HABER MERKEZİ - KESK Şubeler Platformu Van, Diyarbakır, İzmir ve Antalya’da, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın serbest bırakılması, taleplerinin karşılanması ve yaşamlarına sağlıklı biçimde devam etmeleri için açıklama yaptı.

Van KESK Şubeler Platformu işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevinin 100’üncü gününde olan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın durumuna dikkat çekmek için Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Van il binasında düzenlenen toplantıda konuşan Eğitim- Sen Şube Başkanı Bedri Yamaç, Türkiye’nin her geçen gün daha fazla haksızlığa, hukuksuzluğa ve zorbalığa sahne olduğunu söyledi.

İKİ İNSAN GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME SÜRÜKLENİYOR

İşlerini geri istedikleri için açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevlerinin 100’üncü gününe girdiğini aktaran Yamaç, “Sağlıklarının bozulmasına, yaşamlarının ciddi anlamda tehdit altında olduğuna aldırmaksızın hükümet nezdinde yapılan tek şey, aynı sığlıkla ve yalana dayalı propagandalarla gencecik iki insanın göz göre göre ölüme sürüklenmesi oluyor” dedi.

OHAL sürecinde hükümetin, hukuksuzlukta ısrarcı olduğunu dile getiren Yamaç, “Üstelik her fırsatta ‘Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var hakikati konuşamazlar’ nidasıyla dolaşanlar, gözleri kapalı olarak gündüz dolaşmakta ve gencecik iki insanın sağlığını yitirmesi, ölüme sürüklenmesi pahasına OHAL hukuksuzluğunu sürdürmekte çözüm yerine sorunu büyütmeyi tercih etmede” dedi.

'GÖZLERİNİZ VAR GÖRÜN’

KESK olarak çağrılarını yinelediklerini dile getiren Yamaç, “ Gözleriniz var görün, kulaklarınız var duyun! Üyelerimiz Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in hemen serbest bırakılmasını ve taleplerinin süratle karşılanarak yaşamlarına sağlıklı biçimde devam edebilmelerini istiyoruz! Ayrıca KESK’e bağlı sendikalardan, sendikal faaliyetleri nedeniyle hukuksuzca tutuklanmış olan yaklaşık yetmiş kamu emekçisinin de serbest bırakılmasını ve haksız, hukuksuz biçimde ihraç edilen ve bu uygulamaların bir devamı olarak 14.06.2017 tarihi itibariyle Van BES üyesi dört arkadaşımız çalıştıkları SGK’den hiçbir gerekçe gösterilmeden hukuksuz bir şekilde açığa alınmışlardır. Bu hukuksuz uygulamaları kınıyor tüm kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini istiyoruz” şeklinde iktidara çağrıda bulundu.

GÜLMEN VE ÖZAKÇA İÇİN 100 BEYAZ BALON GÖKYÜZÜNE BIRAKILDI

Eğitim Sen Antalya Şubesi de Gülmen ve Özakça’ya destek için Muratpaşa'da bulunan Atalos Heykeli önünde “100 Beyaz Balon” eylemi düzenledi. Açıklama yapan Eğitim Sen şube Başkanı Kadir Öztürk,“Türkiye her geçen gün daha fazla haksızlığa, hukuksuzluğa ve zorbalığa sahne oluyor. Muhalefet partilerinin başkanları ve milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, emekçiler, kadınlar, gençler kısaca hükümetin politikalarını eleştiren ve muhalif duruş sergileyen herkes çeşitli düzeylerde baskı ve tehditle karşılaşıyor” dedi.

Hükümetin herkesi susturmak ve sindirmek istediğini belirten Öztürk, Hükümetin ırkçılık yaparak, dini duyguları sömürerek iktidarını korumak istediğini aktardı. Öztürk, “Devlet gencecik iki insanın sağlığını yitirmesi, ölüme sürüklenmesi pahasına OHAL hukuksuzluklarında ısrarcı olmakta, çözüm üretmek yerine sorunu büyütmeyi tercih etmektedir” şeklinde konuştu.
Yapılan açıklama ardında Gülmen ve Özakça için 100 beyaz balon gökyüzüne bırakıldı.

İZMİR’DE DE 100 BEYAZ BALON UÇURULDU

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de Gülmen ve Özakça'nın durumuna dikkat çekmek için Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Yurttaşların yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Grup adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, Türkiye'de haksızlığın ve hukuksuzluğun giderek artığını, hükümete muhalif olan herkesin baskı ve tehditlere maruz kaldığını söyledi.

Baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Güven, ırkçılık yaparak dini duyguları sömürerek iktidarlarını koruyabileceklerini sananların yanıldığını belirtti. Özakça ve Gülmen'in sağlıklarının bozulmasına, yaşamlarının tehdit altında olmasına aldırmaksızın gencecik iki insanın ölüme sürüklendiğini söyleyen Güven, kanla beslenen AKP iktidarının Nuriye ve Semih'i ölüme göndermesine izin vermeyeceklerini vurguladı. Hükümetin derhal harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Güven, başta Gülmen ve Özakça olmak üzere tüm haksız ihraçların görevlerine iade edilmesini istediklerini belirtti. Güven, aksi taktirde yaşanacak tüm olumsuzluklardan AKP iktidarının sorumlu olacağını söyledi. Açıklamanın yapıldığı saatte Yüksel Caddesi'nde gerçekleşen polis müdahalesi de "Her yer Yüksel her yer direniş" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları ile protesto edildi.

Açıklamanın ardından yurttaşlar Özakça ve Gülmen'in açlık grevlerinin 100'üncü günü nedeniyle yanlarında getirdikleri 100 adet beyaz balonu gökyüzüne bıraktı.

‘ÖLÜMLERDEN HÜKÜMET SORUMLUDUR’

Gülmen ve Özakça için Eğitim-Sen Diyarbakır 1. 2. ve 3. No’lu şubeleri ortak basın toplantısı düzenledi. Diyarbakır Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Binası’nda düzenlenen toplantıya Eğitim Sen 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Recep Şimşek konuştu. OHAL’de çıkarılan KHK’larla bin 542 üyenin ihraç edildiğini dile getiren Şimşek, 105 bin emekçinin temel haklarından mahrum kaldığını belirtti.

Gülmen ve Özakça’nın tutuklanması ardından cezaevinde açlık grevi eylemlerinin sürdürüldüğüne dikkat çeken Şimşek, “Eylem 100. gününde devam ediyor. Bundan sonra gelişebilecek kalıcı hasar veya ölümler gibi her türlü olumsuzluktan bu hükümet sorumludur. Her iki eğitim emekçisi arkadaşımızın Sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam edebilmeleri için hükümet acilen harekete geçmelidir” diyerek üyelerinin derhal serbest bırakılarak, taleplerinin yerine getirilmesi yönünde uyarıda bulundu.