Mahkeme işkenceyi görmezden geldi

DİYARBAKIR - Lice'de çatışmada öldüğü açıklanan ancak adli tıp raporunda işkence edilerek öldürüldüğü ortaya çıkan Mehmet Şirin Kocakaya'yı kurtarmak isteyen 28 yakını hakkında açılan davada mahkeme başkanı, olay sırasında özel harekatçıların işkencesine maruz kalan ve bir süre hastanede tedavi gören Veysi Gökhan'a olaya ilişkin soru sormaması ve buna ilişkin tutanağa bir şey geçirmemesi dikkat çekti.

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 30 Haziran 2016'da ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında Yalaza (Kerwas) köyü Mehlê mezrasında özel harekatçılar tarafından işkence edilerek öldürülen Mehmet Şirin Kocakaya’yı kurtarmak isteyen aralarında annesi, 3 kardeşi ve yakınlarının da bulunduğu 28 kişi hakkında 32'şer yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın duruşması, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, olay sırasında askerlerce feci şekilde darp edilerek tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Veysi Gökhan katılırken, avukatlar da hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak konuşan Gökhan, sokağa çıkma yasağı ilan edilen köyde çatışma sesleri geldiğini belirterek, "Çocukların bağırma seslerini duyunca telaşa kapıldık. Erdal Kocakaya'nın bulunduğu eve doğru gittik. Sokağa çıkma yasağı olduğu halde askerler bize bir şey söylemediler. Amacımız yasağı ihlal etmek değildi. Dışarıdaki bağırma ve çağırma sesleri nedeniyle duyduğumuz endişeydi" dedi.

Gökhan, üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek beraatını istedi.

MAHKEME HASTANEDE TEDAVİ GÖRDÜĞÜNÜ SORMADI

Mahkeme başkanının, gördüğü şiddet nedeniyle yaralanan ve bir süre hastanede tedavi gören Gökhan'a olayın nasıl yaşandığı ve Mehmet Şirin Kocakaya'nın nasıl öldürüldüğü konusunda soru sormaması ve savunmasını hızlı bir şekilde bitirmesi dikkat çekti. Avukatlar ve duruşma savcısı, olay sırasında köyde bulunan 14 askerin tanık olarak ifadelerinin alınması ve dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sicil numaraları belirtilen 14 jandarma görevlisinin ifadelerinin alınması için halen görevde olup olmadığı ve görev yerlerinin belirlenmesi için Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'na yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme, Veysi Gökhan'ın Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi görüp görmediğine ilişkin yazı istenmesine karar vererek, duruşmayı Aralık ayına erteledi.

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır’ın, Lice, Hazro ve Kocaköy ilçelerindeki 39 köyde, 20 Haziran 2016’da ilan edilen ve 3 Temmuz’da sona eren sokağa çıkma yasağı sırasında binlerce asker, polis ve korucunun katılımıyla "Bayrak-14 Şehit Jandarma Teğmen Abdülselam Özatak Müşterek Özel Birlik Operasyonu" adıyla operasyon başlatılmıştı. Operasyon kapsamında Lice ilçesi Yalaza (Kerwas) köyü Mehlê mezrasının 300 metre yakınında PKK’liler ile askerler arasında çatışma çıkmış, 3 PKK’li yaşamını yitirmişti. Çatışmanın ardından gözaltına alınan Mehmet Şirin Kocakaya, ailesinin gözü önünde özel harekâtçıların işkencesiyle öldürüldü. Resmi kurumların "Çatışmada öldürüldü" dediği Kocakaya'nın ölü muayene ve otopsi tutanağında ise vücudunda herhangi bir ateşli silah yaralaması olmadığı, vücudunda birçok kırık olduğu ve beyin kanaması geçirdiği belirtilmişti. Lice Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Kocakaya'nın ölümü ile ilgili yürüttüğü soruşturma ise devam ediyor.

Köyde çıkan yangına müdahale etmek ve Kocakaya’ya işkence eden özel harekâtçıları engellemek isteyen aralarında Kocakaya’nın annesi Neşide, kardeşleri Erdal, Berfin ve Rojhat Kocakaya’nın da bulunduğu 34 kişi, asker ve polislerce feci şekilde darp edilerek gözaltına alınmıştı. Gördükleri işkence nedeniyle ağır yaralanan ve vücutlarında birçok kırık oluşan Kocakaya’nın kardeşleri Erdal ve Rojhat Kocakaya ile akrabası Veysi Gökhan, Diyarbakır’daki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde getirilmiş, daha tedavileri bitmeden tutuklanmıştı. Davanın iddianamesinin kabul edilmesi ardından tutuklu sanıkların tamamı serbest bırakılmıştı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek”, “5442 Sayılı İl İdaresi Kanununa muhalefet”, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Hakaret” ve “Örgüt propagandası yapmak” ile suçlanan, aralarında Kocakaya’nın annesi ve 3 kardeşinin de bulunduğu 28 kişi hakkında 32’şer yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, operasyona katılan 7 asker ise “kendilerine hakaret ettikleri” iddiasıyla “müşteki” (mağdur, şikayetçi) olarak yer aldı. Davanın ilk duruşmasında ifade veren Kocakaya'nın ağabeyi Erdal Kocakaya, "Kardeşim gözlerimin önünde yere yatılı halde işkence edilerek katledildi. Gördüğümüz işkenceden yürüyecek halimiz olmadığı için askerler bizi yerlerde sürükleyerek götürdüler" şeklinde ifade vermişti.