İSTANBUL - Cumhuriyet davasının devam ettiği adliye önünde konuşan PEN Türkiye Temsilcisi Burhan Sönmez, davanın sirk panayırından farksız olmadığını belirterek, "Türkiye gazetecilerin yargılandığı en büyük açık cezaevidir. Bu dava ile cumhuriyet kıyımı yaşanıyor" dedi
Cumhuriyet gazetesinin 11'i tutuklu 17 yazar, çizer ve çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması 5'inci gününde devam ediyor. Cumhuriyet Gazetesi Davası Koordinasyonu'nun adliye önünde düzenlediği açıklamaya, "Hepsini istiyoruz bu Cumhuriyet davası" pankartı ve "Özgür basın susturulamaz", "Gazetecilere özgürlük" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık "Hemen şimdi adalet" ve "Ahmet çıkacak yine yazacak" sloganları atıldı.
Açıklamada konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, bu yargılamanın iktidarın nasıl bir siyasal rejim uygulamak istediğinin göstergesi olduğunu belirterek, "Onların siyasetinde hak gaspları var, ifade özgürlüğüne karşı baskı var" dedi.
'İKTİDAR GERÇEKLERİ GİZLEMEK İSTİYOR'
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Nuri Günay, bu davanın ilk gün çöktüğünün altını çizerek, "Bu davayı sürdürenler halkın vicdanında lanetle anılacak" diye belirtti. Günay, iktidarın istediği dikensiz gül bahçesine izin vermeyeceklerini dile getirdi. TMMOB İstanbul İl Başkanı Süleyman Solmaz, dünya kamuoyuna seslenerek, iktidarın gerçekleri gizlemek istediğine vurgu yaparak, "Saklanan gerçekler mutlaka saklayanları zehirleyecektir" dedi.
'DAVA SİRK PANAYIRINDAN FARKSIZ'
PEN Türkiye Temsilcisi Burhan Sönmez, davanın sirk panayırından farkı olmadığına dikkat çekerek, şöyle dedi: "Gelecek kuşaklara ders niteliğinde anlatılacak bir dava yaşanıyor. Türkiye gazetecilerin yargılandığı en büyük açık cezaevidir. Bu dava ile cumhuriyet kıyımı yaşanıyor."
'BU TİYATRO GÖSTERİSİ CEZAEVLERİNDE DE OYNANIYOR'
SYKP Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, davanın bir tiyatro gösterisinden farksız olduğunu vurgulayarak, "Oynanan bu oyun sadece burada değil aynı zamanda HDP'li vekillerin tutuklu bulunduğu cezaevlerinde de oynanıyor ve biz bu oyunlara boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.
'KIZILKAYA VE DOĞAN İÇİNDE ÖZGÜRLÜK'
Gazeteci Merdan Yanardağ da, mahkeme başkanının gazeteciliği sorguladığına vurgu yaparak, uygulanan hukuksuzluklara karşı susmayacaklarını aktardı.
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise, sokakta olmayan ifade özgürlüğünün artık Meclis'te de olmadığını ifade ederek, "Sadece Cumhuriyet Gazatesi yazarları için değil, tutuklu bulunan İnan Kızılkaya ve Zehra Doğan için de özgürlük talepleri yükselmeli" dedi.
'TEHDİTLERE KARŞI BOYUN EĞMEDİLER'
Konuşmaların ardından basın açıklamasını Gazeteci Ceyda Karan yaptı. Gazeteciliğin, hakikatın yargılandığını dile getiren Karan, "Yaşanılan esaret ve ağır ceza tehditleri, arkadaşlarımızın enselerini ve yüreklerini karartmamış aksine dimdik ayakta tutmuştur" dedi. Gazetecilerin boyun eğmediğini vurgulayan Karan, boyun eğmemekte kararlı olanların karşısında zorbalığın hükümsüz olduğunu belirtti. İktidarın kendine biat eden gazeteciler istediğini kaydeden Karan, " Arkadaşlarımız, iktidarın önünde el pençe duran gazeteci müsfetteleri ile haklı ve haksızı ayıran, aydınlık ve karanlığın uzlaşmaz ve büyük olduğunu dosta düşmana gösterdi" dedi.
'YALAN HABER YAPANLAR BİRGÜN YARGILANACAK'
Yargılanan gazetecilerin özellike seçildiğine dikkat çeken Karan, " Katillerin, haramilerin aksine ne bayrakla örtmeye çalıştıları bir suçları ne de dinin ardına gizleyecek bir günahları vardı. O sayede ' bulanmadan, donmadan' aktılar ağır ceza tehditlerine papuç bırakmadan, kendilerine yakışanı yaptılar" şeklinde konuştu. İktidara yaranmaka isteyen medyanın yalan ve spekülasyon yaratan haberler yaptığına vurgu yapan Karan, gerçek gazetecilere hapiste ömür biçinlerin de birgün yargılanacğını söyledi.
'GAZETECİLER BOYUN EĞMEYECEK'
Cumhuriyet Gazetesi Davası ile sadece tutuklu bulunan gazetecilerin değil aynı zamanda tüm basının hizaya alınmak istediğine dikkat çeken Karan sözlerini, " Dört bir yandan su alan bu ülkede, yalanlarla, düzmece delillerle oluşturulan bu dava için şimdi karar zamanı. Ya bugün artık sadece bir avuç iktidar yalakasının inanırmış gibi yaptığı zulüm son bulacak ve adalet için yeni bir sayfa açılacak ya da 271 gündür yaşatılan bu zulüm devam edecek ve adalet müessesi kendi cenazesinin namazını kılacak. Yapılacak tercihi hepimiz göreceğiz" diyerek verilen karar ne doğrultuda olursa olsun gazetecilerin boyun eğmeyeceğini ve mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
Basın açıklaması slogan ve alkışlar ile son buldu.