Ferhat Tepe’nin babası: Kürt gazeteciler daha da güçlendi

BİTLİS - 24 yıl önce katledilen gazeteci Ferhat Tepe’nin babası İshak Tepe, “Bazıları katleder, bazıları 'faili meçhul'e kurban eder, bazıları da cezaevine atar. Temel amaç Kürt halkının sesini, soluğunu kesmektir. Ama Kürt gazeteciler buna karşın hiçbir zaman geri adım atmadı, aksine daha da güçlendi” dedi.

Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe’nin katledilişinin üzerinden 24 yıl geçti. 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis’te kaçırılan ve 7 gün sonra Elazığ’da Hazar Gölü kıyısında cenazesi bulunan Tepe’nin babası İshak Tepe, bugün cezaevlerinde bulunan Kürt gazetecilere dikkat çekerek, “Bazıları katleder, bazıları 'faili meçhul'e kurban eder, bazıları da cezaevine atar; ama temel amaç Kürt halkının sesini, soluğunu kısmaktır, kesmektir” dedi.

‘KATLEDEN DE CEZAEVİNE ATAN DA AYNI ZİHNİYET’

Kürt gazetecilerin baskı, gözaltı, tutuklama ve ölüm riskine rağmen gerçekleri halka aktarmayı, devletin yaptıklarını teşhir etmeyi sürdürdüğünü dile getiren Tepe, "Devlet cumhuriyet kurulduğundan beri bunu yapıyor ama Kürt halkı ve gazetecileri bu baskılar karşısında hiçbir zaman geri adım atmadı, aksine daha da güçlendi” diye konuştu. 1990’lı yıllarda Kürt gazetecileri katleden zihniyet ile bugün cezaevlerine atan zihniyetin aynı zihniyet olduğunu vurgulayan Tepe, Türkiye’nin farklı cezaevlerinde bulunan onlarca Kürt gazeteciyi hatırlattı.

‘FERHAT’IN İSMİ VE EVİN ADRESİ JİTEM’E VERİLDİ’

Temmuz 1993’te Tatvan Tugay Komutanı Korkmaz Tağma’nın Bitlis’te, kentin ileri gelenleri ve siyasetçilerinin katılımı ile bir toplantı düzenlediğini ve o toplantıda tehditler savurduğunu dile getiren baba Tepe, Ferhat’ın bu toplantıdan 17 gün sonra kaçırıldığını söyledi. Tağma’nın JİTEM elemanlarına Ferhat’ın ismini ve evlerinin adresini verdiğini belirten Tepe, şöyle dedi: “Tatvan Tugay Komutanı Korkmaz Tağma ‘Çocuklarınıza sahip çıkmazsanız başlarına kötü şeyler gelecektir. Bu devlet güçlüdür, eğer çocuklarınıza sahip çıkmazsanız hem sizin hem de çocuklarınızın haddini bildirecektir’ dedi. Ferhat’ın katledilmesinden sorumlu olan kişi Tağma’dır.”

‘HEP TEHDİT EDİLDİ’

Ferhat’ın, köy yakmaları, işlenen "faili meçhul" cinayetler, yaşanan ağır hak ihlalleri, tutuklama ve gözaltı haberlerini yaparak devleti teşhir ettiğine dikkat çeken Tepe, “Bu yüzden de devlet peşine düşmüştü. Devlet yaptığı bu zülüm ve işkencelerin duyulmasını istemediği için Ferhat’ı katletti. Zaten bu haberlerden dolayı Ferhat sürekli askeri komutanlar tarafından tehdit ediliyordu. Ama Ferhat bu tehditlerin hiçbirine baş eğmedi” ifadesinde bulundu. Oğlunun cenazesinde yoğun işkence izleri olduğunu vurgulayan Tepe, “Katledilmeden önce de birçok defa gözaltına alınıp işkenceye maruz kalmıştı. Bunlara rağmen o doğru bildiğini yapmaktan asla vazgeçmedi. Canı pahasına gerçekleri yazmaya çalıştı ve yazdı da” dedi.

DAVA DAHİ AÇILMADI

Aradan 24 yıl geçmesine rağmen adalet anlamında bir arpa boyu yol alınmadığına işaret eden Tepe, davanın 2 yıl önce zaman aşımına uğradığını anımsattı. Tepe, şöyle devam etti: “Biz de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) itiraz ettik. İtirazımız reddedildi fakat AYM devletin işlediği suçu kabul eder gibi devleti 25 bin TL tazminat cezasına çarptı. Ardından kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürdük. Orada da Türkiye tazminat ödemeye mahkum edildi. Hem AYM hem de AİHM devletin suçlu olduğuna karar verdi ama hala tek bir kişi bile yargılanmadı ve hatta hiç kimse hakkında dava bile açılmadı.”

‘DEVLET BUNU HEP YAPAR’

Devletin Kürt halkının sesini kesmek için her dönem Kürt gazetecileri hedef aldığını söyleyen Tepe, “Gazetecilere yapılan baskıların amacı direnen Kürt halkının sesini tamamen kısmaktır. Bazıları katleder, bazıları 'faili meçhul'e kurban eder, bazıları da cezaevine atar; ama temel amaç Kürt halkının sesini, soluğunu kısmak ve kesmektir. Devlet cumhuriyet kurulduğundan beri bunu yapıyor; ama Kürt halkı ve gazetecileri bu baskılar karşısında hiçbir zaman geri adım atmadı, aksine daha da güçlendi” diye belirtti.

'HEM KÜRT HEM GAZETECİ OLMASI YETERLİYDİ'

Yıllardır Galatasaray Meydanı’ndaki adalet arayışında yerini alan anne Zübeyde Tepe ise, “24 yıl geçti ama tek bir sorumlu yargılanmadı. Yıllardır oğlum için adalet arıyorum. Oğlumun katilleri bulunana kadar da adalet arayışımı sürdüreceğim. Devlet için Ferhat’ın hem Kürt hem de gazeteci olması öldürmeye yeterli sebepti. Ferhat, bölgede yoğun bir şekilde işlenen 'faili meçhul' cinayetleri açığa çıkarmaya çalıştığı için 'faili meçhul' bir şekilde kaybedildi” diye konuştu.