'İstismarın son bulması için önemli bir ceza'

MERSİN - Mersin'de bir oto yıkama işinde çalışan H.D. (11) isimli çocuğa cinsel istismar girişiminde bulunan E.A.'ya 63 yıl hapis cezasının verilmesinin emsal bir karar olduğunu belirten H.D.'nin babası Orhan Demir, "İstismar olaylarının son bulması için önemli bir ceza" dedi.

Mersin'de Toroslar ilçesine bağlı Okan Merzeci Mahallesi'nde bulunan Vatan Oto Yıkama işyerinde çalışan H.D (11) isimli çocuğa 25 Ağustos'ta cinsel istismar girişiminde bulunan E.A'ya (22) Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "çocuğun cinsel istismarı", "istismar eyleminin silah ile yapılması", "çocuğun cinsel istismarı nedeniyle hürriyetinden yoksun bırakılmasına" ve "delilleri gizlemek adına adam öldürmeye teşebbüs" suçlarından 63 yıl habpis cezası verildi.

Mahkemenin verdiği bu kararı olumlu karşılayan H.D' nin babası Orhan Demir, "Bizim de istediğimiz buydu. Böyle vahşetlerin bir daha yaşanmaması için yüksek cezaların verilmesi gerekir. İstismar olaylarının bir daha yaşanmaması ve son bulması için önemli bir cezadır" dedi. Sanığın yüksek ceza aldığını ama çocuğunun halen psikolojisinin iyi olmadığını belirten Demir, "Daha yüksek cezalar istiyoruz. Herkesin çocuğu var, ondan dolayı yine de böyle bir sonuç sevindirici. Yine böyle istismar olaylarında yüksek cezaların yaygınlaşmasını istiyoruz" dedi.

'DAYANIŞMA VE KAMUOYU ETKİLİ OLDU'

Sivil toplum örgütlerinin, kadın örgütlerinin ve Mersin Barosu'na bağlı bu tür davların takipçisi olan avukatların istismar olayının yaşandığı günden bu yana "Biz bu davayı sahipleniyoruz ve arkasındayız" diyerek mahekemeye baskı kurduğunu ifade eden H.D'nin avukatı Özgür Çağlar, bu baskı sonucunda böyle bir kararın çıktığını ifade etti. Çağlar "Bu davada dayanışma içerisinde olunması böyle bir sonuç bıraktı. Biliyoruz eğer bir baskı oluşturulmasa ve bir kamuoyu yaratılmasaydı mahkeme yarı yarıya bir ceza verebilirdi. Ama baskı sonucu cezada herhangi bir indirim verilmedi aksine üst sınırdan bir ceza verildi. Böyle emsal kararlar ile mahkemelere bir tazyik gücü oluşturma bir baskı gücü oluşturma etkili olacaktır" dedi.

'ÇOCUĞUN İFADESİNİ PEDAGOG ALDI'

İŞTAR Kadın Merkezi'nden psikolog Fahriye Cengiz de, davanın başından sonuna kadar takipçisi olduklarını ifade etti. Açılan mahkemenin ilk gününden bu yana tek hassasiyetlerinin istismara uğrayan çocuk olduğunu dile getiren Cengiz, çocuğun yaşadığı istismar olayının tekrardan mahkemede herkesin huzurunda anlatılmaması, çocuğun tekrardan sanıkla görüşmemesi ve çocuğun psikolojik olarak bir travma geçirmemesi için çocuğun ifadesinin mahkemeye çıkarılmadan bir pedagog eşliğinde alındığını aktardı. İstismar davalarının kamuoyu oluşturmadan ve davanın sahiplenilmediği takdirde mahkemenin seyrinin değiştirilemediğini ifade eden Cengiz, "Normalde istismar davalarının kamuoyu oluşturmaları olumsuz bir olay ve aslında çekinilmesi gereken ve istismara uğrayan bir çocuk için çok sakıncalı bir durum ama ne yazık ki bu ülkede istismar olayları kamuoyu oluşturmadığı müddetçe böyle sonuçlar alınmıyor" dedi.

'EMSAL BİR KARAR'

Bu tür davalarda istismara uğrayan çocuğun aslında devre dışı bırakılıp asıl davanın istismarı gerçekleştiren sanıkla görüşülmesi gerektiğinin altını çizen Cengiz "Bu tür istismar davalarında mağdur olan kişi zaten tırnak içerisinde rezil olma, toplumdan dışlanma gibi meselelerle yüz yüze kalıyor. Bu davalarda yaşanan rezil olma ve toplumdan dışlanması olayını sanığın hissetmesi gerekiyor. Bu dava da özne sanık olmalı bunu yaptığımız zaman mağdur tespit edilme ya da deşifre etme ortadan kalkmış olacak" dedi. Cengiz davanın emsal bir karar olduğunu ve yine bu davada işleyen bir adaletten çok dava savunucularının çok olmasından kaynaklı böyle bir sonuç aldıklarını söyledi