MANİSA - Soma iş cinayetinde tutuklu işveren Can Gürkan’ın davayı "yalan bir dava" olarak tanımlaması üzerine aileler, “Katil, çıkarların için çocuklarımızı öldürdün” diye tepki gösterdi. Avukatlar ise, mahkeme heyetinin değiştirilmesini "bağımsızlık ve tarafsızlık yok edilmiştir" değerlendirmesi yaptı.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliam ile ilgi 6’sı tutuklu 46 kişinin yargılandığı davanın 18’inci duruşması görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan işveren Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı, Ertan Ersoy ve Ali Günay Çelik’in yanı sıra, 45 tutuksuz sanık katıldı.
Duruşmayı, sanık ve mağdur avukatlarının yanı sıra, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa milletvekilleri Özgür Özel ve Tur Yıldız Biçer, 301 madencinin yakınları ile birçok sivil toplum örgütünün temsilcileri de izliyor.
Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) yaz kararnamesi ile İzmir Hakimliğine atanan Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı başkanlığındaki mahkeme heyeti duruşmayı son kez yönetti.
Yaşamını yitiren madencilerin aileleri ve Sosyal Haklar Derneği (SHD) tarafından yapılan yürüyüş ve açıklamanın ardından duruşmanın yapıldığı salona geçildi. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak mağdur ailelerinin avukatları söz aldı.
‘BU DAVADAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
İlk olarak konuşan avukat Seçil Ege dava hakiminin değiştirilmesinin normal olmadığının altını çizerek, duruşmanın siyasi olduğunu söyledi. Ege, “Siyasi bir dava olmakla birlikte bunun siyasi ve toplumsal yönü bir kez daha tartışılacak. En son olarak savcı ısrarla mütalaa vermedi. Biz bu davadan vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Bu kadar kapsamlı bir noktada sonuç ne olursa olsun bir karar vermek zorundayız. Sadece dosya olarak bir vicdani karar verilemez” diye konuştu.
‘HİÇBİR DOSYADA BU KADAR DELİL KARARTILMADI’
SHD Genel Sekreteri avukat Can Atalay da, Soma davasının eski hakimlerinin dosyaya devam etmesini istediklerini belirtti. Bu dosyaya eski mahkeme heyetinin karar vermesi gerektiğini dile getiren Atalay, sanık Can Gürkan’ın önceki duruşmada sarf ettiği, “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” sözlerine dikkat çekti. 18 Nisan tarihinin Türkiye adalet tarihine geçtiğini ve bir sanığın mahkeme heyetini tehdit ettiğini belirten Atalay, “Bu ülkede adalet sistemi çürümüş durumda. 7 ay önce mahkeme heyeti tarafından kısa bir hacet giderme molası verdik. O günden bugüne hala bir karar verilmedi. Esas beyanımızı sunmak için 3 ay süre talep ediyorum. Bir dosyada bu kadar deliller karartılmadı. Bir dosyaya bu kadar sanık müdahil edilmedi. Bu dosyada yargılananların hiç utanma duygularının olmadığını gördük. Biz bu dosyanın eski hakim ve savcıları tarafından devam ettirilmesini ve karar vermesini istiyoruz. Biz bu dosyadan el çekmedik ve elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Türkiye’de adaletin maalesef olmadığını biliyoruz. Eğer bu ülkede adalet 301 maden işçisi için yoksa bu ülke adaletsizliğin en kanıt biçimidir” dedi.
AİLELERDEN TEPKİ: DEVLETİN ADALETİ YOK
Mağdur avukatların beyanlarının ardından tutuklu sanıklara söz verildi. İlk olarak söz alan tutuklu işveren Can Gürkan, heyet değişikliğinin olduğunu ifade ederek, bu davanın hızlı sonuçlanmasını kendilerinin de istediğini savundu. Gürkan, konuştuğu esnada aileler, “Katil, devletin adaleti yok ve kendi çıkarları için çocuklarımızı öldürdü” sözleriyle tepki gösterdi.
GÜRKAN KENDİNİ AKLADI!
Ardından tekrar sözü alan Gürkan, davanın tamamen yalan bir davadan ibaret olduğunu ileri sürerek, 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın bir kömür yangını olduğunun kendilerine söylendiğini savundu. Gürkan, “Bilirkişi raporu kurgu çıktı. Kablonun yanmayacağı ortada. Biz bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
MAHKEME BAŞKANI: KİMİN NE YAPTIĞI BELLİDİR
Diğer tutuklu sanıklar da, yeni raporların tutulmasını ve tahliyelerini talep etti. Tutuklu sanıkların ardından konuşan Can Gürkan’ın avukatı Kadir Çetin de, duruşmanın başından sonuna kadar adalet istediklerini öne sürdü. Sanık Gürkan’ın avukatı Çetin konuştuğu esnada tepki gösteren aileler, “Siz hala ne konuşuyorsunuz bu insanlar sebepsiz yere ölmediler” diyerek tepki gösterdi.
