İSTANBUL/MERSİN - İHD İstanbul Şubesi, TİHV İstanbul Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular, Özgürlükçü Hukukçular Platformu ve TOHAV, "Aslolan yaşamdır, yaşam hakkını savunuyoruz" diyerek, bir kez daha 101 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın taleplerinin kabul edilmesi için haykırdı. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu da aynı amaçla açıklama yaptı.

İHD İstanbul Şubesi, TİHV İstanbul Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular, Özgürlükçü Hukukçular Platformu ve TOHAV, "Aslolan yaşamdır, yaşam hakkını savunuyoruz" şiarı ile Beşiktaş'ta bulunan küçük Kartal heykeli önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açlık grevlerinin 101'inci gününe giren ve açlık grevindeyken tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın serbest bırakılıp işlerine geri dönmesi için yapılan eylemde, Özakça ile Gülmen'in fotoğraflarının olduğu "Yaşamı savunuyoruz" pankartı açıldı. "Ölümü değil yaşamı savunuyoruz" yazılı önlükler giyen insan hakları savunucuları ve hukukçular "Asolan yaşamdır", "İnsan hakları ile insandır", "Nuriye ve Semih'in sesiyiz" ve "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" dövizleri taşıyarak "KHK'lar gidecek biz kalacağız", "Nuriye, Semih onurumuzdur" ve "Direne direne kazanacağız" sloganlarını attı.

İHD üyesi avukat Gülseren Yoleri yaptığı konuşmada, her geçen gün durumları kötüye giden Gülmen ve Özakça için yaptıkları eylemleri sıklaştırdıklarını söyledi. Yoleri, "Nuriye ve Semih'in sesi olmaya çalışıyoruz. İşlerine dönünceye kadar açlık grevi sonlana kadar mücadele edeceğiz" dedi.

‘NURİYE VE SEMİH’İ DERHAL BIRAKIN’

İHD MYK Üyesi Mukkades Şamiloğlu, Gülmen ve Özakça'yı tutuklamanın sorunu çözmediğini tam tersine sorunu ve direnişi büyüttüğü söyledi. Şamiloğlu, KHK’larla birçok kişinin işinden çıkarıldığını aktararak, Gülmen ve Özakça’nın 7 aydan bu yana işlerine dönebilmek için KHK düzenine karşı direndiklerini belirtti. Şamiloğlu, “Nuriye, Semih ve arkadaşlarına destek için yapılan basın açıklamalarına müdahale ederek onlarca insanın gözaltına alınmasının, soruşturmalar açılmasının çözüm olmadığı artık anlaşılmalıdır. 101. gününe giren açlık grevinde daha fazla geç olmadan mutlaka yaşamı savunan irade dikkate alınmalıdır” dedi.

Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerini cezaevinde sürdürdüklerini ifade eden Şamiloğlu, “Açlık grevinin hayati bir aşamasında olan iki insanı, tutuklama ile sınamak cinayettir ve sorumluluğu ağırdır. Siyasi iktidar ve yargı tutumunu gözden geçirerek, derhal iki insanın ölümüne neden olabilecek saldırganlıktan vazgeçmeli ve talepleri kabul etmeli. Nuriye ve Semih serbest bırakılmalıdır” diye konuştu. Şamiloğlu bütün demokrat kesimleri duyarlı olmaya çağırdı.

GÜLMEN VE ÖZAKÇA SERBEST BIRAKILSIN

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu da Gülmen ve Özakça'nın durumuna dikkat çekmek için basın açıklaması yaptı. Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan açıklamaya birçok sivil toplum örgütleri yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.

Mersin Tarım ORKAM-SEN Şube Başkanı Kenan Hazar, son dönemlerde tüm muhalif kesimlerin gözaltına alındığını ya da tutuklandığını dile getirdi. Türkiye'de muhalif olan gazetecilerin, emekçilerin hatta milletvekillerin hukuksuzluklara karşı mücadele ettikleri için tutuklandığını hatırlatan Hazar, OHAL’in kaldırılması gerektiğini vurgulayarak tüm tutuklu bulunan gazetecilerin, emekçilerin ve milletvekillerinin serbest bırakılmasını talep etti.

‘TARİH ÖNÜNDE HESAP VERECEKSİNİZ’

Ardından konuşan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Mersin Dönem Sözcüsü Canan Solak ise açlık grevinde olan tutuklu Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumuna dikkat çekti. Solak, emeği ve onuru için bedenlerini ölme yatıranlara ses olmak için buraya toplandıklarını dile getirdi. Her geçen gün durumlarının ağırlaştığını açlık grevinin 101. günü olduğunu hatırlatan Solak, “Haksız ve hukuksuz bir biçimde Sincan Cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın durumu kötüye gidiyor. Arkadaşlarımızın avukatlarından aldığımız bilgi ile arkadaşlarımızın durumunun ağırlaştığı, aşırı kilo kaybı olduğunu ve B1 vitamini alamayan Nuriye Gülmen artık tekerlekli sandalye ile görüşlere çıkıyor. Her an kalp yetmezliği ile karşı karşıya kalabilirler” dedi. Solak, bir kez daha devlet yetkililerine seslenerek üyelerinin serbest bırakılmasını aksi halde bu işin sorumlularının kendilerinin olacağını dile getirdi. Solak “ Gözlerini kapayan, kulaklarını tıkayan bu işin sorumlularına sesleniyoruz. Bütün bu olanların sorumluları sizsiniz. Birazcık vicdanınız varsa birazcık insanlık adına duygunuz varsa bir an önce gerekli adımları atarsınız. Yoksa tarih önünde hesap vereceksiniz” dedi.

‘ÇIKARDIĞINIZ YASALAR İLE YARGILANACAKSINIZ’

CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit ise, AKP hükümetinin OHAL ile çıkarmış olduğu KHK’ler ile kendi iktidarını koruduğunu ve bu kanunlar ile ülkede birçok kişinin haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandığını belirtti. Özyiğit AKP hükümetine seslenerek “ Bugün kendinizi kanunmuş gibi hissedebilirsiniz. Ama istediğimiz adalet herkese lazım olacak. Unutmayın bu ülkede çok güçlü iktidarlar geçti onlarda adalet istedi. Bir gün çıkardığınız yasalar ile yargılanabilirsiniz” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu yürüyüşün sadece bir partinin yürüyüşü olmadığını dile getiren Özyiğit, “Adalet sadece bir parti ya da bir kişinin değil milyonların talebidir. Burada bulunanların haksızlığa uğrayanların talebidir” dedi.