Çocuk işçiliğinin nedeni: Yoksulluk

İSTANBUL - 2012 yılı verilerine göre, 7 milyon 503 bin olan ev içi çocuk işçiliğinin yoksullukla paralel geliştiğini belirten Sosyolog Ayşe Tepe Doğan, "Çocuğa yönelik politikaların değiştirilmesi gerekir. Yoksulluğun nedenlerini ne kadar ortadan kaldırırsanız, çocuk işçiliğini de o kadar ortadan kaldırmış oluyorsunuz" dedi.

Dünyada her 6 çocuktan biri çalışıyor; 8 çocuktan biri ise çocuk işçiliğin en kötü biçimlerine maruz bırakılıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Çocuk İşçiliğinin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Program'ın (IPEC), yayınladığı son rapora göre, dünyada çocuk işçi sayısı 168 milyon. Bu rakamların dağılıma göre ise, 100 milyonu erkek, 68 milyonu kız çocuklardan oluşuyor. Türkiye'de ev içi çocuk işçiliğinin 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006’da 6 milyon 540 bine ulaştığını belirten Sosyolog Ayşe Tepe Doğan, 2012'de ise bu rakamın yaklaşık 1 milyon artarak 7 milyon 503 bine yükseldiğini aktardı.

Çocuk işçiliğinin dünya genelinde bir problem haline geldiğini ifade eden Doğan, özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkede sektör haline gelen çocuk işçiliğiyle birlikte çocuk emeğinin sömürüldüğünün altını çizdi. DİSK-AR’ın ev içi çocuk işçiliği hakkında yaptığı bir araştırmanın dikkatlerini çektiğini kaydeden Doğan, ev içi ücretli çalışan çocuğa çok az yer verildiğini ve buradan yola çıkarak bir çalışma başlattıklarını söyledi. 2016 yılında Üsküdar ve Şişli ilçelerinde 202 hanede araştırma yaptıklarını ve bu ailelerin 193'ünün verilerini kullandıklarını dile getiren Doğan, "Özellikle İstanbul gibi büyük kentlerde yoksulluk sınırında yaşayan aileler, ek gelir elde etme yolluna gidiyorlar. Bu da daha çok ev içine iş almakla oluyor. Tekstil işlerini, fason işleri alıyorlar, el altından fason işlere yardım ediyorlar ve bu işlerde çocuklarını çalıştırıyorlar. Evlerinin içinde çalıştırıyorlar” dedi.

'KIZ ÇOCUKLARI 7 KAT DAHA FAZLA ÇALIŞTIRILIYOR’

Saha araştırması yaparken anket soruların hemen hepsini kadınlara sorduklarını vurgulayan Doğan, şöyle dedi: “Çünkü bu işleri yapan kadınlardı. Çocuklara yönelik sorulara gelindiğinde daha temkinli, itinalı ve çekingen bir tavır gördük. Bazı sorularda cevap alamadık, cevap vermek istemediler. Fakat aldıklarımız üzerinden bir değerlendirme yapmak gerekir. Onların istatistikleri üzerinden bir kere cinsiyet ayrımı var. Kız çocukları erkek çocuklarına oranla ev içinde 7 kat daha fazla çalıştırılıyor. Erkek daha çok ev dışındaki işlerde tercih ediliyor.” Çocukların yaşam alanlarının önemine dikkat çeken Doğan şu bilgileri paylaştı: “Ağırlıklı olarak 8-12 yaş arasındaki çocuklar yüzde 43 oranında çalıştırılıyor. Yüzde 30 oranında 13-15, diğerleri yaş aralığı 15-18 kadar gidiyor. Çalışma saatleri en yoğun olarak 0-2 saat arasında. 2-4 arası çalışma saatleri de var fakat ağırlıkta 0-2 saat arası bir çalıştırma oranı oluyor. Bizim için 0-2 saat arası çalışanlar yüzde 88.5, geriye kalan yüzde 10 gibi kısımda 3-4 saat arası çalıştırılıyor."

‘ÇOCUĞUN YAŞAM ALANI GASP EDİLİYOR'

Görüştükleri ailelerin yüzde 40’ının çocuklarının çalışmasından memnun olduklarını ifade eden Doğan, bu durumu "vahim" olarak değerlendirdi. Doğan, “Aile demek ki kendi ekonomik refahını çocuğun gelişiminden önce tutuyor. Aslında bizim için önemli olan nokta buydu. Çocuk o saatlerde dışarıda arkadaşları ile oynaması gerekirken ya da bir kitap okuması gerekirken evde çalışıyor" diye konuştu. Eve getirilen işlerin çocuğun yaşam alanında yapıldığını kaydeden Doğan, "Evin her alanı aslında çocuğun yaşam alanıdır. Ama aile ne yapıyor, bütün yapacağı malzemeleri o odanın içene yayarak, çocuğun alanını da kısıtlamış oluyor” ifadelerini kullandı.

'ÇOCUK İŞÇİLİĞİ YOKSULLUKLA PARALEL ARTIYOR'

Bu çalışmaya başlarken ciddi bir çalışma yapılmadığı için DİSK-AR’ın verilerinden ve bazı makalelerden yararlandıklarını dile getiren Doğan, şöyle devam etti: “Çocuk işçiliğini araştırırken, nedensellik ilişkisi kurmak çok önemli. Burada ebeveynleri suçlayıcı dilden özellikle kaçındık. Çünkü bu aileler yoksulluk sınırında yaşıyor ve İstanbul gibi pahalı bir kentte yaşamını sürdürebilmek çok zor. O yüzden biz ebeveynleri suçlamak yerine aslında bunun nedenlerini, kaynaklarını, buna kaynaklık eden nedenleri ortadan kaldırılmasını daha önemli olduğunu düşünüyoruz." Buna yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Doğan, "Çocuğa yönelik politikaların değiştirilmesi gerekir. Yoksulluğun nedenlerini ne kadar ortadan kaldırırsanız, çocuk işçiliğini de o kadar ortadan kaldırmış oluyorsunuz" dedi.

Sadiye Eser / Muhammed Doğru - dihaber