MAHKEME BAŞKANI'NDAN: KİMİN NE YAPTIĞINI İYİ BİLİYORUZ
Ardından tekrar söz alan avukat Çetin, bilirkişi raporunun kurgu olduğunu savundu. Maddi gerçeğin ortaya çıkmasını istediklerini söyleyen Çetin, önceki duruşmada tehdit olarak algılanan sözlerini tekrarlayarak, “Biz adalet istiyoruz. Biz geçen sefer mahkeme heyetine sizi en yüksek makamlara şikayet ederiz diye söyledik. Bunu hukuki çerçevede yaptık. Bunu tehdit olarak algılamayın. Biz dosyayı karartan taraf değiliz” iddiasında bulundu. Çetin mahkeme başkanını taraflı olmakla suçlarken, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı ise, “Herkesin ne yaptığını çok iyi biliyoruz. Kimin ne yaptığı bellidir” sözleri ile Çetin’e cevap verdi.
Çetin’in konuşması sırasında ailelerin tepki göstermesi üzerine mahkemeye kısa bir ara verildi.
AİLELERDEN SANIKLARIN AVUKATINA: PARANI KİM VERİYOR
Verilen aranın ardından devam eden duruşmada sanık avukatlarından İhsan Sadık da, ailelerin tepkilerine hak verdiğini belirterek, davanın mağdurunun ailelerle birlikte sanıklar olduğunu öne sürdü. Gerekçesini "Türk adalet sistemi" olarak açıklayan Sadık, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını savunarak "Biz heyete kesinlikle güvenmiyoruz. Taraflı olduğuna inanıyoruz. Maddi gerçek açığa çıkmadığı sürece karar yanlıştır" savunmasında bulundu. Sanık avukatı Sadık’ın sözlerine aileler “Paranı kim veriyor” sözleri ile tepki gösterdi.
‘DAVA ERTELENDİ’
Diğer sanık avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme, sanık avukatlarının bilirkişi raporunun tekrardan düzenlenmesi ve bilirkişinin duruşmaya çağrılması talebini reddetti. Bilirkişi raporları, dosyanın kapsamı, dinlenen tanık ve mağdurların ifadelerini göz önüne alan mahkeme heyeti, sanıklara istenilen cezaların alt ve üst sınırını göz önünde bulundurularak tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi. Duruşma 17 Ekim tarihine erteledi.
Duruma tepki gösteren aileler, duruşma salonundan alkışlar eşliğinde, "301’in hesabı sorulacak" sloganları atarak çıktı.
‘BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIK YOK EDİLMİŞTİR’
Öte yandan verilen kısa arada mağdur avukatları, CHP vekilleri ile beraber kısa bir açıklama yaptı. Somalı ailelerin avukatı Seçil Ege, 301 işçinin ölümü ve 162 işçinin yaralanması ile sonuçlanan iş cinayetlerine ilgili ceza yargılamasının Nisan 2015’ten bu yana devam ettiğini belirtti. Bu iş cinayetinde hala tutuklu sanıkların bulunduğu dava kapsamında yaklaşık 70 celse yapıldığını hatırlatan Ege, yüzlerce tanığın dinlendiğini belirtti. Yüzlerce klasörden oluşan dosyanın karar aşamasına geldiğini vurgulayan Ege, “3 celsedir savcının esas hakkındaki mütalaası bekleniyordu. Mütalaası geciken savcı Aydın’a tayin edildi. 11 Temmuz’daki duruşmanın atanacak yeni savcının dosyayı incelemesi ve dosya hakkında bilgi sahibi olma gerekçesi ile birkaç celse daha uzatacağı endişesi ile bekliyorduk ki, duruşmaya sayılı günler kala bu kez mahkeme heyeti tamamen değiştirildi. Ülkemizde yargılama makamlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı yok edilmiştir. Bu Soma davası açısından davadan el çektirilen heyet de dahil olmak üzere tüm yargılama süreçleri açısından da geçerlidir. Soma’nın hakkı hukuku ve adaleti acının ve davanın gerçek sahiplerinin çabasıyla mutlaka ulaşacaktır” diye konuştu.