ANKARA – KESK Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça için Ankara’da toplanan ve darp edilerek gözaltına alınan eylemcilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.

KESK Ankara Şubeler Platformu, açlık grevinde olan eğitimci Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Ankara'da bir araya gelenlere yönelik polis müdahalesinde darp edilerek gözaltına alınmalarına dair Eğitim Sen 2 Nolu Şube Binası’nda basın toplantısı düzenlendi.

Açıklamanın yapıldığı salona, “Gözaltılar Serbest Bırakılsın, Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin” pankartını asan platform üyeleri adına açıklamayı, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman yaptı. Konuşmasına muhalif basın üzerindeki baskılara dikkat çekerek başlayan Kahraman, “Bugün basında sansürün kaldırıldığı gündür. Ancak ülkemiz de yüzlerce gazeteci tutuklanmış durumda. Yine muhalif yayın yapan televizyonlar, radyolar, kapatılmış medya üzerinde yoğun baskılar her geçen gün artarak devam ediyor” dedi.

‘POLİS ŞİDDETİNİ KINIYORUZ’

Nuriye Gülmen ile Semih Özakça için Ankara’da buluşan eylemcilere yönelik gerçekleştirilen polisin tutumunu kınadıklarını söyleyen Kahraman, “Ankara polisi çok sert müdahale ederek, basın açıklamasının yapılmasın engellemiştir. Müdahale sonucunda bir arkadaşımızın kolu kırılmıştır. Öncelikle dün tanık olduğumuz polis şiddetini kınadığımızı belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.

‘ANKARA VALİLİĞİ OHA İÇİNDE OHAL YAŞATIYOR’

Bir yılı aşkındır OHAL ve KHK’ler ile yönetildiklerinin söyleyen Kahraman, son dönemlerde Ankara Valiliği tarafından çıkartılan genelgelere ilişkin de konuştu. Kahraman, “Ancak Ankara Valiliği’nin çıkarttığı genelgeler, OHAL içinde OHAL oluşturmaktadır” dedi. Kahraman son olarak taleplerini şunları dile getirdi: “Bizler her zaman yaşamı, yaşatmayı, insan haklarını, demokrasiyi ve özgürlüğü savunanlar olarak, Nuriye ve Semih yalnız değildir, talepleri kabul edilmeli, dün gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılmalı, OHAL rejimine son verilmeli, KHK’ler iptal edilmeli ve insan haklarına dayalı demokratik hukuk sürecine geçilmelidir.”