5 bayramdır Öcalan ve arkadaşları ağır tecrit altında

ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 5 Nisan 2015 tarihinde yapılan görüşmeden sonra devreye konulan tecrit üzerinden 5 bayram geçti. En son 11 Eylül 2016'da yapılan "zorunlu" görüşme dışında 5 bayramdır İmralı’daki PKK Lideri ve arkadaşlarından haber yok.

Türkiye’de 2013-2015 tarihleri arasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın girişimleri sonucu başlatılan Çözüm sürecinin rafa kaldırılarak bozulması sonrasında Öcalan’a yönelik devreye konulan ağır tecrit koşulları devam ediyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan ve beraberinde İmralı Adası’nda tutulan PKK’li tutuklular 5 Nisan 2015 tarihinden beri ağır tecrit altında. Tecridin devreye konulduğu tarihten bugüne kadar 5 dini bayram geçti ve bu bayramlar süresi boyunca da Öcalan ve arkadaşlarıyla herhangi bir görüşe izin verilmedi. (Darbe girişimi sonrası hayatından endişe edilen Öcalan için başlatılan açlık grevi üzerine 11 Eylül’de Hükümet, kardeşi Mehmet Öcalan’ın İmralı’ya gönderilmesini istemiş ve zorunlu bir görüşme gerçekleştirilmişti) Oysa, yasal olarak bütün tutuklu ve hükümlülerin aileleriyle bayramlarda görüşmesine izin verilmesi gerekiyor.

36 BAYRAMDIR AYNI SİSTEM DEVREDE

Öte yandan uluslararası bir komplo ile tutuklanarak İmralı’ya getirilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasının üzerinden geçen 18 yılda gerçekleştirilen 38 dini bayramın bir çoğunu da Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüşemeden geçirdi. Bu tecride ve Öcalan’ı toplumdan izole etme yaklaşımlarına rağmen Öcalan duruşunu “direniş” olarak nitelendirmişti.

DİRENİŞ BAYRAMI

Öcalan’a yönelik başlatılan tecrit ile birlikte toplumun sürüklendiği savaş koşulları sonrasında yine Öcalan’ın işaret ettiği “Darbe mekaniğinin” devreye girmesiyle ilan edilen OHAL ve KHK sistemi bir çok insanı da bayram kutlayamaz hale getirdi. KHK ile birlikte 130 civarında insan işinden atıldı, 210 binden fazla tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Yine yüzbinlerce insan gözaltına alındı, soruşturmaya maruz bırakıldı. Siyasi partiler fiili olarak kapatılmayla yüz yüze bırakılırken, toplumun çok büyük bir kesimi olup bitene karşılık bayramı “direniş” içerisinde geçiriyor. İşte bayramı direnişle geçirenler:

* CHP’nin parçası olduğu dokunulmazlıkların kaldırılması üzerine milletvekillinin tutuklanması sonrasında çağrısını yaptığı Adalet Yürüyüşüne CHP’ye yönelik eleştirilere rağmen toplumun değişik kesimlerinden binlerce kişi bayramı direniş ile karşılıyor. Adalet Yürüyüşüne katılanlar bayramı yol güzergahında karşılayacak.

* CHP’nin de ortak olduğu dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte tutuklu bulunan HDP Eş Başkanları, milletvekilleri, parti yöneticileri ve üyeleri cezaevindeki direniş ile bayramı karşılıyor. Öte yandan fiilen çalıştırılmaz duruma getirilen HDP hem Meclis’te hem de kitle tabanındaki çalışmalarında çalışmalarını direniş boyutunda sürdürüyor.

* KHK’lere karşı Semih Özakça ve Nuriye Gülmen, direnişlerini 108 gündür açlık grevi ile sürdürüyor. Gülmen ve Özakça’ya dışarıda destek verenler de her gün polis saldırısına, gaz bombalarına, plastik mermilere rağmen direnişlerini sürdürüyor.

* Cezaevlerinde bulunan 303’ü ağır olmak üzere 925 hasta tutsak ölüme karşı direniş ile bayramı karşılıyor.

* Cerateppe’de Karadeniz köylüleri, Manisa’da zeytinlik sahipleri doğa katliamlarına karşı direnişini sürdürüyor.

* Sur, Cizre, Nusaybin başta olmak üzere yıkımlara karşı Kürtler direniş ile bayramı karşılıyor.

* Çevre kirliliğine, kapitalizmin doğayı talan eden politikalarına, ekolojik dengeyi bozan yapılaşmalara karşı doğanın kendisi direniyor.

* Cins sömürüsüne ve kadın katliamlarına karşı kadınlar direniyor.

* Ramazan ayının “açlığı duyumsamak” olduğunu düşünerek Ramazanı özüne uygun geçirmek isteyen yeryüzü sofrasında bir araya gelen inananlar, inancın eşitsizliğe, gösterişe çevrilmesine karşı direniyor.

Kenan Kırkaya - dihaber