakurmi yaylasına çıktıklarını ancak bu yıl yasaktan dolayı gidemediklerini belirtti. Kızgın güneşin altında koyunlarını otlatan Yaşar, yayla yasakları yüzünden hem kendilerinin hem de hayvanlarının eziyet çektiğini dile getirerek, “Yaylaya çıksaydık hayvanlar serin ortamda rahat rahat otlanacaktı. Her gün hayvanları otlatabilmek için kilometrelerce yol yürüyorum. Hayvanlar bir köye gidiyor bir meraya gidiyor” dedi.
‘MERA KİRALAMAK ÇÖZÜM DEĞİL’
Mera kiralamanın çözüm olmayacağını bir süre sonra meralardaki otların da biteceğini belirten Yaşar, “Yaylalara çıkmak istedik yasak dediler götüremedik. Bu otlak alan da bitecek. Ya hastalıktan ya açlıktan hayvanlar ölecek. Yayla yasaklarını kaldırın. Bu hayvanlar bizim ekmeğimiz. Biz de hayvanlarda perişan olduk gide gele. Bunca insana yazık değil mi” diye sordu?
‘BAŞIMIZA GELMEYEN KALMADI’
Kendi küçük yükü büyük 13 yaşındaki çoban Yılmaz Satıcı da gözleri dolarak, Girdehol yaylasını özlediğini söyledi. Göğebakan’da kiraladıkları meranın dışına çıkamadıklarını belirten Yılmaz, “Muhtar yaylaya çıkamayacağımızı söyledi. Devlet neden bizim ne yiyeceğimizi içeceğimizi düşünmüyor? Çocukluğum savaşın içinde geçiyor. Acaba bir gün barış gelecek mi? Devletin başımıza getirmediği kalmadı. Topraklara, insanlara hatta hayvanlara bile baskı uyguluyor” diye konuştu.