İSTANBUL - İSİG, Çalışma Bakanlığı'nın “Hedef sıfır kaza kampanyası”nın ilk ayına dair hazırladığı raporda, 166 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Çalışma Bakanlığı'nın “Hedef sıfır kaza kampanyası”nın ilk ayına dair hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. Raporda 13 Mayıs günü başlayan ve 12 Haziran günü ilk ayını geride bırakan kampanyanın ilk ayında 166 işçinin yaşamını yitirdiğine yer verildi. Raporda, bu bir aylık sürecin aynı zamanda 2017 yılının bir ayında en çok işçinin yaşamını yitirdiği ay olarak da vurgulandı.
Raporda bir aylık süreçte yaşanan işçi ölümlerinin nedenleri yüksekten düşme ve ezilme/göçükler olarak açıklandı.
‘BİRAZ DA BİZİ DİNLEYİN’
“Çözüm mü istiyorsunuz, buyurun biraz da bizi dinleyin” denilen raporda, “Bu iş cinayetlerine daha yakından baktığımızda, yarısından fazlasının yüksekten düşme olduğunu, düşme nedenlerinin de ‘uygun korkuluklu iskele olmaması’, ‘asansör, döşeme boşluklarının kapatılmaması’, ‘Döşeme kenarlarına korkuluk konmaması’ gibi temel önlemlerin alınmamasından kaynaklandığını görüyoruz. Tabii ki buna neden olan denetim, gözetim ve eğitim hususları. Tüm bunlardan sonra ancak tali bir husus olarak sayılabilecek kişisel koruyucu eksikliği olduğunu görüyoruz. Çok basit, standartlara uygun iskele kurulmamış, standartlara uygun korkuluk yerleştirilmemiş, bunlar denetlenmemiş… İşçi hatası bunun neresinde? Hiçbir yerinde değil… Yine iskelede çalışan bir işçi çelik halatın yüksek gerilim hattına teması sonucu yaşamını yitiriyor. O kadar yaygın, o kadar bilindik bir iş cinayeti ki, işçi sağlığı ve iş güvenliğinde en temel ölüm nedenleri arasında, fotoğraflarla, çizimlerle anlatılıyor. Elektrik akımı kesilmeli veya mevzuatımızda çok net bir şekilde belirtilen uzaklığa taşınmalı diyoruz. Demek ki eğitimlerde/derslerde anlatmakla olmuyor, yetmiyor… Burada da işçi mi suçlu diyeceğiz?” ifadesine yer verildi.
‘BÜYÜK İDDİALI SÖZLERE GEREK YOK’
Somut, bir iki gün içinde alınması gereken önlemlerin belli olduğu belirtilen raporda, “Tekniğine uygun iskele, korkuluk, boşlukların kapatılması, yapı makinalarının planlı ve denetimli bir şekilde operasyonları gerçekleştirmesi, uygun malzeme taşınması, iletilmesi, bu kadar basit, bu kadar temel şeylerden söz ediyoruz. 3. Havalimanı’nda gerçekleştirilen etkinliğin toplam masraflarıyla karşılaştırıldığında veya 81 ilde yapılacak o etkinlikler için harcanacak paralarla kıyaslandığında lafı bile edilemeyecek, ufacık masraflar. Hadi sermayedar sineğin yağını hesaplar biliyoruz, ama o kadar toplantı, kampanya veya moda tabirle ‘PR faaliyeti’ yapacağımıza her gün ‘100 şantiyeyi denetliyoruz’ , ‘mevzuata uygun olmayan her işyerini kapatıyoruz’ desek acaba? Bunu yapacak siyasi irade yok mu diyorsunuz? 2002 yılından beri iktidarda olan, tüm iktidar aygıtlarında tam gücü olan bir iktidarın önünde hiçbir engel yok değil mi? Neden hâlâ ‘işçi güvenlik kemerini takmıyor’ noktasına takılıp kalıyorsunuz? Çok basit sorular, çok basit yanıtlar… Var mısınız bu yanıtları hep birlikte ama özellikle de işçilerle birlikte verelim” denildi.
Raporda, işçi sendikaları ve konfederasyonlarına çağrı yapılarak raporda belirtilen hususların takipçisi olmaları istendi.