DİYARBAKIR – Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin tutulduğu parkta dihaber’e konuşan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Diyarbakır’daki polis ablukasının Türkiye’nin özeti olduğunu belirterek, “Cesaret faşizmin panzehridir. Faşizmi direnerek yenebiliriz" dedi.
Diyarbakır’da üçüncü gününe giren Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni dün ziyaret eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Diyarbakır'dan sonra Van, İstanbul ve İzmir'de devam edecek olan birer haftalık nöbeti dihaber’e değerlendirdi.
Kemalbay, AKP iktidarının 7 Haziran seçimlerinden sonrası ve 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte “faşizmi kurumsallaştırma” süreci başlattığını söyleyerek, AKP’nin bugünkü uygulamalarının bu sürecin sonucu olduğunu vurguladı.
'VİCDANLARI AYAKLANDIRMAK İÇİN NÖBETTEYİZ'
“Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni 7 Haziran'ın hemen ardından başlayan siyasi darbe sürecine bir cevap olarak başlattık” diyen Kemalbay, şunları söyledi: “7 Haziran'da iktidarı biz düşürdük. 7 Haziran’da ortaya çıkan halkın iradesi yok sayıldı. Keyfi bir yönetimi o tarihten bu yana sürdürüyor. 15 Temmuz darbe girişimini de bu süre içerisinde fırsata çevirerek, yine OHAL’le faşizmin kurumsallaşma sürecini başlattı. 16 Nisan meşru olmayan referandumuyla da Anayasa değişikliğiyle yine faşizmin kalıcılaşması, süreklileşmesi, kurumsallaşması aşamasını sağladı. Bu ilerleyişi Türkiye halklarının ve itirazı olan bütün kesimlerin durdurması gerekiyor. Bunun için bugüne kadar süren mücadeleyi daha da yükseltmek gerekiyor. Bu açıdan toplumun büyük bir sindirme ve abluka altına alındığı böyle bir süreçte vicdanları ve adalet duygusunu ayaklandırmak için nöbetteyiz.”
'KORKU İMPARATORLUĞUNA KARŞI CESARET’
Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Kemalbay, yargının bağımsız olmadığını belirtti. Adalet için mücadelenin gerekliliğine vurgu yapan Kemalbay, Türkiye’de büyük bir hukuksuzluğun yaşandığını söyledi. “Gazi abinin yazdığı üfürük dosyalar" ve fezlekelerle rehin alınan gazetecilerden siyasetçilere, akademisyenlerden aktivitelere, muhalif bir twitten küçük bir görsel paylaşan kesimlere kadar herkes, yargı sopası ve hapisle korkutulduğunun altını çizen Kemalbay, “Bu korku imparatorluğuna ancak cesaretle karşı durulabiliriz” dedi.
'BATININ AMED'E ELİNİ UZATMASI ÇOK ÖNEMLİ'
Diyarbakır'da 3 gündür süren Vicdan ve Adalet Nöbeti’ndeki polis engeli ve ablukasına değinen Kemalbay, nöbetin tutulduğu parkın binlerce polis, bariyer ve zırhı araçla çevrilmesi Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu özetlediğini belirtti. Nöbetin ablukayla engellenmek istendiğini dile getiren Kemalbay, şunları söyledi: “Buna rağmen vekillerimiz direndiler. Faşizme karşı birleşerek mücadele etmemiz gerekiyor. Birbirimizden farklı düşünebiliriz. Artık hiç kimsenin, Erdoğan-Bahçeli rejiminde, bu militarist, milliyetçi siyasal İslam soslu diktatörlük rejiminde güvencesi yok. İşi, çalışma yaşamı, kafasını soktuğu evi, hiçbir şeyi güven altında değil. Dolayısıyla buna karşı bir direnç geliştirmeliyiz. Toplumsal muhalefetin bu Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne büyük bir duyarlılık göstermesi gerekiyor. Kürdistan'da başladığı için batının Amed'e elini uzatması çok önemli."
'CESARET FAŞİZMİN PANZEHİRİDİR'
Kemalbay, 5 bine yakın partilinin hukuksuz bir şekilde rehin alındığını ve HDP'li vekillerin parlamenter kimliklerine yönelik saldırıların devam ettiğini hatırlattı. Tüm bu baskı ve saldırılara karşı her yerde mücadeleyi yükselteceklerini kaydeden Kemalbay, şöyle devam etti: “Bunun için Amed'te nöbet başlattık. Daha sonra İstanbul, Van ve İzmir'de nöbetlerimizi tutacağız. Bir aylık nöbetlerin ardından mitinglere hazırlanacağız. Bu bizim için aynı zamanda bir örgütlenme hamlesi olacak. Kapı kapı dolaşacağız. Hep mücadele çıtasını yükselterek devam edeceğiz. Biliyoruz ki faşizmi direnerek yenebiliriz. Herkes cesaretle bu süreci göğüslemelidir. Cesaret faşizmin panzehridir, ‘Cesaretli olun’ diyoruz."
‘BATI’DA OHAL KÜRDİSTAN’DA SIKIYÖNETİM VAR’
Adalet Yürüyüşü’ndeki duyarlılığın Vicdan ve Adalet Nöbeti için de gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Kemalbay, "Hatta daha fazla dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Çünkü Ankara'dan İstanbul'a yürünebiliyor, fakat buradan bir adım bile atılması engelleniyor. Batı’da OHAL, Kürdistan'da sıkıyönetim var. Bu nedenler herkesten büyük bir dayanışma göstermesini bekliyoruz. Bugün yaşananlar, 12 Eylül darbesinin 21’inci yüzyıldaki başka bir formatıdır" diye konuştu.
'FAŞİZME KARŞI MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM’ ÇAĞRISI
AKP’nin OHAL’i olağan bir rejim haline getirdiğini ve ülkeyi uçuruma götürdüğünü kaydeden Kemalbay, şöyle konuştu: “Faşizme, mücadeleyle karşılık vermek gerekiyor. Faşizmi yıkmak için mücadele etmek gerekiyor. Bu iktidar kendini çatışmadan, kutuplaşmadan ve savaştan üretiyor. O zaman kutuplaşmayı ortadan kaldıracak politikalar izlemeliyiz. Demokrasi mücadelesi veren partilere ve demokratik kitle örgütlerine böyle bir mücadeleyi öneriyoruz. Barışı toplumsallaştıran, adaleti herkes için savunan bir yönetime ihtiyacımız var. O yüzden 2019 hayallerine kimse kapılmasın, faşizme karşı mücadeleyi bugünden başlayarak yükseltsin. Kürt halkının özgürlük ve demokrasi taleplerine karşı statükocu kodlarla kimse düşünmesin, 21’inci yüzyıl demokrasisi ile baksın. Ortak bir gelecek için el ele mücadeleyi savunacağız.”
Cihan Başakçıoğlu / Esra Dal - dihaber