Coğrafyalar farklı ama hikâyeler aynı

BATMAN - Coğrafyalar farklı olsa da hikâyeler aynı. Batman'a yerleşen iki mülteci ailenin dramı ve hikâyesi birbirine benziyor. Biri Rojava'nın Efrîn kentinde diğeri ise Mardin'in Nusaybin ilçesinde çıkan çatışmalarda evlerini terk etmek zorunda kalmış.

Türkiye'de yetkililer tarafından 3 milyondan fazla mültecinin yaşadığı belirtiliyor. Bu mültecilerin bir kısmı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kamplarında yaşarken bir kısmı da farklı şehirlere yerleşmiş durumda. 20 bine yakın Suriyeli mülteci Batman'da yaşıyor. Bu mültecilerin bir kısmı sokaklarda derme çatma yapılarda yaşarken bir kısmı da kendi imkânlarıyla kiraladıkları evlerde kalıyor. 5 yıldır Batman'a yerleşen 12 nüfuslu Efrînli Osman Ali Muhammed ailesi bugüne kadar devletten veya farklı bir kurumdan ne gıda ne giyecek ne yakacak ne de kira yardımlarını almadıklarını söyledi. Muhammed ailesi, Batman'ın Cudi Mahallesi'nde kendi imkânlarıyla kiraladıkları iki odalı bir evde 12 kişi yaşıyor. Hiçbir gelir kaynağı olmayan aile bazen aç yatıp kalkıyor. Kendi ülkelerinde gördüğü zulüm yetmiyormuş gibi yerleştikleri yerlerde de yaşam mücadelesi verirken açlığa ve ayrımcılığa maruz kalıyor.

AYNI HAYATIN TÜRKİYE HALİ

Mardin Nusaybin'de çıkan çatışmalardan dolayı evleri yıkılan Halise Yıldız ise Türkiye'de yaşanan çatışmalı süreç nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce insandan sadece biri. Batman'ın Bahçelievler Mahallesi'ne 6 ay önce yerleşmiş. Halise Yıldız kendi ülkesinde mülteci durumuna düşmüş ancak Afrînli aile kadar şanslı değil. 6 aydır çocuklarından ayrı yaşadığını söyleyen Yıldız, "6 tane çocuğum var ve hepsi Nusaybin'de. Dördü okula gidiyor. Nusaybin'de evimiz vardı yıktılar. Ben de Batman'a yerleştim. Kömür yardımı aldım fakat sobam olmadığı için kömür olduğu yerde duruyor.

'ÇOCUKLARIMI 6 AYDIR GÖREMİYORUM'

Nusaybin'de çıkan çatışmalar nedeniyle evinden çıkmak zorunda kalan Halise Yıldız (42), "6 ay önce Batman'a geldim ve o günden beridir çocuklarımı göremiyorum. Sadece telefonla konuşabiliyorum. Maddi durumum kötü olduğu için çocuklarımı yanıma alamıyorum ve ben de onları görmeye gidemiyorum. Eşimin çeşitli hastalıkları var ve Ankara'da tedavi görüyor. Onu da komşularım kendi aralarında topladığı paralar sayesinde görmeye gidebiliyorum ama artık bu da mümkün olmayacak" dedi.

'KÖMÜR VAR YAKACAK SOBA YOK'

İş bulma umuduyla Batman'a geldiğini söyleyen Yıldız şöyle konuştu: "Nusaybin'de evlerimizi yıktılar, hayallerimizle birlikte enkaza çevirdiler. İşimi bulduktan sonra çocuklarımı yanıma alacaktım. Ancak şu ana kadar hiç iş bulamadım. Kira parası 200 TL ödüyorum. Evde hiçbir şey yok, ev çok soğuk ve komşularım genellikle bana yardım ediyor. Şu ana kadar Sosyal yardımlaşmadan kömür yardımı aldım. Ancak soba yok. Havalar soğudu için ısınmak maksadıyla gündüzleri bir komşumun evinde kalıyorum. Burada sadece bir iş istiyorum. Eğer bir işim olursa çalışır çocuklarımı yanıma alırım."

'2 ODALI EVDE 12 KİŞİ YAŞIYORUZ'

Suriye'de yaşanan savaştan dolayı Rojava'nın Efrîn kentinde bulunan evlerini 5 yıl önce terk etmek zorunda kaldıklarını ve farklı kentlerde yaşadıktan sonra soluğu Batman'da aldıklarını belirten Osman Ali Muhammed (45), "12 çocuğumla birlikte iki odalı bir evde yaşıyoruz. Odalarda biri hem mutfak hem de yatacak yerimiz. Günübirlik geçiniyoruz, çoğu zaman aç kalıyoruz. Ayrıca çoğu zaman bir taziye evinde arta kalan yemeklerle karınlarımızı doyuruyoruz" dedi.

'ÜLKEMDE SAVAŞ VAR BURADA İSE AÇLIK VE AYRIMCILIK'

Suriye'de iş kazası geçirdiği ve ayağı yaralandığı için yürüyemediğini aktaran Osman Ali, "Suriye'de durumumuz çok iyiydi. Sağlığım yerindeydi. Burada hem psikolojik hem de ekonomik anlamda iyi değilim. Sağlık güvencem olmadığı için hastaneler para istiyor param olmadığı için hastaneye gidemiyorum. İki defa sosyal yardımlaşmaya başvurdum ancak şu ana kadar kimse gelip bir yardımda bulunmadı. Kendi ülkeme dönmek istiyorum. Eşim ve çocuklarım da çok istiyorlar burada ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Ekranda Rojava ile ilgili haberler çıktığında, orayı gördüğümüzde hepimiz ağlıyoruz. Ülkemizi çok özledik. Ülkemde savaş ve ölüm var, burada ise ayrımcılık açlık var. Ne yapacağımızı bilmiyoruz" şeklinde konuştu. Suriyeli mülteciler böyle yaşam koşulları içindeyken hükümetin hergün onlar üzerinden başta Avrupa olmak üzere tüm dünyaya "3 milyon mülteciye her türlü yardımlarda bulunuyoruz ve her türlü ihtiyaçlarını gideriyoruz. Eğer istediğimiz anlaşmaları yapmasanız sınır kapılarını açarız" şeklindeki çıkışları dikkat çekici.

'DOĞDUMUZ ÜLKEYE DÖNMEK İSTİYORUZ'

Eşi Ayşe Gulin Şexo ise çocuklarının çalışmak istediğini ancak onlara kimsenin iş vermediğini söyleyerek, "Kimse burada halimizi sormuyor. Kimsenin burada olup olmadığımızdan haberi bile yok. Kış geldi, evimiz tam ısınmıyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz" ifadelerini kullandı. Ailenin küçük çocukları Zübeyir ve Muhammed ise doğdukları toprakları hatırlamadıkları ama yine de çok özlediklerini ve bir an önce dönmeyi umduklarını söyledi.