DİYARBAKIR / İZMİR – İHD ve kayıp yakınları Diyarbakır ve İzmir’de "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla bu hafta da bir araya geldi. Diyarbakır’da 1993’te kaybedilen Ramazan ve Hamide Şarlı kardeşlerin, İzmir’de de 1996 yılında kaybedilen Hasan (48) ve Hüseyin (50) Saçaklıdır kardeşlerin akıbeti soruldu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla yaptıkları eylemin 445’incisi için bir araya geldi. Dernek binasında yapılan eylemde kayıp yakınları her hafta olduğu gibi zorla kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Bu haftaki eylemde, Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Ulusoy köyünde 24 Aralık 1993’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Ramazan ve Hamide Şarlı’nın akıbeti soruldu.
‘ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRECEK’
445 haftadır bütün zorluklara rağmen adalet mücadelesini verdiklerini söyleyen İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıpların failleri açığa çıkarılmadan Türkiye’ye adalet gelmeyeceğini dile getirdi. OHAL gerekçesiyle Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde her hafta düzenledikleri eylemin yasaklaması üzerinden bir yıl geçtiğini dile getiren Bilici, “Tam bir yıldır eylemimiz yasaklanıyor. Bu hukuksuzluğa derhal son verilmeli” dedi.
Bilici’nin konuşmasının ardından İHD Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın, 24 Aralık 1993’te Bitlis’in Tatvan ilçesi Ulusoy köyünde gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan Ramazan ve Hamide Şarlı kardeşlerin hikayesini paylaştı.
SORUŞTURMA DOSYASINA GÖREVSİZLİK
Şarlı kardeşlerin kaybedilme hikayeleri şu şekilde: “Ulusoy köyünde çıkan bir çatışma sonrasında yüzleri kapalı özel harekat timleri tarafından operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında Şarlı ailesine ait eve baskın yapılarak Hamide Şarlı, gözaltına alınmak istendi. Kardeşi Ramazan da ablasının tek başına götürülmesine karşı çıkarak kendisinin de gözaltına alınmasını istedi. Köylülerin gözü önünde panzerlere bindirilerek gözaltına alınan Şarlı kardeşlerin ailesi bölgede bulunan bütün karakollara başvurdu. Ancak kendilerinden hiçbir şekilde haber alınamadı. Bunun üzerine aile 1993’te Tatvan Cumhuriyet Savcılığı’na Ulusoy Karakolu’nda bulunan görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu. Tüm köyün gözü önünde gözaltına alınan Şarlı kardeşlerin soruşturmasını 2 yılda tamamlayan savcılık ‘şahitler yok’ gerekçesiyle kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Devlet gözaltına aldığı kardeşleri daha sonra PKK tarafından kaçırılmış olabileceği iddiası üzerinde 1994’te dosya hakkında görevsizlik kararı verdi.”
İZMİR
İHD İzmir Şubesi de, 395’inci kez "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. Eyleme Vicdan ve Adalet Nöbeti’nden HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat ve HDP İzmir yöneticileri destek verdi. “Kayıplar belli failler nerede" yazılı pankartın açıldığı eylemde İHD Şube Başkanı Ali Aydın konuştu.
'ADALET HERKES İÇİNDİR'
Nöbetin ilk gününde insan hakları savunucularının darp edilmesini protesto eden Aydın, insan hakları savunucularının, Türkiye'nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeler gereği “Gözlemci” sıfatı ile tüm eylemlerde bulunması gerektiğini ifade etti.
SAÇAKLIDIR KARDEŞLERİN AKIBETİ SORULDU
Aydın, 11 Ağustos 1996 tarihinden bu yana haber alınamayan Hasan (48) ve Hüseyin (50) Saçaklıdır kardeşlerin akıbetini sordu.
11 Ağustos 1996 sabahında 73 AC 511 plakalı otomobilleriyle Saçaklıdır kardeşlerin Silvan’dan Diyarbakır’a gitmek için yola çıktıklarını ve 18 gün sonra arabalarının Dicle Tıp Fakültesi Acil Servisindeki polis noktasının önünde terk edilmiş halde bulunduğunu hatırlatan Aydın, ailenin savcılığa kayıp başvurusu için verdikleri dilekçenin 4 yıl sonra işleme konulduğunu ifade etti.
Aydın, Saçaklıdır kardeşler için verilen mücadeleyi şöyle aktardı: "Araçtan parmak izi ve polis noktasından kamera görüntüleri alınmış; ancak etkin bir soruşturma yapılmamıştır. Tüm yasal yolları zorlayan aile son çare olarak Başbakanlığa başvurur ama başvuruları ‘Olayın araştırılması için yeterli bilgi yoktur’ denilerek yanıtsız bırakılır. Ailelerinin devlet yetkilileri nezdinde yaptığı tüm müracaatlar sonuçsuz kalır ve Saçaklıdır kardeşlerden bir daha haber alınamaz."
IRGAT: GERÇEK VİCDAN VE ADALET İÇİN
HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat da, nöbete katılan gözlemcilerin darp edilmesini kınadı.
Türkiye'nin gerçek bir adalet ve vicdanı tesis etmeden hiç bir sorununu çözemeyeceğini belirten Irgat, "Biz biliyoruz ki, 'İşkenceye sıfır tolerans' diyenler bugün en büyük işkenceleri uyguluyor. Bizler de buna karşı durmadıkça, hayır demedikçe tarihte bu durumla yüzleşilemeyeceğini biliyoruz. Bizler bu ülkenin gerçek bir vicdanı ve adaleti olsun diye mücadelemizi devam ettireceğiz" dedi.
Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.