HDP’li Sancar’dan iç tüzük yorumu: Bunun adı faşizmdir

ANKARA – İç tüzük değişikliği teklifinin son dört maddesi üzerindeki görüşmelerin tamamlanıp oylanmasıyla AKP ve MHP ortaklığıyla getirilen teklifin tamamı Genel Kurul’da kabul edildi. HDP’li Mithat Sancar, dayatma düzenlemelerinin yer aldığı teklifi “faşizm” olarak değerlendirdi.

AKP-MHP ortaklığıyla getirilen iç tüzük değişikliği teklifinin tamamı üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, teklif kabul edildi.

Bugünkü birleşimde görüşmeler teklifin en tartışmalı maddesi olan “Kürdistan”, “Kürt illeri”, “Ermeni soykırım” gibi ifadeleri kullanan milletvekillerinin geçici çıkarma cezasını 15’inci maddesiyle başladı.

‘VİCDANA HAVELE EDİYORUZ’

Görüşmelerde söz alan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, görüşmeler öncesinde HDP’li iki milletvekilinin vekilliklerinin düşürülmesini anımsatarak, “İktidar partisi sıralarında demin 300'e yakın milletvekili oy kullanırken, şimdi bakıyoruz, en fazla 30-35 milletvekili var ve devamı, vekilliği düşürmenin bir gerekçesi yapan oylamada o milletvekilleri ‘evet’ oyu kullandılar. Bilemiyorum artık ne denir, gerçekten bir etkisi oluyor mu sözlerin, bir hicap duygusu oluşuyor mu? Bütün bunları yine de biz hem tarihe hem de bugünün vicdanına havale etmek zorundayız” diye konuştu.

‘DAYATMANIN ADI FAŞİZMDİR’

Teklifin 15'inci maddesinin nelere getireceğini sürekli sorduklarını belirten Sancar, şöyle konuştu:

“Muğlak kavramların ne amaçla kullanılacağını kimse garanti edemez. Ne amaçla geldiğini biliyoruz dedim, siz de biliyorsunuz. Birincisi, “Ermeni soykırımı’ sözünü burada kullandırmamak yani tarihe ilişkin belli bir yorumu dayatmak. Bunun adı literatürde ‘faşizm’dir; bir dil dayatmak, bir yorum dayatmak, tarihe tek açıdan bakmayı dayatmak. Türkiye tarihinin hangi kısmına hep birlikte aynı yorumu yapıyoruz? Farklı tarih yorumları var; bu, son derece normal. Mesela, hep sordum: İstiklal mahkemeleri nasıl değerlendiriliyor AKP'liler tarafından İslami gelenekte? Mesela, İskilipli Atıf Hoca'yla ilgili yargılamayı cinayet saydığınızda, onun idamını katil saydığınızda bu madde kapsamına girecek mi diye sorduk. ‘Yok, efendim, kem küm…’ falan diyorlar. Yok öyle şey. Açık söyleyin, açık olun, mert olun, getirin, bu kelimeleri açıkça yasaklayın. Mesela ‘Kürdistan’ kelimesini yasaklayın arkadaşlar, sadece Mecliste yasaklamak olmaz, dışarda bir milletvekili ‘Kürdistan’ sözünü, ‘Kürt illeri’ sözünü kullandığında serbest, Parlamentoda yasak, bunun da adı faşizmdir.”

‘AKP’Lİ KÜRT VEKİLLER VİCDANINIZ EL VERECEK Mİ?’

Sancar, kendisinin Arap olduğunu doğduğu coğrafyaya “Kürdistan” demek istediğini belirterek, “Bu niye rahatsız etsin sizi? Ben Türkiyeliyim Türkiye'de bu coğrafyanın adı Kürdistandır, coğrafyamı adıyla anmak istiyorum. Şimdi, herhâlde bu son anmalardır, yarın öbür gün bunu söylediğimde muhtemelen disiplin cezası olarak geçici çıkarma, üstüne para cezası gelecek. Soruyorum buradaki Kürt arkadaşlara, AKP'li Kürt arkadaşlara: Kendi aranızda ‘Kürdistan’ sözünü kullanıyorsunuz, seçim çalışmalarında ‘Kürdistan’ sözünü kullanıyorsunuz. Peki, burada başkaları kullandığında ceza yediğinde vicdanınız el verecek mi buna, nasıl açıklayacaksınız bunu tarihe?” ifadelerini kullandı.

‘TEKLİF EMİR İLE GETİRİLDİ’

CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ ise bugüne kadar hiçbir parti grubunun bu kadar antidemokratik bir iç tüzük teklifi getirmeyi akıllarına getirmediğini söyleyerek, “Cumhurbaşkanı, Hükûmete emir veriyor, Hükûmet harekete geçerek… AKP Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı talimat veriyor, bu arada talimatı bir şekilde alan AKP grup başkan vekilleri harekete geçerek zaten her daim hazır olan MHP'yle görüşmelere başlıyor. Yürütmenin tasarı olarak getirmesi yasak olan İç Tüzük değişikliği Hükûmet ve Cumhurbaşkanı talimatıyla gündeme getiriliyor” dedi.

‘HALKA İHANETTİR’

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise teklifin AKP ve MHP’nin “halka ihaneti” olarak değerlendirdi.

Beştaş, “Bu teklif gözü yaşlı annelerin barış özleminin de buradan ifade edilmesinin yasaklanmasıdır. Millet meclisinden milleti atma teklifidir. Bugün sessiz parlamentoyu oyluyoruz. Yasama sorumsuzluğu kaldırılıyor. Anayasaya aykırı bir teklifi geçirmeyin. Bunun vebali çok ağırdır. Halkın sözlerini, hakikatlerini, geçmişe dair yüzleşme taleplerini burada söylemeyin demektir” ifadelerini kullandı.

‘COĞRAFYAMIN KÜRDİSTAN OLDUĞU YASAKLANAMAZ’

Kürtlerin teklifi unutmayacağının altını çizen Beştaş, “Vatandaşın adının zikredilmesi yasaklanıyor. Bu günlerde züllüm en üst düzeyde uygulanıyor. Biz bu zulüm karşısında boyun eğmeyeceğiz. Her şeyi tekçiliğe indiren bir iç tüzük teklifi var. Benim coğrafyamın Kürdistan olduğunu bu iç tüzük yasaklayamaz, benim bunu dile getirmemi de yasaklayamaz” diye konuştu.

Teklifin 16’ıncı maddesi ise kınama cezası alan milletvekillerinin bir aylık ödenek ve yolluklarının üçte biri, geçici çıkarma cezası alan milletvekilinin ise bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte ikisinin kesilmesi yönündeki düzenlemeyi kapsıyordu.

Teklifin 17 ve 18’inci maddeleri ise yürürlük maddeleri idi.