İZMİR - Sivas katliamının 24'üncü yıl dönümünde yaşamını yitirenler için Çiğli'de anma etkinliği düzenlendi.
İzmir'in Çiğli ilçesinde HDP Çiğli İlçe Örgütü, Halkevleri, Demokratik Alevi Derneği, Kaldıraç Dergisi ve TÖP-G üyeleri, Sivas katliamını 24'üncü yılında lanetlemek ve yakılarak katledilen 33 aydını anmak için anma etkinliği düzenledi. Etkinliğe yurttaşların yanı sıra İzmir Müzisyenler Derneği üyeleri de enstrumanları ile katıldı. HDP İl Yöneticisi Reyhan Kumru, bugün en ufak bir hak arama eyleminde azgınca saldıran polis ve askerlerin 24 yıl önce Sivas katliamını tam sekiz saat adım adım izlediğini söyledi. Katliam sırasında ve sonrasında Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’ına, Vali’sinden Belediye başkanına kadar yapılan açıklamaların devletin katliamı üstelendiğinin kanıtı olduğunu söyleyen Kumru, bu Alevi düşmanlığı Sivas katliamı ile başlamadığını Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da Aleviler katledildiğini hatırlattı. Bugün hala Sivas Katliamını yapan zihniyetin devam ettiğini belirten Kumru, zorunlu din dersleri ile başlayıp 4+4+4 sistemi ile yoğunlaşan asimilasyon politikasının, Tuzluçayır’da, Güzeltepe’de yapılmak istenen Cami-Cemevi projeleriyle sürdüğünü söyledi.
'TEK MUM BİLE GECEYİ AYDINLATIR'
"Karanlıkları büyük, fakat unutmamak gerekir ki bir tek mum ışığı bile geceyi aydınlatır" diyen Kumru, Madımak Oteli'nde katledilenlerin mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti. Kumru son olarak şunları söyledi: "Ortadoğu da direnen halklar, direnen Kürt halkı bölgede yaratılan karanlığa ışık olmuşlardır. Şimdi direnen Nuriye ve Semih, oğullarının kemiklerine 90 günün üstünde süren açlık greviyle kavuşan Kemal amca, IŞİD kamp kurulmasına karşı Maraş Terolar’da gece gündüz nöbet tutan Alevi kadınlar, karanlığın üstüne yürüyenlerdir. Yok sayılan, katliamlara uğrayan halklar, işçiler, emekçiler, kadınlar, öğrenciler, ezilen tüm kesimler olarak acılarımız ve mücadelemiz birdir. Biliyoruz ki, Sivas’a, Maraş’a, Çorum’a, Alevi halkına yönelik katliam, inkar ve asimilasyon politikalarına sessiz kalmak insani değildir. Bugün artık Sivas’ın hesabını sormak; Kürt illerinin talanına ses çıkarmaktır. Nuriye ve Semih’in direnişine el vermek, grev yapan işçilerin sesini büyütmek, bölgede sürdürülen emperyalist savaşa karşı hep birlikte hayır demektir. Sivas katliamının 24. Yılında Alevi olsun olmasın herkesin hep bir ağızdan 'Devletin Alevisi Olmayacağız' diye haykırması gerekir. Yolumuz Şeyh Bedrettinlerin, Pir Sultan’ların, Seyit Rızaların yoludur. Her halkın kendi dilinde türküler söylediği, adil ve özgür yarınlar ancak halkların ortak mücadelesiyle mümkündür. Sivas’ta yeniden dirilecek Pir Sultan, Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 canımıza sözümüzdür"
Açıklamanın ardından etkinlik şiir dinletisi ve İMD'nin seslendirdiği ezgilerle devam etti.
MAHALLEYE POLİS ABLUKASI
Öte yandan mahalle polis tarafından ablukaya alınırken, mahalle girişinde TOMA ve zırhlı araçlar ile çok sayıda çevik kuvvet polisi hazır bekletildi. Polis etkinlik öncesi Uğur Mumcu Parkı'nda toplanarak meşaleli yürüyüş düzenlemek isteyen yurttaşlara izin vermedi.