RAKKA – Rakka hamlesine katılan Şengal'in Koço köyünden YBŞ’li Ferzad Sozdar, akrabaları başta olmak üzere bütün Êzidîler için savaşmaya, satılan değerlerinin hesabını sormaya geldiğini kaydetti.
Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Rakka’nın özgürlüğü için başlattığı "Büyük Savaş" 51’inci gününü geride bıraktı. 8 mahallenin özgürleştiği operasyonlarda savaşçılar; doğu, batı ve güney cephelerindeki ilerleyişlerine devam ediyor. Doğu cephesinde El Etiq Camisi, batı cephesinde İdixar Dörtyolu ve güney cephesinde ise Nezlet Şihade mahallesindeki şiddetli çatışmalar devam ediyor. Savaşçılar her üç bölgede de DAİŞ’in savunma hatlarını kırarak ilerliyor. Operasyonlara 17 gücün yanı sıra Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) de katılıyor.
‘EN AĞIR KAYIBI KOÇO VERDİ’
DAİŞ’in soykırımı sırasında 73’üncü fermanın en ağır izini yaşayan Koço köyünden YBŞ'li savaşçı Ferhad Sozdar da, operasyonun en ön saflarında yer alıyor. 21 yaşında olan Sozdar, DAİŞ Şengal’e saldırdığında annesi, babası ve kardeşleri ile DAİŞ’ten kurtulmayı başarmış; ancak halası, teyzesi ve dayıları esir düşmüş. Sozdar, iki dayısının infaz edildiğini, halası, çocukları ve teyzesinin önce Musul’a sonra da Rakka’ya götürüldüğünü öğrenmiş.
FERMANIN EN AĞIR YERİNDEN
DAİŞ’in köylerine girmesiyle birlikte herkesin bir kaçışma içine girdiğini anlatan Sozdar, “Solax köyüne gittik. DAİŞ geldiğinde birçok Şengalli kaçmaya çalıştı. Ama Koçolular ‘Bize bir şey yapmazlar, Arap kirvelerimiz var’ diye çok güvendiler onlara. Fakat hepsi DAİŞ’in destekçisi çıktı ve onları sattılar. Koçolu kadın ve kızların hepsini alıp götürdüler. Kalanların hepsini de öldürdüler. Koço sokakları kandan geçilmiyordu. Êzidîlere en büyük katliam, Koço köyünde yapıldı” dedi.
‘TOPLU MEZARI BEN DE GÖRDÜM’
“O kadar katlettiler ki sonrasında toplu mezarlar ortaya çıktı” diyen Sozdar, şöyle devam etti: “Ben de o toplu mezarları gördüm. Ama cenazeleri kimse tanıyamıyor. Kimse hangisi, hangisidir bilemiyor. Kim baba, kim oğul, kim anne, kim kardeş belli değil. Tarihin en acımasız katliamlarından birini yine yaşadık.”
Kaçıp kurtulduktan sonra Êzidîlerin savunma gücü olarak kurulan YBŞ’ye katıldığını kaydeden Sozdar, Êzidîlerin savunma gücü olmadığı için Şengal’in satıldığını kaydetti. DAİŞ’in en büyük kurbanı olarak kendilerinin seçildiğini dile getiren Sozdar, şöyle dedi: “DAİŞ Şengal’e gelmeden önce o kadar güç ve ağır silahı nereden getirdi. Bunu aslında herkes çok iyi biliyor.”
HALASI VE TEYZESİ RAKKA’DA ESİR
Esir alınan 2 dayısının kafalarının kesildiğini kaydeden Sozdar, Rakka’ya getirilen halası, çocukları ve teyzesinden de söz etti. Sozdar, halası ile Rakka kent merkezine yapılan operasyon başlamadan önce bir yolunu bulup telefon ile birkaç kez konuştuğunu aktardı. Halasının kendisi ile en son Tabqa yakınlarında bulunan Tixna köyünde konuştuğunu ifade eden Sozdar, “En son oradayken konuştuk. Rakka operasyonunun başlayacağını ve yakında Bütün Êzidîlerin Rakka merkezde toplatılacağını söyledi. Ondan sonra bir daha haber alamadım” ifadelerini kullandı.
‘HESAP SORMAYA GELDİM’
Rakka’da akrabaları başta olmak üzere bütün Êzidîler için savaşmaya geldiğinin altını çizen Sozdar, burada savaşmanın kendisi için onurlu bir durum olduğunu, satılan değerlerinin hesabını sormaya geldiğini kaydetti.
Nazım Daştan - dihaber